| 
 
44 
- 
İSRÂF, FÂİZ, TÜTÜN İÇMEK 
İslâm 
dîninde harâm olan, günâh olan isrâfın ne demek olduğunu ve çeşidlerini, imâm-ı 
Birgivînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” arabî (Tarîkat-i Muhammediyye) kitâbından 
terceme ediyorum: 
Tesavvuf, kalbi 
kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmak demekdir. Kötü huyları 
araşdırdım. Altmış olduğunu anladım. Altmış çeşid kötü huydan yirmiyedincisi, 
isrâf ve tebzîrdir. Tebzîr, tohumu tarlaya saçıp dağıtmak demekdir. Malı boş 
yere dağıtmağa da denilmekdedir. 
Malı, 
islâmiyyetin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmağa (İsrâf) veyâ
(Tebzîr) denir. (Mürüvvet), fâideli olmak, iyilik yapmak 
arzûsudur. (Fütüvvet), dahâ husûsî ma’nâya gelir ki, kötülük yapmamak, 
iyilik yapmak ve herkesin utanacak şeylerini örtmek ve kötülükleri afv etmekdir. 
İslâmiyyete uymıyan isrâf, harâmdır. Mürüvvete uymıyan isrâf, tenzîhen [hafîf, 
az] mekrûhdur. 
İsrâfı beş bahs 
içinde anlatacağız: 
                                                |