Geri

   

 

 

 

İleri

 

90- Kafir Olarak Ölen Kimsenin Cehennemde Kalacağını Hiç Bir Şefa'ata Nail Olamıyacağını ve Kendisine Allah'ın Yakın Kullarını Akraba Olmanın Hiç Bir Fayda Vermiyeceğini Beyan Bâbı

521- Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Affan rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hammad b. Seleme, Sabitten, o da Enes’den naklen rivâyet etti ki bir adam: Ya Resulullâh benim babam nerededir? Diye sormuş. Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Cehennemdedir», demiş. Adam dönüp gidince Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisini çağırarak:

«Benim babam da, senin baban da cehennemdedir.» buyurmuşlar.

Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)’in böyle demesi soran zatın musibetine iştirak ederek teselli vermek içindir.

Süheyli diyor ki: «Biz buna kail olamayız. Çünkü Resulullâh

«Ölülere söğerek dirilere eziyet vermeyin.» buyurmuştur. Teâlâ hazretleri dahi:

«Şüphesiz ki, Allah ve Resûlüne eziyet edenler...» buyuruyor. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sözü ancak o zatı teselli için söylemiştir. Bir rivâyette soran zat: «Senin batan nerede?» diye sormuş Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sözü ona cevaben söylemiştir. İhtimal ki Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)'in annesiyle babasının dirilerek ona iman ettikleri rivâyeti sahihtir. Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kadr ü kıymeti bunun fevkindedir. Allah hiç bir şeyden âciz değildir.»

Bu mesele kelâm uleması arasında ihtilaflıdır. Sahih olan kavle göre Fahr-i kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretlerinin ebeveyni mü'mindirler. Onların mü'min olduğu bir kaç surette beyan edilmiştir.

1) İbrahim ve İsmail (Aleyhimesselâm) dini üzere mü'mindirler.

2) Fetret zamanının mü'minlerindehdirler. Ehl-i Fetret: İki peygamberin bi'setleri arasında yaşayıp birinci Peygamber kendilerine Resul olarak gonderilmiyen; İkinciye de yetişemiyen insanlardır. Meselâ: Hazret-i İsâ kendilerine gonderilmiyen, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’e de yetişemiyen çöl arapları bu kabildendirler. Bu ma'naya Fetret, peygamberler arasındaki uzun zamanların hepsine ıtlak edilebilir. Meselâ: İdris ile Nuh (Aleyhimesselâm) arasında âltıyüz otuz sene geçtiği rivâyet olunur ki; bu ma'naya göre bu bir fetret devridir. Lâkin fukaha fetretin hususî ma'nasını Jcatederek onu Hazret-i İsâ ile Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) arasındaki zamana ıtlak ederler.

3) Hazret-i Âişe (radıyallahü anha)'dan rivâyet edilen bir hadise göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'în duası ile bir mucize olarak ebeveyni dirilmiş ve ona iman etmişlerdir. Binaenaleyh onlar hakkında dil uzatarak mü'min olmadıklarını söylemek en çirkin ve en büyük bir cüretdir.

İbn Âbidin diyor ki: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ebeveyni diriltilmişlerdir demek İmâm-i Azâm’ın Fıkh-ı Ekber'inde onların kâfir olarak Öldüklerini söylemesine münâfî olmadığı gibi, Sahih-i Müslim'deki:

«Rabbimden anneme afv tafebi için izin istedim,- vermedi.» Ve:

«Benim babam da, senin baban da cehennemdedir.» hadislerine aykırı değildir.. Zira dirilme hadisesi bundan sonra olmuş olabilir».

Hadis şerif fetret zamanında Arapların âdeti üzere putlara tapanların cehennemlik olduğuna delildir. Vâkıâ Kur'ân-ı Kerim'de: Resul görmedikçe Allah'ın hiç bir kimseyi azap etmeyeceği beyân buyurulmuştur. Fakat fetret devrinde yaşıyanlara Hazret-i İbrahim ile diğer peygamberlerin davetleri gelmiştir. Binaenaleyh ma'zur olamazlar.