Geri

   

 

 

 

İleri

 

84 - Şefaatin İspatı ve Mü’minlerin Cehennemden Çıkarılması Bâbı

475- Bana Harun b. Sait el-Eylî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti dedi ki; bana Mâlik b. Enes, Amr b. Yahya b. Umâ" radan haver verdi dedi ki: Bana babam, Ebû Said-i Hudrî'den naklen rivâyet etti ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar:

«Allah cennetlikleri cennete koyacak. O dilediğini rahmetiyie cennete koyar. Cehennemlikleri de cehenneme koyacak. Sonra: Bakın, kalbinde hardal danesi kadar iman olan kimi bulursanız, onu cehennemden çıkarın,» diyecek bunun üzerine böyleler! cehennemden kömür gibi yanmış, kavrulmuş olarak çıkarılacaklar ve hayat yahut hâyâ nehrine atılacaklar. Orada sel kenarında otun bittiği gibi bitecekler. Siz onu görmediniz mi nasıl sapsarı kıvrılmış olarak çıkar.»

476- Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe'de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Affan rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Vüheyb rivâyet etti. H.

Bize Haccac b. Eş-Şair da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Amr b. Avn rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Halid haber verdi. Vüheyb'le Halid'in her ikisi Amr b. Yahya'dan bu isnadla rivâyet etmişler onlar:

«Bunun üzerine hayat namı verilen bir nehire atılacaklar.» demişler ve (rivâyette) şekketmemişler. Halid'in hadisinde:

«Sel kenarında selin geçirdiği tohumların bittiği gibi.» Vuheyb Hadisinde İse:

«Dere kenarındaki siyah çamur içinde yahut selin getirdiği milli toprak içinde otun bittiği gibi.», ibareleri vardır.

477- Bana Nasr b. Ali El-Cehdamî'de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Bişr yani (İbn'l-Mufaddal) Ebû Mesleme'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Sa'id'den naklen rivâyet etti. Ebû Sa'id Şöyle dedi; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Hakkıyle ehl-i nâr olan cehennemliklere gelince: Şüphesiz ki onlar cehennemde ne ölürler, ne de dirilirler. Lâkin bir takım insanlar vardır ki, günahları sebebiyle (yahut) hataları sebebiyle (buyurmuştur.) Kendilerine ateş isabet etmiş ve onları adamakıllı öldürmüştür. Nihayet (yanıp) kömür oldukları zaman (onlar hakkında) şefaata izin verilecek. Ve takım takım getirilerek cennet nehirlerine dağıtılacaklar. Sonra: (Cennetliklere hitaben) «Ey cennetlikler! Şunların üzerine su serpin,» denilecek, bu suretle sel kalıntısında ot biter gibi bitecekler.» buyurdular.

Cemaattan biri: «Galiffa Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çölde bulunmuş» demiş.

478- Bize bu hadisi Muhammed b. el-Müsenna ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler dediler ki: Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be Ebû Mesleme'den rivâyet etti.

Dedi ki: Ebû Nadra'yi Ebû Saîd-i Hudri'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen «sel kalıntıları» na kadar bu hadisin mislini rivâyet ederken dinledim. Sonunu zikretmedi.

Bu hadisi Buhârî «Kitabu’l-iman» ve «Kitabu'r-Rukak» da rivâyet etmiştir. Hadisi Nesâî dahi tahriç etmiştir.

Hadis-i şerif bütün rivâyetleri ile cehennemdeki mü'minlere şefaat edileceğine delâlet etmektedir. Bu hususta Kâdî İyâz şunları söyler: «Ehl-i sünnetin mezhebine göre şefaat aklen ve naklen caizdir. Teâlâ Hazretlerinin.

«O gün rahman olan Allah'ın izin verdiklerinden başka hiç bir kimseye şefaat fayda vermez.» âyet-i kerimesi- ile emsali âyetler ve mecmu'u tevatüre varan sahih hadisler buna delildir. Ehl-i sünnetin selef ve halef ülemâsıda şefaatin caiz olduğuna ittifak etmişlerdir. Buna yalniz Haricilerle bazı Mutezileler itiraz etmişlerdir. Onların mezhebine göre âsi mü'minler cehennemde ebedi kalacaklardır. Delilleri:

«Cehennemliklere şefaatçilerin şefaati fayda vermiyecekîir.» ve

«Zalimler için (o gün) ne bir dost vardır, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi.» âyet-i kerimeleridir. Fakat bu âyetler kafirler hakkındadır. Şefaat hadisi dahi; «Derecelerin arttırılması» hakkındadır diye te'vil ederlerse de bu tevil dahi bâtıldır. Bizzat sadedinde bulunduğumuz hadislerin lâfızları onların mezhebinin butlanı hakkında sarih delildirler.