|
|
||
|
07 Ağustos 2017 |
İslam Nasıl Öğrenilir?
M. Şevket Eygi
İslam icazetli Ehl-i Sünnet ulemasının, fukahasının, meşayihinin, mürşidlerinin, hocalarının yazdıkları akaid, ilmihal, fıkıh, ahlak, irşad kitaplarından öğrenilir. Yeterli ilmi ve icazeti olmayanlar, Kur’an tercümelerinden İslam’ı öğrenemez. İcazetli alimlerin, bir ucu Resullerin Seyyidine ulaşan (salat ve selam olsun ona) kopuksuz silsileleri vardır. Din, icazetsiz kimselerden öğrenilmez. Ashab-ı kiram’a (radıyalluh anhüm ecmaîn) dil uzatan, onları hafife alan, Hz. Osman’ı ]ve Hz. Muaviye’yi[ tenkit eden bir kimse ]Yaşar Nuri ve Hayrettin Karaman gibi[ Ehl-i Sünnet alimi olamaz. Böyle kimselerin sözlerinde ve kitaplarında hem doğrular, hem de vahim yanlışlar vardır. Onları dinlemek, okumak, peşlerinden gitmek caiz değildir. Din, icazetli Sünnî ulemadan, fukahadan, Şeriata sımsıkı bağlı icazetli meşayihten, kamil mürşidlerden öğrenilir. Ehl-i Tevhid Sünnî Müslümanları şirk ile suçlayan, evliyaurrahman’ı evliyauşşeytan olarak gösterip tahkir eden o fırka ]İbn Teymiyye’nin fikirlerini esas alan Selefiyyeci Vehhabiler[ bid’at ve dalâlet üzerinedir. Onlardan uzak durulmalıdır. Yirminci asırda İslam’a ve Ümmet’e en büyük zararı aktivist islamî cereyanlar ]Mevdudi, C. Afganî ve Musa Carullah gibilerin temsil ettiği akımlar[ verdi. Bunların hiçbiri, hiçbir ülkede ]yönetimde[ başarılı olamadı. ]Fakat bu[ İslamcılıklar, İslam’a ve Ümmete korkunç zararlar vermiştir. Nakşibendî tarikatı Kur’an, Sünnet, Şeriat, İslam ahlakı ve âdabı üzerine kuruludur. Tarikat-ı Muhammediye’nin bir kolu ve şubesidir. İlim, irfan, hikmet, ihlas, taqva yuvasıdır. İslama ve Ümmete çok büyük hizmet etmiştir. Birtakım kötü örneklere, sahte şeyhlere bakıp da o tarikatı kötülemek, aleyhinde bulunmak yanlıştır. Gerçek, sahici Nakşiliğe, icazetli gerçek Nakşî şeyhlerine hürmet edelim. İbn Teymiye, ilmi kadar aklı olmayan bir kimsedir. Dinde itikatta aşırılığa sapmıştır. Büyük alimler tarafından sert şekilde tenkit edilmiştir. Tecsim ve teşbih ile suçlanmıştır. Dört mezhebe aykırı fetvaları vardır. Bu zat Ehl-i Sünnet imamlarından değildir. Namazda erkeklerin başlarını takke, sarık, islamî bir serpuş ile örtmeleri Ehl-i Sünnetin şeairinden, namazın âdab ve sünnetindendir. Bu sünneti yerine getirmek çok kolaydır, hiçbir külfeti ve zahmeti yoktur. Her şuurlu Sünnî Müslümanın cebinde bir namaz takkesi bulunmalıdır. Ehli-i Sünnet camiasında Selefilik diye hak bir mezhep yoktur. Bu mezhep Vehhabiliğin ve Teymiyeciliğin örtülü şeklidir. Beş vakit namaz kılmak Kur’anla, Sünnetle, icmâ ile sabittir. Namaz zaruriyat-ı diniyedendir. İnkar eden, hafife alan dinden çıkar, mürted olur. Dinde reformculuk, dinde yenilik, dinde değişim, light ve ılımlı İslam, İslamcılık(lar), BOP İslam’ı, Feminist İslam, Fazlurrahmanın tarihsellik mezhebi, Kemalist İslam gibi cereyanların hepsi sapıktır, bozuktur ve İslam’ı içinden yıkmaya yöneliktir. Allaha, Resulüne, Kur’ana, Sünnete, Şeriata bağlı her Müslüman bunlardan uzak durmalıdır. “Peygamber bir postacı idi. Dini tebliğ etmiş, ölmüş gitmiş, işi bitmiştir” sözü küfre yakın bir sözdür. Kur’ana, Sünnete, Şeriata aykırı kötü nizam, düzen ve sistemlere iyidir diyen, onları benimseyen, savunan kimseler ve cereyanlar sapıktır, küfre düşmelerinden korkulur. Yahudiler İsa aleyhisselamın peygamberliğini inkar etmişlerdi. Hıristiyanlar, Hz. Muhammedi (salat ve selam olsun ona) inkar ederek, Yahudilerin düştüğü hataya düşmüşlerdir. Müslümanlar, bir tekini dışlamaksızın BÜTÜN Peygamberlere iman ederler. Avrupada, Amerikada, Japonyada, dünyanın her yerinde çok kültürlü, entelektüel seviyesi çok yüksek kimseler İslam’a giriyor. Bunların bazısı ateist, bazısı Yahudi, bazısı Hıristiyandır. İçlerinde tanınmış profesörler, uzmanlar, düşünürler bulunmaktadır. Müslüman olmayan ciddî kaynaklar, ihtida (İslam’a giriş) vak’alarının ferdî (bireysel) olmaktan çıktığını, kitlevî hale geldiğini yazıyor. Bu gelişme, İslam’ın hak din olduğunu gösteriyor. Her yıl Müslümanların milyarlarca dolarını devşirip de en az elli dilde insanlığı İslama çağıran ciddî yayınlar yap(a)mayanlar büyük vebal altındadır. Cahil Müslümanların vebali, bilen Müslümanların üzerindedir. İslam dünyasının en rezil, el alçak, en sürüngen, en haydut kimseleri din sömürüsü yapanlardır. Gerçekleri bilenler, bilmeyenlere duyurmakla mükelleftir. İsveç’in kuzeyindeki Kiruna şehrinde gerçeği arayan Olaf isminde biri var. Biz Müslümanlar, gerçeği ona duyurup anlatmazsak sorumlu ve suçlu oluruz. En büyük ticaret, bir kimsenin hidayetine (doğru yolu bulmasına) vesile olmaktır. Bir kimsenin hidayetine vesile olan, üzerine güneşin doğduğu ve battığı her şeye sahip olmaktan daha fazla kazanmış olur. İnsanların hayırlısı, insanlara yararı olandır. En büyük yararlı iş, bir insana iman kazandıran hizmettir. İhlasla yapılmayan bütün ibadetler, işler makbul olmaz (kabul edilmez). Allah en Zengindir, en Kerimdir. İman, İslam, Kur’an hizmeti yapan kişi samimî ise ücretini sadece Allahtan ister ve bekler, kullardan istemez. KAYNAK: 05.08.2017 http://www.habervaktim.com/yazar/81246/islam-nasil-ogrenilir.html NOT: [ ] Köşeli parantez içindekiler, Metinden değil, şerhtir. |