21 -
BOZUK DİNLER
5 -
DEREZÎLER: Dürûz, ya’nî Derezîlere, yanlış olarak, Dürzü deniliyor. İbni
Âbidîn, üçüncü cildde, mürtedleri anlatırken buyuruyor ki:
(Derezîler,
müslimân adı taşır. Nemâz kılanları da vardır. Fekat, îmânları bozukdur.
Tenâsüha inanırlar. Şerâba, alkollü içkilere ve zinâya halâl diyorlar. (Ülûhiyyet
sıfatları) tanrılık insandan insana geçer diyorlar. Öldükden sonra
dirilmeğe, nemâza, oruca, hacca inanmazlar. Bunların ma’nâları, dünyâda yaşama
yollarını düzeltmekdir derler. Peygamberimize “sallallahü aleyhi ve sellem”
çirkin şeyler söylerler. Şâm müftîsi allâme Abdürrahmân, (İmâdî fetvâsı)nda,
bunların Mülhidler gibi ve İsmâ’îliyye gibi inandıklarını bildirmekdedir. Dört
mezhebin âlimleri, bunlardan cizye alarak islâm memleketlerinde oturmalarına izn
vermek halâl olmaz dedi. Bunlardan kız almak, kesdiklerini yimek câiz değildir.
(Fetâvâ-i Hayriyye)de, bunlar uzun bildirilmekdedir. Bunlara, zındık,
mülhid ve münâfık denir. İnanışları bozuk olduğu için, şehâdet kelimesini
söylemekle müslimân sayılmazlar. Dîn-i islâma uymıyan inanışlarından vaz
geçmedikçe, müslimân olmazlar. Bunlar, kitâblı ve kitâbsız kâfirlerden dahâ
zarârlıdır). İbni Âbidînden “rahmetullahi teâlâ aleyh” terceme temâm oldu. Bu
(Mülhidler), Allah, Alînin ve çocuklarının şeklinde göründü derler.
Onbirinci imâm olan Hasen bin Alî Askerînin adamlarından olduğunu iddi’a eden
İbni Nusayrın uydurduğu çirkin sözlere inanırlar. Sûriyede bulunanların
kendilerine alevî dedikleri (Müncid)de yazılıdır. Türkiyede böyle alevî
yokdur.
Mısrdaki
Fâtimî hükümdârları, Ehl-i sünnetden ayrıldı. Bozuk yollara sapdı. Bunlardan
Hâkim bi-emrillah, müslimânlıkdan da çıkmışdı. Dırâr isminde bir dönme, Hâkimi
aldatdı. İslâmiyyeti yıkmağa uğraşdı. Dırârın talebesinden Hamza bin Ahmed sapık
inanışlar uydurmuş, Hâkimi ve Mısrdaki Derezîleri, bu bozuk yola sokmuşdu. Bu
inanışları alan Derezîler, Sûriye ve Lübnandakilere de aşıladı. Selmân-ı
Fârisîyi “radıyallahü anh” çok severiz derler. İnanışlarını gizli tutarlar. İri,
inâdcı, yağmacı, merhametsiz kimselerdir. Yavûz sultân Selîme “rahmetullahi
teâlâ aleyh” tâbi’ oldular. Sultân üçüncü Murâd zemânında ısyân etdiler ise de,
Bosnalı dâmâd İbrâhîm pâşa, terbiyelerini verdi. Sûriyedeki hıristiyanlarla da,
ara sıra savaşdılar. Derezîler, Arabistândan Irâka gelmişdir. Îrânlılar,
Irâkdaki Hîre devletini yıkınca, Hîrelilerle birlikde derezîler de Mısr, Şâm ve
Halebe göç etmişdi. Şâmın fethinde islâm askerine yardım etdiler. Fâtimîler
zemânında yolu sapıtdılar.
|