| 
 
49 
-  
İRÂDE-İ CÜZ’İYYE 
8 - 
PEYGAMBERLER: 
Allahü teâlâ, emrlerini ve yasaklarını insanlara Peygamberler “aleyhimüsselâm” 
vâsıtası ile bildirmişdir. Peygamberler de “aleyhimüsselâm” insandır. Fekat, 
Allahü teâlânın bilgili, ahlâklı ve kusûrsuz yaratdığı büyük insanlardır. 
Peygamberler ma’nen Allahü teâlâya yakîn insanlar olduğu için, onların 
fikrlerine ve kalblerine bizimkilerden farklı ve dahâ geniş bilgiler ve ilhâmlar 
verilmişdir. Müslimân âlimlerinin bildirdiklerine göre, dünyânın yaratılışından 
bizim Peygamberimize “aleyhisselâm” kadar yüzyirmidört binden ziyâde Peygamber 
“aleyhimüsselâm” gelip geçmişdir. Bizim Peygamberimiz “aleyhisselâm” en son ve 
en büyük Peygamberdir. Bizim Peygamberimizden “aleyhisselâm” sonra artık dünyâya 
Peygamber gelmiyecekdir. Peygamberimiz “aleyhisselâm”, Allahü teâlânın en çok 
sevdiği kuludur. Allahü teâlâ, Peygamberimize “aleyhisselâm”, (Sen 
olmasaydın, bu âlemi [dünyâyı ve semâları] yaratmazdım!) buyurmuşdur. 
Peygamberimiz “aleyhisselâm”, Mekke-i mükerremede dünyâya gelmişdir. Bir 
üniversitede okumamışdır. Tahsîlleri yokdur. Ümmîdir. Fekat, dünyâdaki bütün 
insanların en akllısı, en bilgilisi, en hayrlısıdır. Çünki, Allahü teâlâ, Onu 
asrlarca artık Peygambersiz kalacak olan dünyânın son ışığı olarak yaratmışdır. 
Bu ışık, kıyâmete kadar nûrunu devâm etdirecekdir. Peygamberimize ve bütün 
Peygamberlere “aleyhimüsselâm” inanmak, îmânın şartlarındandır. Peygamberimize 
“aleyhisselâm” inanmıyan müslimân sayılmaz. Müslimân olmıyan da, ateşde ebedî 
yanacakdır. Bunu Kur’ân-ı kerîmde, Allahü teâlâ, bizlere bildiriyor. 
                                                |