25- Bâb: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Gözü Uyur, Kalbi UyumazdıBu hadîsi Saîd ibn Mînâ, Câbir'den; o da Peygamber'den rivayet etmiştir. 3610 Ebû Seleme ibn Abdirrahmân, Âişe (r.anha)'ye: — Rasûlüllah'ın ramazândaki (gece) namazı nasıldı? diye sordu. Âişe: — Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne ramazânda, ne de ramazândan gayrı (gecelerde onbir rek'at üzerine ziyâde eder değildi. Rasûlüllah (evvelâ) dört rek'at kılardı. Artık o rek'atlerin güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! (O, suâlden ve cevâbdan müstağnidir.) Sonra dört (rek'at daha) kılardı. Bunların da güzelliğinden ve uzunluğundan sorma. Sonra üç rek'at kılardı. Ben: — Yâ Rasûlallah! Vitr namazından önce uyur musun? diye sordum. Rasûlüllah: — "Benim gözüm uyur, Halbuki kalbim uyumaz" buyurdu. 3611 Şerîk ibn Abdillah ibn Ebî Nemir şöyle demiştir: Ben Enes ibn Mâlik'ten işittim. O, Peygamber'in Ka'be Mescidi'nden geceleyin yürütüldüğü geceyi, bize şöyle tahdîs ediyordu: Kendisine vahyedilmeden önce Harem Mescidi'nde uyurken üç kişi gelmiştir. Onlardan birincisi: — O (yânı Muhammed) hangisidir? Dedi. Diğeri: — (Uyuyan) iki kişinin ortalarındakidir; O uyuyan üç kişinin hayırhsıdır, dedi. (Çünkü Muhammed iki kişi arasında uyumakta idi.) O üç kişinin sonuncusu: — (Göklere yükseltmek için) onların hayırlısını alınız! Dedi. İşte o gece ancak bu söylenen kıssa vâki' oldu. Peygamber, kalbinin görmekte olduğu şeyler içinde diğer bir gece onlar yine gelinceye kadar onları görmedi. Peygamber'in gözleri uyur, kalbi uyumaz. Peygamberler böyledir; gözleri uyur, kalbleri uyumaz. Müteakiben Cibril O'na yaklaştı, sonra O'nu göğe çıkardı |