Yabancı
yazar, müslümanların geri kalışını ictihada bağlayıp, (Fukaha, ictihad kapısının
kapatılmasında ve bundan böyle dört mezheple iktifa edilmesinde ittifak
etmiştir. Bunun neticesinde İslam düşüncesi duraklamış, hukukta ve diğer İslami
ilimlerde taklit ve saplantının yayılmasına sebep olmuştur) diyor.
Açıklamaya
geçmeden önce şunu tekrar edelim:
Düşünce,
bir iş için düşünülen çare veya kıyaslanan neticedir. Görüş de düşünce
demektir.
Nazariye
de, akli, zihni esaslara dayanan görüş, teori demektir.
Allahü teâlânın bildirdiği hükümlere ilahi düşünce, ilahi görüş,
ilahi nazariye, ilahi şuur denmez. İslam düşüncesi denmez. Bunları kullanmak
küfürdür.
İctihad
kapısını kimse kapatmamıştır. Ehli olmadığı için kendiliğinden kapanmıştır.
Kapalıya kapalı demek, kapatmak değildir. Kapatmaya yetkisi olanın açmaya da
yetkisi olur. İctihad edip etmemekle, geri kalışımızın bir alakası yoktur.
Milyonlarca insan ehil olup olmadığına bakmadan, kitap yazıyor, ictihad
yapıyor. Madem ictihad yüzünden geri kaldık. Şimdi herkes ictihad yaptığı halde
niçin ilerlemiyoruz?
Mason
Abduh ve onun Reşit Rıza ve Meraği gibi çömezleri, mezheplere saldırıp,
(mezhepler birleştirilmeli) diyerek mezhepleri kaldırmaya çalışmışlardır.
İngiliz casusu Hempher de aynı yolda hareket ederek Necdiliği kurdurmuştur.
Aynı art niyetli kimseler, herkes ictihad etmeli diyerek ehli olmayan
kimselerin de ictihada yeltenmelerine sebep olmuşlardır. Hadis-i şerifte, (Her asır, bir öncekinden
daha kötü olacaktır) buyuruldu. Bu bakımdan sonraki asırlarda birinci asırdaki
gibi büyük âlimler yetişmedi. Yetişmesi de çok zordur. Bu zoru başarabilen az
da olsa çıkarsa, buna kimse bir şey demez.