Ana Sayfa (Kur'an-ı Kerim) Yeni Pencere

Geri

 

SAYFA :

482

 

042 - ŞÛRÂ SÛRESİ

 

CÜZ :

25

 

İleri

Sayfayı Yeni Pencerede Aç

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ŞURÂ

Şurâ Sûresi mekkîdir (.......)yâhud yalnız (.......) dahi denilir.

Âyetleri - Kûfîde elli üç, diğerlerinde ellidir. Hılâf(.......) bir de (.......) dadır.

Kelimeleri - Sekiz yüz altmış altıdır.

Harfleri - Üç bin seksen sekizdir.

Fasılası - (.......) harfleridir.

1

 Hâ, mîm,

2

 ayn, sîn, kaf.

(.......) İki isim olmak gerektir. Onun için araları ayrılmış ve iki âyet sayılmış(.......) gibi bir isim olduğuna göre ayrılması başında diğer (.......) lere mutabık olmak için denilmiştir.

3

İşte böyle vahiy veriyor sana - senden evvelkilere de - Allah, o, azîz, hakîm

(.......) böyle - bu tarzı vahyile veya bervechi âti mazmun ile (.......) vahiy veriyor ve verir sana (.......) ve sende evvelki Peygamberlere - Sahib keşşaf burada şöyle der: ya'ni bu Sûrenin mutezammın olduğu meanî öyle meanîdir ki, Allahü teâlâ onun mislini hem bu Sûrenin gayrısında sana vahyetmiştir hem de senden evvelkiPeygamberlere vahyeylemiştir. Bu suretle Allahü teâlâ bu ma'nâları Kuranda ve Semavî kitabların hepsinde tekrar buyurmuştur. Çünkü bunlarda evvel âhir kullarına belîğ bir tenbih ve azîm bir lûtuf vardır.(.......) buyurulmayıp da muzarı' lâfzıyle(.......) buyurulması da böyle iyha, âdeti olduğuna delâlet içindir (.......) Bundan başka burada bir de şu ma'nâ vardır: Allahü teâlânın sana ve senden evvelki Peygamberlere vahyinin tarzı bu (.......) vahyi gibi,ya'ni bu Sûrede beyan ve ta'rif olunduğu gibidir. Çünkü vahyin envaı bu Sûrenin âhırinde (.......) diye beyan olunacaktır. (.......) da bu üç tarza remz olmak muhtemildir. Sûre-i (.......) bak.

4

Onundur bütün Göklerdeki ve Yerdeki ve o, öyle ulu, öyle azîm

5

Ki, Gökler hemen hemen üstlerinden çatlıyacak gibi titreşiyorlar, Melekler hamd ile rablarına tesbih ediyorlar ve Yerdeki kimse için mağrifet diliyorlar, uyan Allahdır ancak öyle gafur, öyle rahîm

6

Onun berisinden veliylere tutunanlara gelince: onların da üzerlerine Allah gözcü, sen değilsin üzerlerine vekil

7

Ve işte böyle sana Arabî bir Kur’ân vahiyetmekteyiz ki, Ümmülkurayı ve çevresindekileri sakındırasın ve o toplama gününün dehşetini haber veresin onda şübhe yok, bir fırka Cennette, bir fırka sairde

8

Dilese idi Allah elbet hepsini bir ümmet de yapardı ve lâkin dilediğini rahmetine koyuyor da zalimlere gelince ne bir veliy var onlara ne de bir nasîr

9

Yoksa ondan beride veliylerimi idindiler? Fakat Allahdır ancak veliy, ölüleri o diriltir, ve her şey'e kadîr odur

(.......) Allahü teâlânın ulüvv-ü azameti âsârını tasvirdir.

Ya'ni Allah öyle yüksek ve öyle büyük ve azametlidir ki, cismanî yükseklik ve büyüklüğün timsali olan Semâlar, o yüksek Gökler onun celâl ve azametinin heybeti altında üstlerinden çatlayıverecek gibi ezilip titremektedir. (.......) denilmesi Allah’ın yüksekliği Semâların yüksekliğinin fevkında olmasındandır.Zemahşerînin dediğine göre: Çünkü Allahü teâlânın celâl-ü azametine delâlet eden âyâtın en büyükleri Semavâtın fevkında Arş ve Kürsî ve Arşın etrafında tesbıh ve takdis ile çalkanan sufufi Melâike ve daha künhünü Allahdan başkasının bilemiyeceği melekûti uzmâ âsarıdır.

(.......) ve Arzdakiler için mağrifet isterler, - şefaat, ilham ve taate sâık esbabı ihzar gibi vesîlelere sa'yederler. Bu ma'nâ ise umumiyyetle mü'mine ve kâfire şâmil olur. Hattâ istiğfar eksiği örtmek ma'nâsına tefsir olunursa hayvan ve cemada bile âmm olur. Tekabül karînesiyle mü'minlere tahsıs olunduğu takdirde ise murad şefaattir.

10

Ihtılâf ettiğiniz herhangi bir şey hakkında da huküm Allah’a âiddir, işte de: o Allah benim rabbım ben ona dayanmaktayım ve hep ona sığınırım

(.......) Siz ve gâvurların gerek Dine ve gerek Dünyaya müteallık hakkında ıhtilâf ettiğiniz her hangi bir şey (.......) imdi onun hukmü - o ıhtilâfı kesip atacak huküm (.......) Allah’a âiddir. - Onu başkası değil o halleder. O cemi' günü haklıyı haksızı o, ayıracak(.......) ve (.......) i o yapacaktır. Burası Resulün risâletinden hikâyedir veyâhud yukarıki (.......) karînesiyle bir (.......) emri mukadderdir.

Ya'ni de ki,(.......) işte o hâkim olan Allahdır.(.......) Benim rabbım - malikim, sahibim(.......) ben ona tevekkül etmişim - bütün işlerimde yalnız ona dayanmışımdır. (.......) Ve hep ona yüz

tutarım - başımın sıkıldığı her müşkil işte ona müreceat eder, ona sığınır ona yalvarırım.

 

 

 

 

Ana Sayfa (Kur'an-ı Kerim) Aynı Pencere

Geri

 

(Ö :  M :1942  H :1361)

 

ELMALILI - ORİJİNAL - (TÜRKÇE)

 

HANEFî

 

İleri

Sayfayı Büyüterek Aynı Pencerede Aç