5- Mescid Yapmanın Fazileti ve Buna Teşvik Bâbı 1217- Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî ile Ahmed b. İsa rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize İbn Vehb rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Amr haber verdi. Ona da Bükeyr, Bükeyr'e de Âsim b. Ömer b. Katâde rivâyet etmiş ki Âsim; Ubeydullah El-Havlâni'yi dinlemiş. Osman b. Affan'ın, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mescidini yaparken halkın onun hakkında dedikodu çıkarması üzerine şöyle dediğini söylüyormuş: «Siz çok konuştunuz. Halbuki ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işitdim: «Her kim Allah için bir mescid bina ederse (Bükeyr Dedi ki): (Zannederim bununla Allah'ın rızâsını dilerse dedi) Allah da ona cennetde bir ev yapar.» İbn İsa kendi rivâyetinde: «Cennetde onun mislini...» ifâdesini kullanmış. 1218- Bize Züheyr b. Harb ile Muhammed b. El-Müsennâ rivâyet ettiler. Lâfız İbn'l-Müsennâ'nindır. Dediler ki: Bize Dahhâk b. Mahled rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdülhamid b. Ca'fer haber verdi. (Dedi ki): Bana babam, Mahmûd b. Lebîd'den naklen rivâyet etti ki Osman b. Affân mescidi (yeniden) bina etmek istemiş fakat halk bunu hoş karşılamayarak onu olduğu şekilde bırakmasını istemişler, Bunun üzerine Osman: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'i: «Her kim Allah için bir mescid bina ederse, Allah da ona cennetde onun misimi bina eder.» buyururken işitdim... demiş. Bu hadîsi Müslim kitabının sonunda başka bir tarikle dahi tahrîc ettiği gibi Buhârî, Tirmizî, İbn Mâce de «Namaz» bahsinde rivâyet etmişlerdir. Tirmizî onun hakkında «Hasen Sahih bir hadîsdir.» demiş ve bu bâbda Ebû Bekir, Ömer, Alî, Abdullah b. Amr, Enes, İbn Abbâs, Âişe, Ümmü Habîbe, Ebû Zerr, Amr b. Anbese, Vâsiletü'bnü Eska', Ebû Hüreyre ve Câbir b. Abdillâh (radıyallahü anhûm) hazerâtından da rivâyetler olduğunu söylemişdir. Bu rivâyetleri Buhârî sarihlerinden Aynî kitabında birer birer sıralamışdır. Bâzılarının senedleri zayıfdır. Bunların umûmundan anlaşılıyor ki bir kimse büyük veya küçük bir mescid yaptırırsa bu husûsda vâ'd buyurulan mükâfata nail olacakdır. Hazret-i Osman'in Mescid-i Nebevî'yi bina etmesinden murâd: onu genişleterek nakışlı taşlarla yenilemesidir. Begavî: «İhtimâl Hazret-i Osman'ın yaptığını ashabın hoş karşılaması binayı yalnız genişlettiği ve nakışlı taşlarla yenilediğindendir.» diyor. Mescid, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında kerpiçten yapılmıştı. Tavanı hurma dallarından, direkleri de hurma kütüklerindendi. Hazret-i Ebû Bekir ona hiç bir şey ilâve etmemiş; Ömer (radıyallahü anh) bir -parça ilâve yapmış; fakat binayı değiştirmemişti. Hazret-i Osman ise fazla değişiklikler yapmıştır. Hadîs'in bâzı rivâyetlerinde: «Bir kimse bağırtlak kuşunun yuvası kadar yahut daha küçük bir mescid yaparsa Allah ona cennetde bir ev yapar.» buyurulmuşdur. Ulemâ bunu izah hususunda ikiye ayrılmışlardır. Ekserisine göre bu söz mübalağaya hamledilmişdir. Çünkü bağırtlak kuşunun tüneyeceği ve yumurtlayacağı yuva namaz kılmaya müsait değildir. Diğerlerine göre hadîsden murâd zahirî mâ'nâsıdır. Yânî bir mescide kuş yuvası kadar bir ilâve yapmak îcâb ederde birisi onu yaparsa yahut bir cemaat müştereken bir mescid yaparlarda her birinin hissesine kuş yuvası kadar yer düşerse vaad edilen sevaba nail olur; demekdir. Bazıları bu îzâhâtm mescid kelimesinden malûm mekân kasdedil-diğine göre vârid olduğunu, fakat mescidden secde yeride kasdedilebi-leceğini; bu takdirde bu söylenenlere ihtiyâç kalmadığım; çünkü secde yerinin alın sığacak kadar küçük olduğunu söylemişlerdir. Ekseri rivâyetler mescidden malûm câmî' kasdedildiğini göstermekde ise de mecazen bundan secde yerini kasdetmeye de bir ma'nî yokdur. Râvî Bükeyr'in: «Zannederim bununla Allah'ın rızâsını dilerse dedi.» sözü müdrec bir cümledir. Bükeyr, Şeyhi Âsim b. Ömer'in bu sözü söyleyip söylemediğini kestirememişdir. Mezkûr cümle hadîsin diğer rivâyetlerinde yokdur. O rivâyetlerde yalnız: «Her kim Allah işin bir mescid bina ederse Allah ona cennetde onun mislini bina eder.» buyurulmuşdur. Bükeyr her hâlde Lafzatullâhı unutmuş olacak ki onu ma'nâ ittibân ile rivâyet «tmişdir. Çünkü Allah için demek Allah'ın rizâsını dileyerek demekdir. Bunların ikisinden de murâd ih-lâs ve samimiyetdir. Hattâ İbn’l-Cevzî: «Bir kimse yaptırdığı mescidin duvarına ismini yazdırsa ihlâsdan uzak olur.» demişdir. Bu takdirde ücret mukabilinde cami' yapan bir kimseye vaad buyurulan sevab-dan hiç bir hisse düşmemek lâzım gelirse de diğer rivâyetlerden onun da bilcümle sevâbdan hissemend olacağı anlaşılnuşdır. «Allah da ona cennetde bir ev bina eder» cümlesinde bina Allah'a isnâd edilmişdir ki bu bilittifâk mecazdır. Rivâyetlerin bâzısında: «Her kim Allah için bir mescid bina ederse Allah da ona cennetde onun mislini bina eder.» buyurulmuşdur. Misil: Benzerlik demekdir. Bu bunun misli demek bu onun benzeri demekdir. Mantık ulemâsına göre iki şeyin birbirine misil olması demek ikisi de nevî' itibârı ile bir demekdir. Meselâ Zeyd ile Amrin-sanlıkda birleşirler. Binaenaleyh Zeyd, Amr’ın mislidir. Birleşme cinsde olursa mantıkçılar öna. mücâneset derler. İnsanla, atın hayvan ol-makda birleşmesi bu kabildendir. Hâsılı ulemâ buradaki misilden murâd ne olduğunda ihtilâf etmişlerdir. Bazılarına göre Allah'ın cennetde ihsan edeceği ev mikdâr ve mesaha itibârı ile dünyada yapılan mescid kadar olacakdır. Fakat hadîsin bir rivâyetinde: «Allah ona cennetde bu yaptırdığından daha geniş bir ev yapacakdır.» buyurulmuş olması bu kavli reddeder. Bazıları: «Bundan murâd güzellik, sağlamlık ve devam itibârı ile Allah ona yaptırdığının mislini verecekdir.» demişlerse de bu sözün pek ehemmiyeti yokdur. Bir de hadîsin bir rivâyetinde:. «Allah ona cennetde, onun yaptırdığından daha iyi bir ev yapacakdır» buyurulmuşdur. Nevevî (631-676): «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in (onun misli) demesi iki ma'nâya ihtimallidir. Bunlardan birine göre Allah ona dünyada yaptırdığı binanın ismini taşıyan bir bina verecekdir. Fakat cennetde verilecek olan binanın sıfatı, genişliği vesair husûsatı malûm ki dünyâdakinden efdal olacakdır. Çünkü cennet nimetleri, gözlerin görmediği, kulakların duymadığı ve hiçbir insanın hâtır-u hayâlinden geçirmediği şeylerdir. İkinci ihtimâle göre bu sözün ma'nâsı cennetde ona verilecek evin diğer cennet evlerine üstünlüğü dünyâda yaptırdığı mescidin şâir dünyâ evlerine olan üstünlüğü gibidir.» diyor. Bu söze daha başka türlü ma'nâ verenler de olmuşdur. |