Geri

   

 

 

 

İleri

 

52- et-Tûr Sûresi

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle

"And olsun Tûr'a, neşredilmiş kâğıdlar içinde yazılı Kitâb'a, Ma'mûr Eve, yükseltilmiş tavana, dolan denize ki, Rabb’inin azâbı hiç şübhesiz vâki’dir (inecektir) " (Ayet 1-7)

Ve Katâde: "Kitabın mestûrin", "Kitabın mektûbin" (yani "Satır satır yazılmış kitâb") ma'nâsınadır, dedi.

Mucâhid de şöyle demiştir: "et-Tûr", Süryânîce'de "Dağ"dır.

"Rakkın menşur", "Yayılmış deri sahîfe", "Ve’s sakfi'l-merfû' ", "Gökyüzü"dür.

"el-Bahrul-mescûr", "Alevlendirilmiş deniz" demektir. El-Hasenu'l-Basrî de: Denizler alevlendirilir, nihayet suları gider de artık deniz yataklarında bir damla su kalmaz, demiştir

Mucâhid: "Îmân edip de zürriyyetleri de îmân ile kendilerine tâbi olanlar; biz onların nesillerini de kendilerine kattık. Kendilerinin amelinden birşey de eksiltmedik. Herkes kazancı mukaabilinde bir rehindir" (Âyet:21). Buradaki "Ve mâ eletnâhum", "Mâ nakasnâhum" (yani "Eksiltmedik") ma'nâsınadır, dedi.

Mucâhid'den başkası da: "O gün gök sallanıp çalkalanır" (Âyet: 7); buradaki "Temûru", "Tedûru" (yani "Devreder"); "Ahlâmuhum" (Âyet: 32), "Akılları" ma'nâsınadır, demiştir.

İbn Abbâs: "İşte Allah bize lütfetti. Bizi sam yeli azabından korudu. Gerçek biz bundan evvel (muvahhid olarak) O'na ibâdet ediyorduk. Şübhesiz ki O, el- Berru'l-Rahîmdir" (Ayet. 27-28). Buradaki "el-Berr", Latîf (Lûtuflu, sâdık, ihsan edici, keremli)";

"Eğer gökten bir parça düşer görseler, bu birbiri üstüne yığılmış bir buluttur derler" (Âyet: 44); buradaki "Kisfen", "Kıt'an" (yani "Parça"); ''Yoksa o bir şâirdir, biz ona, zamanın felâketli hâdiselerini gözetliyoruz mu diyorlar?" (Ayet; 30). Buradaki "el- Menûn", "Ölüm" ma'nâsınadır, demiştir

İbn Abbâs'tan başkası da: "Orada birbirleriyle Öyle kadeh çekişirler ki, onda ne bir saçmalama, ne de bir günâha sokma yoktur" (Âyet: 23); burada "Yetenâzeûne" " (Neş'e ile birbirlerine dolu kadeh) verip alma yarışı yaparlar" ma'nâsınadır, demiştir.

1. Bâb

4902........Ümmü Seleme (radıyallahü anha) şöyle demiştir: (Hacc sırasında) hasta olduğumu Rasûlüllah'a arzettim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: "İnsanların arkasından deveye binerek tavaf et" buyurdu. Öylece tavaf ettim. Rasûlüllah da Beyt'in yanında namaz kılıyor, "Ve't-Turi ve kitabin mestûrin..." sûresini okuyordu

4903  Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs edip şöyle dedi: Bana arkadaşlarım ez-Zuhrî'den tahdîs ettiler. O da Muhammed ibn Cubeyr ibn Mut'ım'den; o da babasından. Babası Cubeyr ibn Mut'ım şöyle demiştir: Ben bir akşam namazında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den Tûr Sûresi'ni okuduğunu işittim. Okurken şu ''Yoksa onlar bir şeysiz olarak mı yaratıldılar? Yâhud kendilerinin yaratıcıları kendileri midir? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar iyi bilmiyorlar. Yâhud Allah'ın hazîneleri onların yanında mı? Veya onlar hâkim ve gâlib kimseler mi?" (35-37) âyetlerine ulaştığı zaman, kalbim artık uçmağa yaklaştı

Sufyân ibn Uyeyne şöyle dedi: Bana gelince, ben ancak ez- Zuhrî'den işitmişimdir ki, o, Muhammed ibn Cubeyr ibn Mut'ım'den; o da Bâbasından olmak üzere tahdîs ediyordu. Bâbası Cubeyr ibn Mut'ım: Ben Peygamber'den akşam namazında Tûr Sûresi okurken işittim, demiştir. Ben ez-Zuhrî'den bana "Şu âyetlere ulaşınca..." şeklinde söyledikleri kısmı ziyâde ettiğini işitmedim (yani bu ziyâdeyi bana o arkadaşlarım söylediler).