Geri

   

 

 

 

İleri

 

18- Farz Namaz Ardında Yapılacak Duâ Bâbı

6403  Bize Verkaa, Sumeyy'den; o da Ebû Salih'ten; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den şöyle haber verdi: Muhacirlerin fakîrleri:

— Yâ Rasûlallah! Çok mâl sâhibleri yüksek dereceleri ve devâmlı ni'meti kazanıp gittiler! dediler.

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— "Bu senin söylediğin nasıl oldu?" diye sordu. Onlar şöyle dediler:

— Zenginler hem bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar, bizim cihâd ettiğimiz gibi cihâd ettiler, hem de mallarının fazlalarından Allah yolunda harcadılar. Halbuki bizim için mallar yok (bu yüzden onların harcama yaptıkları gibi harcama yapamıyoruz)? dediler.

Rasûlüllah:

— "Ben size bir iş haber vereyim mi ki, siz onu yapmakla sizden önde olanlara erişirsiniz, sizden sonra gelen mal sahiblerinin de önlerine geçersiniz. Sizin yaptığınızın benzerini yapan herbir kimse de ancak sizin yaptığınızın benzerini yapar: Her (farz) namazın ardından on kerre tesbîh eder, on kerre tahmîd eder, on kene tekbîr getirirsiniz" buyurdu.

Bu hadîsi Sumeyy'den rivayet etmekte Verkaa'ya Ubeydullah ibn Omer mutâbaat etti. Bu hadîsi Muhammed İbnu Aclân da Sumeyy'den ve Recâ ibn Hayve'den rivayet etti.

Ve yine bu hadîsi Cerîr de Abdulazîz ibn Rufey'den; o da Ebû Salih'ten; o da Ebu'd-Derdâ'dan rivayet etti.

Bu hadîsi Süheyl de babası Ebû Sâlih Zekvân'dan; o da Ebû Hureyre'den; o da Peygamber'den rivayet etti.

6404  Verrâd şöyle demiştir: el-Mugîre ibn Şu'be, Muâviye ibn Ebı Sufyân'a (gönderdiği mektûbda) şunu yazdı: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her namazın ardında selâm verdiği zaman şu duayı söylerdi:

"Lâ ilahe ille'llâhu vahdehû lâ şerike lehu, lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve ala kullî şey’in kadîrun. Allâhumme lâ mania lima a'teyte, ve lâ mu'tiye limâ mena’te, ve lâ yenfeu za’l-ceddi minke’l-ceddu!

 ( = Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O tek'tir, O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsûstur. Herşeye kudreti yeten de O'dur. Allah'ım! Sen'in verdiğine mâni' olabilecek hiç yok, vermediğini verebilecek de hiç yok! Baht ve zenginlik sahibinin baht ve zenginliği Sen'in lütuf ve ihsanın yerine geçip de kendisine fâide vermez!)"

Şu'be ibnu'l-Haccâc, Mansûr ibnu'l-Mu'temir'den söyledi. O da: Ben el-Müseyyeb ibn Râfi'den işittim, dedi (de bu hadîsi rivayet etti).