46- Müezzin Ezanı Okuduğu Vakit Mescidden Çıkmanın Nehyi Bâbı 1521- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bile Ebû'l - Ahvas, İbrahim b. Muhacir'den, o da Ebû'ş - Şahsa'dan naklen rivâyet etti. Dedi ki: Mescidde Ebû Hüreyre ile beraber oturuyorduk. Derken müezzin ezanı okudu ve bir adam, mescidden kalkıp gitti. Ebû Hüreyre onu mescidden çıkıncaya kadar gözü ile tâkîp etti. Arka sından: "Şu adam yok mu, muhakkak Ebû'l - Kâsım (sallallahü aleyhi ve sellem)’e isyan etti." dedi. 1522- Bize İbn Ebî Ömer El-Mekkî de rivâyet etti. (Dedi ki) . Bize Süfyân (yani İbn Uyeyne)' Ömer b. Saîd'den, o da Eş'as b. EM-ş-Şa'sâ El - Muhâribî'den, o da babasından naklen rivâyet etti. Babâsj Şöyle dedi: Ebû Hüreyre'den dinledim: Ezandan sonra mescidden çıkıp giden tir adam gördü de arkasından: "Şu adam yok mu! muhakkak Ebû'l - Kâsım (sallallahü aleyhi ve sellem)'e isyan etti." dedi. Ebû'l - Kâsım, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in künyesidir Bunu evvelce de görmüştük. Buradaki rivâyetlerin ikisi de Hazret-i Ebû Hüreyre'nin kendi sözü olduğu hâlde İmâm Müslim'in onları hadîs olarak kitabına alması manen müsned ve muttasıl, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e merfû' olduklarındandır. Çünkü Hazret-i Ebû Hüreyre'nin dîn Bâbında kendinden bir hüküm teşriine hakkı yokdur. Binaenaleyh hadîsi Resûllüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittiğine, yalnız lâf zan değil de manen rivâyet ettiğine hamlolunur. Hadîs-i şerif hiç bir özür bulunmadığı hâlde ezan okunurken mescidden çıkıp gitmenin mekruh olduğuna delildir, Übbî diyor ki: «İsyan haram olan filin hâssalarındandır. Hâlbuki mescidde bulunan bir kimseye ezan okunmakla namaz farz olmaz. Namaz ancak ikaamet getirilirken farz olur. Ama bazen ezan kelimesi ile ikaamet kasdedilir. Yahut o devirlerde ikaamet hemen ezanın peşinden getirildiği için ezan lâfzı ile onu da murâd etmişdir.» |