|
|
06 Mayıs 2023 Düşmanlar, “Hakk”a Karşı Birleşseler de Zafer, Ergeç Müslümanlarındır Türkiye 14 Mayıs 2023’te genel seçimlere gidiyor. Bu seçim, bir ülkenin seçimi olmaktan çoktan çıktı. Başta ABD başkanı J. Biden olmak üzere, bütün terör örgüt liderlerine (!) varıncaya kadar herkes, seçimle ilgileniyor, ittifaklarla ilgili tarafını bildiriyor ve açıklamalar yapıyor. Osmanlının son dönemlerinde kullanılan 7 düvel/düvel-i muazzama tabiri bile, bu ilgiyi, esasında ideolojik ve ahlâksız müdahaleyi anlatmaya yetersiz kalır. ABD, İngiltere ve AB, Türkiye’deki Anayasal sistem ve yönetimden rahatsızlarmış ve bu yönetim kadrosunun mutlaka değişmesi gerekiyormuş. Adetleri 7’den fazla olan bu düvel-i muazzama, daha doğrusu düvel-i müfside, orta duğuda besledikleri terör örgütlerini de kullanarak, seçim öncesi necip milletimizi etkileme hülyasına kapılmış görünüyorlar. Fakat yanılıyorlar. Düvel-i müfside, her şeyi sadece maddi ve fizikî çerçevede görüyorlar. Yüce Allah’ın kudret, irade ve yaratıcılığını düşünemiyor ve O’na doğru veya hiç inanmıyorlar. Halbuki sonsuz kuvvet ve irade sahibi Allah, dilediğinde kalpler, genciyle ve yaşlısıyla küfre karşı saf saf dizilmiş taburlar haline gelir. Öldü sanılan Osmanlı, torunlar olarak dirilir, ecdadı Alparslan ve Fatih’in mirasına sahip çıkar. İşte bu miras, “hakk”a sarılmak ve onu şerefle temsil etmektir. Makalemizi şu başlıklar altında ele almak mümkündür:
“Hakk” Nedir?Ayet-i kerimelerde buyruluyor: 1. (Resûlüm,) de ki: Hak (İslâm) geldi, bâtıl (şirk ve küfür düzeni) yok oldu. Şüphesiz bâtıl, (yıkılmaya ve) yok olmaya mahkûmdur (İsrâ,81). Peygamber aleyhi’s-selâtü ve’s-selâm, Mekke’nin fethinde bu âyeti okuyarak Kâ’be’de bulunan 360 putu kırmıştır (Buhârî, Mezâlim 32). Böylece o makaddes mekân, sahte ilâh heykellerinden temizlenmiştir. 2. Bilerek hakkı (İslam’ı) bâtıl (Allah’ın göndermediği bir inanış) ile karıştırmayın. (Ey Ehl-i Kitap,) hakkı (Muhammed aleyhisselâm’ın son peygamber olduğunu bildiğiniz ve kitaplarınızda yazdığı hâlde) gizlemeyin (Bakara,42). 3. Çünkü Allah, “hakk”ın ta kendisidir. (Yaratan, besleyen, büyüten ve varlığa son veren ancak O’dur.) O’nu bırakıp da (putperestlerin ve bazı kişilerin ilâh diye) taptıkları (heykeller) ise, bâtıldır (hiçbir şeye kudretleri yoktur. Onlara bir menfaat de sağlayamazlar.) Şüphesiz Allah, aliyydir (saltanat ve hakimiyeti çok yücedir), (kudret ve azameti) çok büyüktür (Lokmân,30). Görüldüğü gibi Sünnî İslam âlimleri, “hakk” kelimesinin âyetlerde çeşitli anlamlarda kullanıldığını, hakka inanmayan ve onu temsil etmeyenin bâtıl/boş ve geçersiz bir inanç taşıdığını belirtmektedirler. Müslümanlar, hakk olan İslam’a inanan ve onu temsil eden bahtiyar kişilerdir. Ancak İslam toplumlarında inanmış görünüp de ona inanmayan, hatta İslam’ı ve Müslümanları ayrıştırmaya çalışan, fesat çıkaran ve iki yüzlü olarak nitelenen münafıklar her devirde görülmektedir.
Münafıklara Dikkat!Ayet-i kerimelerde buyruluyor: 1. (O münâfıklar) îman edenlerle karşılaştıkları zaman: “Biz de (sizin gibi) îman ettik.” derler. Hâlbuki (küfür topluluğunun reisleri olan) şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise: “Biz (dinde ve yardımlaşma konularında) sizinle beraberiz, ancak biz onlarla (Mü’minlerle) alay ediyoruz.” derler (Bakara,14). 2. İşte onlar, o kimselerdir ki, hidâyete (îmana, yakîne ve ilme) karşılık, dalâleti (küfrü, şüpheyi ve bilgisizliği) satın almışlardır. (Bu durumda) onların ticareti kâr sağlamamış ve doğru yolu da bulamamışlardır (Bakara,16). 3. (Resûlüm,) münafıklar sana geldiklerinde: "Senin, elbette Allah'ın peygamberi olduğuna (kalpleriyle değil, dilleriyle) şahitlik ederiz." derler. Allah senin, elbette kendisinin peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah, o münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder (Münafikûn,1). Münafık, İslam toplumunda Müslümanlarla ilgili dinî bir kavramdır. Kâfirler için kullanılmaz. Münafık, itikaden ve amelen olmak üzere iki çeşittir. İtikaden münafık, kâfirdir, Müslüman görünmekte, hatta zaman zaman namaz kılmaktadır. Amelen münafık ise, hadiste açıklanan mezmum/kötü sıfatları olan ve haram işleyen Müslümandır. Kur’an-ı Kerim’de münafıklardan en çok bahseden sûre, Tevbe sûresidir. Resûlüllah, âyet gelmeden önce münafık olarak bilinenlerin cenaze namazını kıldırırdı. Fakat âyet ile (Tevbe,84) münafıkların cenaze namazlarını kıldırması, sonsuz olarak yasaklanmıştır. Zamanımızda Reformist İlahiyatçıların çoğu münafıktır. Ülkemiz, Oryantalistlerin emrinde ve âlim olarak tanınan Hamidullah, M. Tanci, Afganî, Abdüh, R. Rıza, Ebû Zeyd, Mevdudî, Abdülvahhab, M. Carullah, Fazlurrahman gibi münafık ajanların etkisi altındadır. Bunların bazısı mason, bazısı mürted ve bazısı İslam düşmanıdır. Kur’an Müslümanlığı, Dinî Çoğulculuk ve Tahrihselciler, itikaden münafık ve İslam düşmanıdırlar. Diyanet’te, İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri ile bazı Vakıflarda, özellikle Ankara Okulu ve Marmara okulu ideolojisine bağlı, Dört Mezhep karşıtı yüzlerce unvanlı öğretim üyesi, isimleri zikredilen küresel münafıkların fikirlerini taşımakta, kitaplarını, makalelerini neşretmekte ve öğretimini yapmaktadırlar. Hiçbir reformist İlahiyatçı, Selçuklu ve Osmanlının temsil ettiği İslam taraftarı değildir. Acaba 14 Mayıs’tan sonra açıktan bu faaliyetlerine devam edebilecekler mi? Çünkü Alparslan ve Fatih gibi ecdadına iman ve fikir yönünden bağlı bir Teknofest Gençliği geliyor. “Emâli Kasidesi”yle Ehl-i Sünnet akidesinin genç nesillere aktarılması ve ezberletilmesi yönünde talimatı olan bir Cumhurbaşkanı var (*). Siyaset alanında ise, milli ve manevi değerlerini bir tarafa bırakıp Batı’ya râm olan, Batı’dan “aferin” bekleyen, terör örgütleri ile FETÖ’nün talimatları doğrultusunda hareket eden ve LGBT gibi sapık bir davranışı sahiplenenler, hangi taraftan olurlarsa olsunlar, siyasî münafıklardır.
Emperyalist Düşmanlara Ayetle CevapAyet-i kerimelerde buyruluyor: 1. Ey iman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları (kâfirleri, itikat ve ibâdetlerini benimseyerek; haç, zünnar gibi dinî alâmetlerini kullanarak) dostlar edinmeyin (Mümtehına,1). 2. Kim, Allah’a (“bir” olduğuna inanmıyorsa), meleklerine (“Allah’ın kızlarıdır” diyorsa), peygamberlerin(den (Hazret-i Muhammed)e (son peygamber olarak iman etmiyorsa), Cebrâil’e ve Mikâil’e (fazilet ve üstünlükleri yönünde itirazları varsa, bunların hepsi, Allah’a düşmanlık etmektedir. Kim Allah’a) düşman (olur)sa, Allah da o kâfirlerin düşmanıdır (Bakara,98). 3. (Resûlüm,) sen onların milletlerine (dinlerine) uymadıkça, Yahûdi ve Hristiyanlar, senden asla râzı (hoşnut) olmazlar. Onlara de ki: “Hidâyet (doğru yol), ancak Allah’ın (gösterdiği) yol (İslâm’)dır, ondan başkası dalâlettir (hak yoldan sapmadır).” (Bakara,120) 4. Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları (inançlarını ve ibadetlerini beğenerek, İslâmî değerlerinizi ve kimliğinizi bir tarafa bırakarak) dost edinmeyin. Çünkü onlar, birbirinin dostlarıdır (birbirinin tarafını tutarlar) (Maide, 51). Ayet-i kerimelerde, Ehl-i Kitab’ın açıkça dalâlette oldukları, kâfir oldukları (Mâide, 17,72 ve 73), Allah’ın düşmanı oldukları ve ancak birbirinin dostları oldukları beyan ediliyor. Buna rağmen modernist İlahiyatçılar içinde Ehl-i Kitab’ı - Bakara 62. âyetine bâtıl mana vererek – cennet’e kavuşturma yönünde boş, temelsiz bir çaba içine girmişlerdir. Hatta Diyanet’in tefsirinde, Nisâ, 48. âyetin açıklamasında, “Allah, Ehl-i Kitab’ı affedebilecektir” hezeyanı yer almaktadır. En dindar Hristiyan bile “teslise/üç ilâha” inanmaktadır. Yüce Allah’ın yanında başka bir ilâh düşünmek şirk/küfür değil midir? Son Peygamber Muhammed aleyhisselâm’a ve Kur’an’a iman etmeyen, dolayısıyla Müslüman olmayan biri cennet’e girebilir mi? Bütün bunlar, Batı’nın içimizdeki etki ajanları Münafıkların fasit açıklamalarıdır. FETÖ, din, vatan, bayrak, asker ve millet düşmanı, silahlı, kripto/münafık bir örgüttür.
Emperyalist Düşmanlara Teknolojiyle CevapBAYKAR, ROKETSAN, HAVELSAN, TUSAŞ, ASELSAN ve TOGG başta olmak üzere 2-3 binden fazla şirket, İnsansız Hava Taşıtları, Mühimmatlar ve Füze Sistemleri, Kara Araçları, Turbojet/Turbopropeller, Hava Taşıtlarının Aksamları, Av Tüfekleri, Namlulu Silahlar ve Silah Kuleleri, Askeri Helikopterler ve sivil TOGG üreterek, Milli Savunma ve Ekonomik Kalkınmamızı güçlendirme çalışmaları gerçekleştirmiştir. Bunlardan belli başlı olanlar, şu başlıklar altında ele alınabilir: 1. Karada 1) Altay, Türkiye'de geliştirilen 3 + nesil ana muharebe tankıdır. Tankın, meskun mahal ve ateş destek ihtiyacına yönelik uzaktan kumandalı silah sistemi ve 7,62 milimetrelik kule makinalı tüfeği bulunuyor. Tank, her türlü tehdide karşı mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görev yapmasına imkan sağlayan sistemlerle korunuyor. 2) TOGG, Türkiye'nin Otomobil Girişimcileri Grubu (TOGG) tarafından üretilen ve tamamen elektrikli, yerli ve milli arabası/otomobili, otomatik vitese sahiptir. Son derece donanımlıdır. 2. Havada 1) Baykar Bayraktar Kızılelma, Türkiye merkezli turbofan motorlu ve havadan havaya füze atabilme kabiliyetine sahip insansız savaş uçağıdır. 2) Baykar Bayraktar Akıncı, yüksek irtifa uzun dayanıklılık (HALE) sınıfı sahip silahlı insansız hava aracıdır. Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) olarak da adlandırılmaktadır. Her biri farklı motorlara sahip olmak üzere Akıncı A, Akıncı B, Akıncı C adlı 3 farklı varyantı bulunmaktadır. 3) HÜRJET, Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı, tek motorlu, tandem ve modern aviyonik suite sahip kokpiti ile üstün performans özelliklerini kullanarak kritik rol oynamak üzere tasarlanmıştır. 4) Milli Muharip Uçağı Kaan, çift motorlu, düşük görünürlük, sensör füzyonu, hava-hava ve havadan-yere hakimiyetlerde üstün özellikleri bulunan beşinci nesil jet muharip uçağıdır. 5) TUSAŞ Anka-3, turbofan motorlu, gövde içinde silah sistemleri barındıran, yüksek yük taşıma kapasiteli, stealth, kuyruksuz bir insansız savaş uçağıdır. 6. A400M Atlas, askeri nakliye/kargo uçağı, Türkiye’de Koca Yusuf veya uçan kale olarak biliniyor. Ağırlığı 76.5 ton, yüksekliği 14.7 m. - 14 katlı bir bina büyüklüğünde - 12 kilometreye kadar yükselebilen Koca Yusuf, uzunluğu 45 metre, 37 tona kadar yük taşıyabiliyor. 141 adet tam teçhizatlı askerin yanında askeri zırhlı araçlar, hatta helikopterler de bu uçağın taşıyabildiği yüklerin arasındadır. 7) TUSAŞ T-929 Atak 2, ağır sınıf taarruz helikopteridir. Helikopter çeşitli hava şartlarına uygun olacak şekilde tasarlanmıştır. 8) T625 GÖKBEY, genel maksat helikopteri, en zorlu iklim ve coğrafyalarda dahi, yüksek irtifa ve yüksek sıcaklıkta, gece ve gündüz şartlarında etkin bir şekilde faaliyet gösterebilecek özelliklere sahiptir. 9) Kesintisiz çok rollü istihbarat, gözetleme, keşif ve taarruz görevleri için ANKA-AKSUNGUR İHA Sistemi, gündüz/gece istihbarat, gözetleme, keşif ve taarruz görevleri’ni EO/IR, SAR ve SIGINT faydalı yükleri ve çeşitli havadan yere silahlarla icra eden orta irtifa uzun havada kalışlı bir insansız hava aracı sistemidir. 10) Bayraktar TB2 SİHA, Türkiye'nin silahlı insansız hava aracıdır. Suriye’de çeşitli Operasyonlarda, Pençe’de ve İkinci Libya İç Savaşı'nda aktif olarak kullanıldı. Ayrıca Azerbaycan Hava Kuvvetleri tarafından 2020 Dağlık Karabağ Savaşı'nda da etkin rol oynadı. Bu operasyonda Azerbaycan Ordusu tarafından etkisiz hale getirilen 772 hedeften 535'i Bayraktar TB2'ler tarafından gerçekleştirildi. 3. Denizde 1) TCG Anadolu, üzerine iniş-kalkış yapacak SİHA'larla dünyanın ilk “SİHA gemisi" konumundadır. Uçuş güvertesinde 10 helikopter veya 11 SİHA konuşlandırılabilecek, hangarda ise 19 helikopter veya 30 SİHA taşınabilecektir. Dünyada bu ölçekte gemiye sahip 12 ülke bulunuyor. 2) ATMACA Gemisavar Füzesi, Türkiye’nin ilk milli gemisavar füzesidir. Azami 250+ kilometre menzili bulunan ATMACA Füzesi, aktif radar arayıcı başlığa sahiptir. 4. Uzayda TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanıp, geliştirilen ve üretilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydumuz İMECE başarıyla uzaya fırlatıldı. İMECE Projesi, BiLSAT, RASAT ve GÖKTÜRK-2 uydularından sonra ekipman seviyesi, yerlilik oranının yükseltilmesi, uydu ve uzay teknolojilerinde yurtdışı bağımlılığın azaltılması, bilgi birikiminin arttırılması ve edinilen tecrübe ile insan kaynağı yetiştirilmesi amacıyla hayat buldu.
Emperyalist Düşmanlara Şiirle Seçim MesajıABD’ye, AB’ye ve bütün emperyalist dünyaya Türkiye seçimleri ile ilgili mesajımız: 1. Abdurrahim Karakoç’tan: Kör dünyanın göbeğine, Kuşların gözbebeğine; Hak yol İslam yazacağız.. Askerlerin miğferine, Kağnıların tekerine, Buda’nın tunç heykeline; Hak yol İslam yazacağız.. Herkes duyacak bilecek, Saklanmaz gayrı bu gerçek, Yaprak yaprak çiçek çiçek; Hak Yol İslam yazacağız..! 2. Necip Fazıl Kısakürek’ten: (Sakarya Türküsü’nden) Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz; Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz! Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya; Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! .. 3. Arif Nihat Asya’dan Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. 4. Mehmet Akif Ersoy’dan Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli: Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar ki, şehâdetleri dînin temeli Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın… Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.
Sonuç(Kâfirler,) Allah'ın (İslam) nûrunu (ışığını) ağızlarıyla söndürmek (Resûlüllah’ın peygamberliğini zayıflatmak) istiyorlar. Fakat kâfirler, hoşlanmasalar da Allah, nûrunu (İslam dinini) mutlaka tamamlayacak (ve onu diğer dinlere üstün “Tevbe,33” kılacak)tır (Tevbe,32). Yemin olsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da: "Yeryüzüne muhakkak benim salih (Müslüman) kullarım mirasçı olacaktır." diye yazdık. (Zebûr’dan maksat, ilâhî kitapların hepsi, Zikir de Levh-ı Mahfûz'dur “Beydâvî”.) (Enbiyâ, 105). Gevşemeyin, üzülmeyin! Eğer (ihlâslı) Mü’minlerseniz, üstün (olacak, zafere ulaşacak) olan sizlersiniz (Âl-i İmran 139).
(*) http://islamilimleri.com/AnaSayfa/04/132.htm (**) Dr. C. Ahmet Akışık’ın tüm yazılarına ulaşmak için tıklayın: http://www.islamilimleri.com/AnaSayfa/04/000.htm
Kaynak:
|