Geri

   

 

 

İleri

 

18 Âyetin Mânâsı

Taberi diyor ki:""Âyet" kelimesinin Arap dilinde muhtemel iki mânâsı vardır.

Bu mânâlardan biri, "Alâmet" demektir. Âyetlere "Alâmet" de­nilmesinin sebebi ise, bunlardan her birinin kendilerinden önce ve sonra gelen âyetlerin tesbitinde iâmet olmalarıdır. Nitekim Allahü teâlâ, şu âyet-i kerimesin­de, âyet kelimesini bu mânâda zikretmiştir. "Meryemoğİu İsa şöyle dedi: "Ey rabbimiz olan Allah'ım, gökten bize bir sofra indir ki, bizden öncekilere de son­rakiler de bir bayram ve senden bir âyet (Mucize) olsun. [73][103] Yani, "Senin, bi­zim duamızı kabul ettiğine ve istediğimizi verdiğine dair bir alâmet olsun." de­mektir.

"Âyet" kelimesinin diğer bir mânâsı da "Kıssa" demektir. Nitekim bu hu­susta Kâ'b b. Zübeyr bir şiirinde şöyie demiştir: "Dikkat edin, ikiniz de şu sata­şana bir âyet (bir tebliğ) bildirin. O, sözü söylerken uyanık mıydı yoksa uyuyor muydu?" Yani, "Benden ona bir mektup ve bir haber verin." demektir. Kur'ânin âyetlerine, "Kıssa" mânâsına geien bu adın verilmesinin sebebi ise, kıssaların birbirini takibederek zikredilmeleri ndeniür. [74][104]

--------------------------

[74] A'raf suresi, 7/33