47- Yatsı Île Sabah Namazlarını Cemaatla Kılmanın Fazileti Bâbı 1523- Bize İshâk b. İbrahim rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Mugîratü'bnÜ Selemete'l - Mahzunu haber verdi, (Dedi ki): Bize Abdûlvâhit (yani İbn Ziyad) rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Osman b. Haktin rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrahmân b. Ebî Amra rivâyet etti. (Dedi ki): Osman b. Affân, akşam namazından sonra mescide girerek yalnız basına oturdu. Ben de yanına oturdum. Osman: — Ey kardeşim oğlu! Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i «Her kim yatsıyı cemaatla kılarsa, gecenin yansım namazla geçirmiş gibi olur. Ve kim sabah namazını cemaatla kılarsa bütün gece namaz kılmış gibi olur.» buyururken işitim; dedi. 1524- Bana bu hadisi Züheyr b. Harb da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed d. Abdillâh El - Esedî rivâyet etti. H. Bana Muhammed b. Râfi' de rivâyet etti. Dedi ki: Bize Abdürrazzak rivâyet etti. Bunların ikisi de Süfyân'dan, o da Ebû Sehl Osman b. Ha-kîm'den bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. 1525- Bana Nasr b. Aliy El - Cehdamî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Bişr (yani İbn Mufaddâl) Hâlid'den, o da Enes b. Şîrîn'den naklen rivâyet etti: Dedi ki: Ben, Cündeb b. Abdillâh'ı şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim sabah namazını cemaatla kılarsa, o kimse Allah'ın zimmetindedir. Sakın Allah zimmetine âid bir şey'den dolayı sizî talep etmesin Talep ettiği kimseyi de yetişerek, cehennem ateşine tepetaklak atmasın!» buyurdular. 1526- Bu hadîsi bana, Ya'kûb b. İbrahim Ed-Devrakî de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmail, Hâlid'den, o da Enes b. Sîrîn'den naklen rivâyet etti. Dedi ki: Ben Cündeb-i Kasriyi şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim sabah namazını cemaatla kılarsa, o kimse, Allah'ın zimmetindedir. Sakın Allah zimmetine âid bir şey'den dolayı sizi talep etmesin. Çünkü o kimi zimmetine âid bir şey'den dolayı talep ederse ona yetişir. Sonra onu yüzüstü cehennem ateşine atar!» buyurdular. 1527- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şey be de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Te-zîd b. Hârûn, Dâvûd b. Ebi Hind'den, o da el-Hasen'den, o da Cündeb b. Süfyan dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu isnadîm rivâyet etti. Ama Cündeb: «Onu cehennem ateşine tepesi öttü atmasın!» cümlesini söylememişdir. Bâbımızın birinci hadîsinde Hazret-i Osmân'in, yanına oturan Abdurrahmân'a hemen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hadîs riayet etmesi, Übbînin beyânına- göre yâ onun mescidden gideceğini anladığı yahut da namaza geç geldiği için olsa gerekdir. «Her kim yatsıyı cemaatla kılana gecenin yansını namazla geçirmiş gibi olur.» ifâdesinden raaksad: «Kim yatsıyı cemaatla kılarsa kazanacağı sevap, yatsıyı cemaatla kılmadığı zaman gece yarısına kadar namaz kılmakla kazanacağı sevâb müsavidir.» demekdir. Bâbımızın ikinci ve üçüncü hadîslerinde zikri geçen Cündeb b. Abdillâh ile Cündeb b. Süfyân aynı zâtdır. îsmi Cündeb b. Abdillâh b. Sûfyân'dır. Bâzı hadîslerde babasına; diğerlerinde dedesine nisbet edildiği için ayn ayrı iki şahısmış gibi görünür. Allah'ın zimmeti: burada Allah'ın kefalet ve te'mînâtı manasınadır. Bazıları «Allah'ın emniyeti.» mânâsına geldiğini söylemişlerdir. «Sakın Allah zimmetine âid bir şey hususunda sizi talep etmesini»» cümlesinin mânâsı: «Böyle bir talepde bulunduracak isler yapmayın!» demekdir. Nitekim bu mânâda türkçemizde küçükleri bir şey'den men'etmek için: «Sakın bir daha seni bu işi yaparken görmiyeyim!» deriz. Binnetîce mânâ şöyle olur: «Bir kimse sabah namazını cemaatla kılarsa o kimse Allah'ın kefalet ve te'mînâtı altına girmiş olur. Binâenaleyh siz Allah'a karşı gitmeyin! Şayet onun rızâsına karşı bir amelde bulunursanız Allah size yetişir de cezanızı verir ve bu ceza da tepesi üstü cehenneme atılmak olur.» tâbirindeki zamîr, Allah'a da, bir kimseye de râci' olabilir. Hadis-i şerif ezan okunduktan sonra farz namazını kılmadan camiden çıkmanın mekruh olduğuna delildir. Bu hükümden yalnız ma'zûr olan kimse müstesnadır. Buhârî «Namaz» bahsinde Allah ve Resûlü'nün zimmetlerine temas eden bir hadîs rivâyet etmişdir. Mezkûr hadîsde: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim bizim namazımızı kılar, kıblemize döner, kestiğimizi de yerse işte Allah ve Resûlünün zimmetlerini kazanan müslüman odur. Binâenaleyh siz zimmeti hususunda Allah'a verdiğiniz ahd-u peymân'ı bozmayın!» buyurdular denilmişdir. Hadis Enes (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuşdur. |