Geri

   

 

 

 

İleri

 

91- eş-Şems Sûresi

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle

"And ederim Güneş'e ve onun aydınlığına, ona tâbi” olduğu zaman Ay 'a, ona parlaklık verdiği zaman gündüze, onu örtüp bürüdüğü zaman geceye, göğe ve onu bina edene. Yer 'e ve onu yayıp döşeyene, her bir nefse ve onu düzenleyene, sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki, onu tertemiz yapan muhakkak umduğuna ermiş, onu alabildiğine örten ise elbette ziyana uğramıştır” (Âyet: 1-10)

Mucâhid şöyle demiştir: Buradaki;

"Duhâhâ", "Onun ışığı";

"izâ telâhâ” "Onun ardından gittiği zaman";

"Tahâhâ", "Dehâhâ" (yani aynı ma'nâda olup) "Onu döşeyene" demektir. "Dessâhâ", "Nefsi saptırıp azdırmak" (yani korumayıp kötülüklerle gerileterek gömen);

"Fe-elhemehâ", "Allah nefse şakiliği -bedbahtlığı- ve saîdliği -mes'ûdluğu- tanıtıp öğretti" ma'nâsınadır

Yine Mucâhid:

"Semûd kavmi azgınlığı yüzünden tekzıb etti" (Âyet: 11) kelâmindaki "Bi-tağvâhâ", "Ma'siyetleri yüzünden";

"Bundan dolayı Rabb'leri de onları günâhları yüzünden örtüverdi. Öyle ki, hepsini bir yaptı, bunun sonundan korkmaz" (Âyet: 14-15), yani "Hiçbir kimsenin sonundan korkmaz" ma'nâsınadır, demiştir

1. Bâb

4992 Abdullah ibnu Zem'ate (radıyallahü anh) haber verdi ki, kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den hutbe yaparken Salih Peygamber'in dişi devesini ve onu yıkıp öldüren kimseyi zikrettiğini işitmiştir. Rasûlüllah bu hutbesinde " (O kavmin) en şakîadamı ayaklandığı zaman” (Âyet: 12) kavlini okudu da şöyle buyurdu:

— "O dişi deveye doğru şiddetli (fesâdçı, habîs), kuvvetli ve kendi cemiyeti içinde arkalı bir adam fırlayıp kalktı. O, kavmi içinde (Mekke'deki) Ebû Zem'a'nın benzeri idi".

Rasûlüllah bu hutbesinde kadınları da zikretti:

— "Sizden biriniz karısını köle döver gibi dayakla dövmek ister, belki de o, gününün sonunda o kadınla bir yatakta yatacaktır!" buyurdu.

Sonra Rasûlüllah (içtimaî edeblerden olmak üzere) bir hatâ eseri yellenen kişiye gülmeleri (ve bu suretle onu teşhir etmelerinin kötülüğü) hususunda onlara öğütler verdi de:

— "Herhangi biriniz insanın yapageldiği böyle bir işten niçin gülersiniz (ve sahibini utandırırsınız)?" buyurdu.

Bu hadîsin râvîlerinden Ebû Muâviye şöyle demiştir: Bize Hişâm, babası Urve ibnu'z-Zubeyr'den; o da Abdullah ibn Zem’a’ dan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Zubeyr ibnu'l-Avvam'ın amcası Ebû Zem'a'nın benzeri" buyurdu