Soru:
Bazıları, "Tesettür imanın veya İslam’ın şartı değildir. Tesettür üzerinde bu kadar fazla durmamalı"
diyorlar. Açık gezmek, diğer haramlardan farklı değil midir?
CEVAP
Böyle söylemek çok yanlıştır. Farzlara uymaya,
haramlardan sakınmaya teklif denir. Tekliflere yani emirlerin yapılmasına ve
yasaklardan sakınmak gerektiğine inanmak, imanın şartıdır. Tekliflerin çoğuna
inanıp da, yalnız birine inanmayan, buna uymak istemeyen, Muhammed
aleyhisselama inanmamış olur. Kâfir olur. Müslüman olmak için, tekliflerin
hepsine inanmak, hepsini beğenmek gerekir. Bir müslüman, tekliflere inandığı
halde, bunlara uymazsa, mesela, kötü arkadaşa ve nefsine uyarak, içki içerse,
tesettüre riayet etmezse, imanı gitmez, kâfir olmaz. Günahkâr müslümandır.
Tekliflerin [Allah’ın emirlerinin] hepsine inanıp amel
ettiği halde, sadece birine uymak istemezse, yani beğenmez, vazife olduğuna
önem vermez ise, hafif görürse, imanı gider, kâfir olur.
Mesela, (Açık geziyorsam ne
çıkar? Sen kalbe bak. Kalbim temizdir) demek, tekliflerin bir kısmını
beğenip bir kısmını beğenmemektir. Her müslümanın bu inceliğe dikkat etmesi,
tekliflere uymayanların, imanlarının gitmemesi için uyanık olmaları gerekir.
Teklife uymamak başka, uymak istememek, beğenmemek başkadır. Bu ikisini
karıştırmamalıdır!
Açık gezmek, diğer günahlardan
üç yönden farklıdır:
Birincisi: Ara sıra değil, devamlı işlenen bir günahtır.
Hadis-i şerifte, (Küçük günaha devam edilirse, büyük
olur) ve (İnsan, günah işlediği zaman kalbinde
siyah bir nokta hasıl olur. Günaha devam ederse, o leke büyür ve kalbinin
tamamını kaplar) buyuruldu. (Haraiti)
Demek ki, devamlı günah işleyenlerin kalbleri kararır.
Kalbi kararan ne olur? Peygamber efendimiz,
(Günaha devam edenlerin zamanla kalbi mühürlenir. O,
artık sevap işleyemez olur) buyuruyor. (Bezzar)
Tesettürsüz kadın, oruç tutsa, oruç borcundan, zekat
verse zekat borcundan kurtulur, fakat orucunun ve zekatının sevabı azalır.
Yani, işlediği günahlar, kazandığı sevapları alır götürür. Elinde sevabı
kalmadığı için, sevap alamaz, sevabı olmaz deniyor. Yoksa sahih ve ihlaslı olan
her ibadetin sevabı olur.
Sonra dinimizde, sevap kazanmaktan önce, günahtan
kaçınmak esastır. Bir hadis-i şerifte, (Çok az bir
günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha
iyidir) buyuruluyor. Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan,
büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak
bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak
farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-nasıhin)
Zengin kadına hacca gitmek farzdır. Yanında mahremi
yoksa gitmek haram olur.
İkincisi: Gizli işlenen günahı açıklamak da ikinci bir
günahtır. Açık gezen kadın, bu günahı pervasızca işlediği için, başkalarına
kötü örnek olmaktadır. Hadis-i şerifte, (Her mümin
affedilir, ancak günahını başkalarına açıklayan hariç) buyuruldu. (Buhari)
Tesettürsüz kadın, günahı alenen işlemiş oluyor,
günahını başkalarına açıklamış oluyor. Hadis-i şerifte bildirildiği gibi, açık
işlenen günahların affı zor olur.
Her ne kadar açık-saçık gezene kâfir dememek gerekir
ise de, açık gezen kadının zamanla kalbi kararır, açık gezdiği için, içi
sızlamazsa, imanı da zayıflayıp bir gün tamamen sönebilir.
Üçüncüsü: En önemlisi budur. Açık saçık gezmek, iffetsizliğe
yol açan bir günahtır. Bir kadın içki içse, kumar oynasa, hırsızlık etse,
kocası, bunlardan vazgeçirmeye, tedavi etmeye çalışır. Fakat açık gezen kadın,
iffetsizliğinde ileri giderse, kocası tedavisine çalışmadan hemen bırakır.
Öldüren bile çıkar.
Peygamber
efendimiz, erkeğin avret yerinin diz ile göbek arası, kadının
ise, yüz ve iki elinden başka bütün bedeninin avret olduğunu bildirmiştir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Avret yerini açmak büyük günahtır.) [Hakim]
(Avret yerini açana, başkasının avret
yerine bakana Allah lanet etsin!) [Beyheki]
Kur'an-ı kerimde ise mealen buyuruldu ki:
(Mümin kadınlara söyle: [Yabancı erkeklere
bakmaktan] sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kısmı
hariç, ziynetlerini [Saç ve gerdan gibi ziynet takılan yerleri] göstermesinler,
başörtülerini yakalarına kadar [saç, kulak ve gerdanlarını] örtsünler!) [Nur 31]
Ahzab suresinde de, Allah’tan korkan kadınların,
yabancı erkeklerle konuşmak durumunda kalınca, kötü niyetli erkeklerin
tahrikine sebep olmamaları için, yumuşak konuşmamaları emrediliyor. Sesten
tahrik olan erkek, açık kadına bakınca tahrik olmaz mı?
Artık dileyen Allahü teâlânın emrine uyar, dileyen de
nefsine ve şeytana uyar.