Geri

   

 

 

 

İleri

 

13- Her Kim Rabb Olarak Allaha, Din Olarak İslama Peygamber Olarak da Muhammed sallallahü aleyhi ve selleme Razı Olursa Büyük Günahları İşlerse Bile Mü'min Sayılacağına Delil Bâbı

160- Bize Muhammed b. Yahya b. Ebi Ömer el-Mekki ile Bişr b. el-Hakem rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Abdülaziz —ki İbn Muhammed ed-Derâverdi'dir— Yezid b. el-Hâd'dan, o da, Muhammed b. İbrahim'den, o da Âmir b. Sa'd'dan, o da el-Abbâs b. Abdilmuttalîb'den naklen rivâyet etti ki, Abbâs Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i:

«İmanın tadını, Rabb olarak Allah'a, din olarak İslama, Peygamber olarak da Muhammed'e râzi elan tatmıştır.» buyururken işitmiştir.

Bu hadîsi yalnız Müslim rivâyet etmiştir. «et-Tahrir» nâmındaki Müslim şerhinde beyân olunduğuna göre; bir şeye razı oldum, demek::

«Ona kanaat ettim; onunla iktifa ederek başkasını istemedim» ma'Aa-sına gelir. O halde hadîsin ma'nası:

«Allahdan başka ilâh aramayan İslâm yohindan başka bir yola girmeyip yalnız Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şeriatına uygun olan yolu tutan kimsenin kalbinde imanın hâlis lezzeti yer eder ve onun tadım duyar.» demek olur.

Kâdi Iyâz'a göre hadîsin makası:

«Böyle bir kimsenin imâm sahih, nefsi mutmain, içi rahat olur» demektir. Çünkü onun mezkûr şeylere razı olması, onlar hakkındaki bilgisinin sabit, basiretinin nafiz ve kalbinin mutmain olduğuna delildir. Zira bir kimse bir şeye razı olursa o iş ona kolay ve lezzetli gelir. Kalbine iman" girmiş bulunan mü'min de öyledir. Allah'a ibâdetlerini yapmak ona kolay ve lezzetli gelir.