92- el-Leyl SûresiRahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle ["And olsun bürüyüp örttüğü zaman geceye, açıldığı zaman gündüze, erkeği dişiyi yaradana ki, hakîkaten sizin sa'yiniz çeşit çeşittir" (Âyet:1-4)] İbn Abbâs: "O en güzeli yalan sayarsa" (Âyet: 9), "Verilen şeyin yerine geçen bedeli yalan sayarsa" ma'nâsınadır, demiştir. Mucâhid de şöyle demiştir: "Tereddâ" (Âyet: 11), "Öldü"; “Telezzâ” (Âyet: 14), Alevlendikçe alevlendi" ma'nâsınadır. Bu lafzı, Ubeyd ıbnu Umeyr, "Tetelezzâ" şeklinde aslı üzere iki tâ ile okudu. 1. Bâb“Açıldığı zaman gündüze” (Âyet: 2). 4993 Alkame şöyle demiştir: Ben Abdullah ibn Mes'ûd'un talebelerinden birkaç kişi içinde olarak Şam'a girdim. Bizim gelişimizi Ebu'd-Derdâ işitmiş, akabinde bizim yanımıza geldi de: — İçinizde Abdullah ibn Mes'ûd'un kıraati üzere okuyan kimse var mı? diye sordu. Biz: — Evet, var, dedik. Ebu'd-Derdâ: — Hanginiz en iyi okuyan? dedi. Arkadaşlarım işaret edip beni gösterdiler. Ebu'd-Derdâ bana: — Oku! dedi. Ben " Ve’l-leyli izâ yağşâ ve’n-nehâri izâ tecellâ ve'z-zekeri ve'l-ünsâ" şeklinde (Mâ'nın hazfıyle) okudum. Ebu'd-Derdâ: — Sen bu okuyuşu sahibin İbn Mes'ûd'un ağzından mı işittin? diye sordu. — Evet, dedim. Ebu'd-Derdâ: — Ben de bu okuyuşu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ağzından işitmişimdir. Bu Şamlılar bize karşı dayatıp, bu okuyuşumuza râzı olmuyorlar, dedi. 2. Bâb“Erkeği ve dişiyi yaratana” (Âyet: 3) 4994 Bize el-A'meş, İbrâhîm en-Nahaî'den tahdîs etti ki, o şöyle demiştir: Abdullah ibn Mes'ûd'un talebeleri Ebu'd-Derdâ'nın oturduğu yere (yani Şam'a) geldiler, Ebu'd-Derdâ da bu gelenleri aradı ve onları buldu da: — Hanginiz Abdullah'ın okuyuşu üzere okuyor? diye sordu. Alkame: — Hepimiz onun kıraati üzere okuruz, dedi. Ebu'd-Derdâ: — Hanginiz ezber ediyor? dedi. Arkadaşları Alkame ibn Kays'ı işaret ettiler. Ebu'd-Derdâ: — Sen, İbn Mes'ûd'un "Vel-leyli izâ yağşâ" sûresini nasıl okurken işittin? dedi. Alkame: — "Ve'z-zekeri ve'l-ünsâ" şeklinde okurken işittim, dedi. Ebu'd-Derdâ: — Şehâdet ediyorum ki, ben de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu âyeti böylece okuduğunu işitmişimdir. Fakat bu Şamlılar benim "Ve halaka'z-zekera ve'l-ünsâ" şeklinde okumamı istiyorlar, vallahi ben onlara tâbi olmuyorum, dedi. 3. BâbYüce Allah'ın Şu Kavli: "Bundan sonra kim verir ve sakınırsa” (Âyet: 5). 4995 Alî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz Bakî'u'l-Garkad mezarlığında Peygamber'in beraberinde bir cenazede bulunduk. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): — ''Sizlerden hiçbiriniz müstesna olmamak üzere muhakkak cennetten olacak oturağı ve ateşten olacak oturağı yazılmıştır'' buyurdu. Bunun üzerine sahâbîler: — Yâ Rasûlallah! Öyleyse (Allah'ın bizim üzerimize yazmış bulunduğu bu yazımıza) dayanıp güvenemez miyiz? dediler. Rasûlüllah: — ''Sizler çalışıp amel ediniz. Herkes yaratıldığı şeye kolaylaştırılmıştır" buyurdu. Sonra da: "Kim verir ve sakınırsa, o en güzeli de tasdik ederse.." âyetlerini "Biz de ona en güç olanı müyesser kılarız" (Âyet. 10) kavline kadar okudu. 4. BâbYüce Allah'ın “Ve O En Güzeli Tasdik Ederse” (Âyet: 6) Kavli Bâbı 4996 Buradaki senedle el-A'meş; Sa'd ibn Ubeyde'den; o da Ebû Abdirrahman'dan tahdîs etti ki, Alî (radıyallahü anh): Biz Peygamber'in yanında oturuyorduk, demiş ve geçen hadîsi zikretmiştir. 5. Bâb“Biz de ona en kolay olanı kolaylaştıracağız” (Âyet: 6-7). 4997 Bize Şu'be, Süleyman el-A'meş'ten; o da Saîd ibn Ubeyde'den; o da Ebû Abdirrahmân es-Sulemî'den; o da Alî (radıyallahü anh)'den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir cenazede bulundu. Orada eline bir deynek aldı, onunla yere vurmaya ve birtakım çizgi ve izler meydana getirmeye koyuldu da: — "Sizden hiçbir kimse müstesna olmamak üzere, muhakkak ateşten yahut cennetten oturacağı yer yazılmıştır" buyurdu. Sahâbîler: — Yâ Rasûlallah! Öyle ise bizler bu yazımıza dayanmayalım mı (Amelin fâidesi nedir)? dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): — "Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkes niçin yaratıldıysa, o şey kendisine kolaylaştırılmıştır" buyurdu ve "Kim verir ve sakınırsa, o en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlayacağız..." âyetlerini okudu. 6. BâbYüce Allah'ın "Amma Kim Cimrilik Eder, Kendisini Müstağni Görürse" (Âyet: 8) Kavli Bâbı 4998-......Bize Vekî' ibn Cerrah, el-A'meş'ten; o daSa'd ibn Ubeyde'den; o da Ebû Abdirrahmân'dan tahdîs etti ki, Alî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bizler Peygamber'in yanında oturuyorduk. — "Sizden hiçbir kimse müstesna olmamak üzere muhakkak cennetten oturacağı yer ve ateşten oturacağı yer yazılmıştır" buyurdu. Biz de: — Yâ Rasûlallah! Öyleyse bizler (çalışmayı bırakıp) bu yazıya dayanmayalım mı? dedik. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): — "Hayır, (siz o yazıya dayanıp durmayın). Siz çalışıp amel edin. Çünkü herkes (yaratıldığı şeye) kolaylaştırılmıştır" buyurdu. Bundan sonra da şu âyetleri okudu: "Kim verir ve sakınırsa, o en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlayacağız. Amma kim cimrilik eder, kendisini ihtiyâcsız görür ve o en güzeli yalan sayarsa, biz de onu o en güç olan için hazırlayacağız" (Âyet: 5-10). 7. BâbYüce Allah'ın “Ve O En Güzeli Yalanlarsa” Kavli 4999 Alî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bizler Bakfu'l-Garkad (mezarlığın)da bir cenazede bulunduk. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizim yanımıza gelip oturdu. Biz de O'nun etrafına oturduk. Rasûlüllah'ın beraberinde bir deynek vardı. Rasûlüllah başını eğdi, düşünceli bir hâlde elindeki deynekle yere vurup dürtüştürmeğe, çizgiler ve izler meydana getirmeğe başladı. Sonra: — "Sizden hiçbir kimse ve yaratılmış hiçbir nefis müstesna olmamak üzere, muhakkak cennetteki ve cehennemdeki yeri yazılmış, takdir edilmiştir. Ve herkesin bedbaht ve bahtiyar olduğu muhakkak yazılmıştır" buyurdu. Bunun üzerine sahâbîlerden bir adam: — Yâ Rasûlallah! Öyle ise bizler ameli terkedip bu yazımız üzerine dayanıp durmayalım mı (yânı amelin fâidesi nedir)? dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): — "Saadet ehlinden olan kimse, saadet sahibinin ameline varıp ulaşacaktır. Bizlerden şekaavet ehlinden olan kimse de şekaavet ehlinin ameline varıp ulaşacaktır" buyurdu ve şunu ilâve etti: "Saadet ehli, saadet ehlinin ameline kolaylaştırılırlar, şekaavet ehline gelince, onlar da şakîlik ehlinin ameline kolaylaştırılırlar". Rasûlüllah bundan sonra "Kim verir ve sakınırsa ve o en güzeli de tasdik ederse...” âyetlerini okudu 8. Bâb"Biz de onu, o en zor olana hazırlayacağız'' (Âyet: 10). 5000 el-A'meş dedi ki: Ben Sa'd ibn Ubeyde'den işittim; o, Ebû Abdirrahmân es-Sulemî'den tahdîs ediyordu ki, Alî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir cenazede idi. Eline birşey aldı da onunla yere dürtüp vurmaya, birtakım izler meydana getirmeye başladı da: — "Sizden hiçbir kimse müstesna olmamak üzere, muhakkak ateşten olacak oturacağı yeri ve cennetten olan oturacağı yeri yazılmıştır" buyurdu. Sahâbîler: — Yâ Rasûlallah! Öyleyse bizler ameli terkedip de bu yazımız üzerine dayanıp durmayalım mı? dediler. Rasûlüllah: — "Sizler çalışıp amel ediniz. Çünkü herkes ne için yaratılmış ise o kendisine kolaylaştırılmıştır: Saadet ehlinden olan kimseye saadet ehlinin ameli kolaylaştırılır. Amma şakilik ehlinden olan kimseye gelince, ona da şekaavet ehlinin ameli kolaylaştırılır" buyurdu. Bundan sonra şu âyetleri okudu: "Kim verir ve sakınırsa, o en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlayacağız. Amma kim cimrilik eder, kendisini ihtiyâcsız görür ve o en güzeli yalan sayarsa, biz de onu o en güç olan için hazırlayacağız" |