31- Namazın Bir Rek'atına Yetişen Kimsenin O Namaza Yetişmiş Sayılacağı Bâbı 1401- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Mâlike, İbn Şihâb'dan dinlediğim, onun da Ebû Selemete'bnÜ Abdirrahmân'dan, onun da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet ettiği şu hadisi okudum: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ; «Her kim namazın bir rek'âhna yetişirse, o namaza yetişdi demekdir.» buyurmuşlar. 1402- Bana Harmeletü'bnü Yahya da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus, İbn Şihâb'dan, o da Ebû Selemete'bnÜ Abdirrahmân'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim İmâmla birlikde kılınan namazın bir rek'âhna yetişirse o namaza yetişmiş demekdir.» buyurmuşlar. 1403- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Amrû'n - Nâkıd ye Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize İbn Uyeyne rivâyet etti. H. Bize Ebû Küreyb de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn’l - Mübarek, Ma'mer ile Evzâî, Mâlik b. Enes ve Yûnus'dan naklen haber verdi. H. Bize İbn Nümeyr dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. H. Bize İbn’l - Müsennâ da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdülvahhâb rivâyet, etti. Bunlar topdan Ubeydullâh'dan ve hepsi Zührî'den, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hüreyre'den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen Yahyâ’nın, Mâlik'den rivâyet ettiği hadis gibi rivâyet de bulunmuşlardır. Hiç birinin rivâyetinde: «İmâmla birlikde» kaydı yokdur. Ubeydullah'ın hadisinde: «Namazın bütününe yetişti demekdir,» buyurdu kaydı vardır. 1404- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. Dedi ki: Mâlik'e, Zeyd b. Eslem'den dinlediğim, onun da Atâ' b. Yesâr İle Büsr b. Saîd ve A'rac’dan, onların da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet ettikleri bu hadisi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim güneş doğmadan sabah namazının bir rek'âtına yetişirse sabah namazına yetişti demektir. Ve her kim güneş batmadan ikindinin bil rek'âtına yetişirse ikindi namazına yetişti demektir.» buyurmuşlar. 1405- Bize Abd b. Humeyd de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdürrezzâk haber verdi. (Dedi ki): Bize Ma'mer, Zührî'den, o da Ebû Seleme'den» o da Ebû Hüreyre'den naklen Mâlik'in, Zeyd b. Eslem'den rivâyet ettiği hadîsin mislini haber verdi. 1406- Bize Hasen b. Rabî' rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Mübarek, Yûnus b. Yezid'den, o da Zührî'den naklen rivâyet etti. Dedi ki: Bize Urve, Âişe'den rivâyet etti. Âişe: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu., demiş. H. 1407- Bana Ebü't-Tâhir ile Harmele ikisi birden İbn Vehb'den rivâyet ettiler. Lâfız Harmele'nindir. Dedi ki: Bana Yûnus İbn Şihâb'dan naklen haber verdi, ona da Urvetü'bnü Zübeyr, Urve'ye de Âişe rivâyet etmiş. Dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim güneş kavuşmazdan önce ikindinin bir secdesine yahut güneş doğmazdan önce sabah namazının bir secdesine yetişirse, o namaza yetişmiş demekdir.» buyurdular. Secde: rek'âtdan ibâretdir. 1408- Bize Hasan b. Rabî' rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Mübarek, Ma'mer'den, o da İbn Tâvûs'dan, o da babasından, o da İbn Abbâs'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. Dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim güneş batmadan ikindinin bir rek'âhna yetişirse (o namaza) yetişmiş demektir. Ve her kim güneş doğmadan sabah namazının bir rek'-âtına yetişirse (o namaza) yetişmiş demektir.» buyurdular. 1409- Bize bu hadîsi Abdü’l-A'lâ b. Hammâd da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Mu'temir rivâyet etti. «Ben Ma’mer'i bu isnâdla rivâyet ederken işitdim.» dedi. Bu hadîsi Müslim gibi diğer hadîs İmâmları da muhtelif lâfızlarla rivâyet etmişlerdir. Buhârî'nin «Mevâkîtü's - Salât» bahsindeki rivâyetleri az farkla Müslim'in buradaki rivâyetleri gibidir. Ebû Dâvud'un rivâyetinde: «Biriniz ikindi namazının ilk secdesine yetişirse ilâh...» denilmiş; Nesâî'nin rivâyetinde: «Biriniz güneş batmazdan önce ikindi namazının ilk secdesine yetişirse namazını tamamlasın!» buyurulmuşdur. Bu rivâyeti İbn Hibbân dahi «Sahîh»inde tahrîc etmişdir. Hadîsin: «Güneş batmazdan önce ikindinin bir secdesini kılıp da, sonra geri kalanını güneş battıktan sonra kılan kimse, ikindiyi kaçırmamış demektir.' Güneş doğmadan sabah namazının bir secdesini kılıp da, sonra geri kalan kısmını güneş doğduktan sonra kılan kimse de sabah namazını kaçırmamış demektir.» şeklinde rivâyeti olduğu gibi: «Her kim sabah namazının bir rek'âtına yetişir de, sonra güneş doğarsa namazını tamamlasın.» tarzında rivâyeti de vardır. Hattâ bir rivâyetde: «Her kim cum'â namazının bir rek'âtına yetişirse ikinci bir rek'âh da ona eklesin.» buyurulmuşdur. Rivâyetlerin bâzılarında: «Her kim ikindi namazının bir veya iki rek'âtına yetişirse...» şeklinde tereddüt gösterilmiş, bir takımlarında tereddütsüz: «İki rek'âhna yetişirse...» denilmişdir. Hâsılı bu hadîs birbirine yakın lâfızlarla pek çok muhtelif şekillerde rivâyet edilmişdir. Secdeden murâd: Müslim'in bir rivâyetinde beyân olunduğu vecîhle rek'âtdır. Hallâbî (319 - 388): «Secde'den murâd, rükû'u ve sücûdu ile bütün bir rek'âtdır, Rek'ât secde ile tamamlandığı için ona secde denilmişdir.» diyor. Gerek secde, gerekse rek'ât lâfızlarından murâd: Namazın bir kısmına yetişmekdir. Bu bütün bir rek'ât yahut ihram tekbîri gibi bir rek'ât-dan daha az bir cüz' de olabilir. |