Geri

   

 

 

İleri

 

1.BİRİNCİ BÂB:  ÂMİL

Birinci bâb, âmil hakkındadır. (Âmili anlatmadan önce kısımlarını şema halinde gösterip sonra açıklamasını yapmamız daha faydalı olacaktır.):

..............................

1.1 Lâfzî

Âmil lafzî ve ma’nevi olmak üzere iki kısma ayrılır. Lafzî de, semâvi ve kıyasî olmak üzere iki kısımdır.

Semâî

Semâi, kırk dokuzdur ve beş çeşittir.

BİRİNCİ ÇEŞİT

Birinci çeşit (=nevi): sadece bir ism-i (n sonunu) esire yapan harflerdir ki bunlara cerr harfleri ve izafet harfleri adı verilir. Bu cerr harfleri yirmi tanedir.

Birinci: .... dır. (e-a- ile anlamındadır.) Örnek .........=” Ben Allâh’a inandım.”

İkinci: ... dir. (den-dan anlamındadır.) Ör: .......=” Her günahdan tevbe ettim” ve .......= “Evden geldim”, gibi.

Üçüncü: ....dır. (orada-oraya vs. anlamındadır) ör. .......  =  “  Allâh’u teâlâ’ya tevbe ettim.”ve .......=”Eve gittim.”gibi.

Dördüncü: ...=dır. (den dan anlamındadır.) Ör:.......= ”Haramdan men oldum.”

Beşinci: ....... dır. (üzerine-üzerinde anlamındadır.) Ör: ....... =”Tevbe etmek, her günahkâr üzerine vâcipdir.” Ve ....... = “Allâh, muhakkak her şeye kadirdir.” gibi.

Altıncı: (..) dır. (için-ın anlamındadır.) Ör: ....... “Ben, Allâh’ın küçücük bir kuluyum.) Ve: ....= “Mal, Zeyd içindir.” gibi.

Yedinci: (..) dir. (de-da- içinde anlamındadır.) Ör: ....... = “İtaatkâr Cennet’tedir.”

Sekizinci: (..) dir. (Gibi, anlamındadır.) Yüce Allâh’ın şu sözü(nde olduğu) gibi: ... = “O’nun misli gibi bir şey yoktur. (yani O’nun benzeri ve dengi bir varlık yoktur.) Başka bir örnek: ....... “Ali, arslan gibidir.”

Dokuzuncu: (....) dır. (e-a-kadar anlamındadır.) Ör: ......... =“Ben ölünceye kadar Allâh’a ibadet ederim.”

Onuncu: (..) dir. (Azlık-çokluk anlamındadır.) Ör: ... = “Birçok okuyuculara Kur’an la’net eder.

On birinci:  (....) dir. (Yemin anlamını bildirir.) Ör: ....... = “Allâh’a yemin ederim ki büyük günahları hiç işlemem.”

On ikinci: (....) dir. (Yemin anlamını bildirir.) Ör :....... = “Allâh yemin ederim ki farzları muhakkak yapacağım.”

On üçüncü: (..) dır. (İstisna için kullanılır.) Ör: …..= “İnsanlar helak oldu, âlim(ler) müstesna.”

On dördüncü: (..) dür. (den beri-dan beri anlamındadır.) Ör: ......... = “Büluğ gününden beri işlemiş olduğum her günahdan tevbe ettim.”

On beşinci: (....) dür. (Bu da, den beri-dan beri anlamındadır.) Ör: ......... = “Büluğ gününden beri namaz vacip (farz) olur.”

On altıncı: (..) dır. (İstisna içindir.) Ör: ......... = “Alimler helak oldu, ilmi ile amel eden(ler) müstesna.” 

On yedinci: (..) dır. (Bu da istisna içindir.) Ör:.......= “Amel edenler helak oldu,muhlis (olan) müstesna.”

On sekizinci: (..) dır. (Eğer olmasaydı, anlamındadır.) ör. ....... = “Ey Allâh’ın rahmeti! Eğer sen olmasaydın, insanlar helak olurdu.”

On dokuzuncu: (..) dir. (niçin-neden anlamındadır.) ör. …...= “Sen niçin asi oldun?” (Burası Izhar kitabında açıklanacaktır.)

Yirminci: (....) dir. Ukeyl (kabilesi) dilinde (= lüğatında) ümid içindir. Ör: ... = “Umulur ki Allâh günahımı af eder.”

SEMÂİ ÂMİLİN İKİNCİ ÇEŞİDİ

Bunlar, ismini nasb ( = üstün) ve haberini de ref (= ötüre) yapan harflerdir. Bunlar sekiz tanedir:

Birinci: (....) dir.  (Muhakkak anlamındadır.) Ör: .........= “Muhakkak Allahü teâlâ, her şeyi bilicidir.”

İkinci: (....) dir. (Bu da birinci gibidir.) Ör: .......= “Muhakkak ki  Allahü teâlâ’nın her şeye kadir olduğuna inanırım.”

Üçüncü: (....) dir. (Teşbih, benzetme içindir.) Ör: ... = “Haram, ateş gibidir.”

Dördüncü: (....) dir. (Fakat bunun aksine anlamındadır.) Ör: .... = “Cahil kurtuluş bulamadı, fakat âlim kurtuluş bulucudur. (buldu.)”

Beşinci: (....)  dir. (Temenni içindir, keşke anlamındadır.) Ör:…... = “Keşke ilim herkes için rızıklanmış olsaydı.”

Altıncısı: (....) dir. (Ümit için, umulur ki anlamındadır.)Ör: ....... = (Umulur ki Allahü teâlâ, günahımı afv edicidir (afv etmesi umulur).”

Bu altısına, fiile benzetilmiş harfler adı verilir.

Yedincisi: (....) dır. Munkatı’ istisna içindir. Ör: ....... = “Ma’sıyet Cennet’ten uzaklaştırıcıdır, ancak taat ona yaklaştırıcıdır.” Diğer bir örnek: …... =”Bana kavim geldi, hımar müstesna (yani gelmedi).”

Sekizincisi: Cinsi nefy için olan (....) dır. (Hiçbir …… yoktur, anlamınadır. Yani, başına geldiği isim cinsinden ne varsa yok sayar.) Ör: …... = “Kötülük yapan hiç kurtulmaz.” Başka bir örnek: …....= “Evde hiç erkek yoktur.”

SEMÂİ ÂMİLİN ÜÇÜNCÜ ÇEŞİDİ

(Beş kısma ayrılan semâi âmillerden ) üçüncü çeşit, ismini ref, ve haberini nasb eden iki harfdir. Bu iki harf, (....) ye benzetilen (....)ve(....) dır. Ör: ....... = “Allahü teâlâ bir mekâna yerleşmiş değildir. (mekândan münezzehtir).” İkinci harfe örnek:....... = “Allahü teâlâ’ya benzer bir şey olmadı (yoktur).”

SEMÂİ ÂMİLİN DÖRDÜNCÜ ÇEŞİDİ

Dördüncü çeşit âmil, müzari’ fiilin (son harfini) nasb eden (üstün yapan) harflerdir. Bunlar dört tanedir:

Birincisi: (..) dir. (Masdariyet içindir.) Ör: ... = Allahü teâlâ’ya itaat etmemi severim.

İkincisi: (....) dir. (Gelecek zamanın kuvvetli olumsuzluğunu yapar.) Ör: ......... = “Allahü teâlâ, elbet kâfirleri mağfiret etmez (bağışlamaz, yarlığamaz.)”

Üçüncüsü: (....) dir. (Sebebiyet bildirir). Ör: ....... = “İlim öğrenmek için ömrün uzunluğunu severim.

Dördüncüsü: (....) dir. (Bu takdirde, anlamınadır.) Ör: “Ben Allahü teâlâ’ya itaat ederim.” diyen kimseye:....... = “Bu takdirde Cennet’e gerersin.”demen gibi.

ÂMİLİ SEMÂİNİN BEŞİNCİSİ ÇEŞİDİ

Beşinci çeşit âmil, müzari’ fiilin (sonunun) cezm eden (= sakin kılan) kelimelerdir. Bunlar on beş (harf) dir:

Birincisi: (….) dir. (Geçmiş zamanın olumsuzluğunu yapar.) Yüce Allâh’ın şu sözü(nde) olduğu gibi: ... = “Allâh, doğurmadı ve doğurulmadı.”(İhlas :3)

İkincisi: (….) dır. (Geçmiş zaman boyunca işin hiç yapılmadığını bildirir.) Ör:... = “Ömrüm hiç fayda vermedi.”

Üçüncüsü: (....) = emir lam’ıdır. (İkinci şahsın, yani muhatabın ma’lumuna gelmez. Zira gaib içindir.) Ör: ...= “O, sâlih amel işlesin.”

Dördüncüsü: Nehy için olan (....) dır Ör: …... = “Günah işleme.” gibi.

İşte bu dört harf, bir fiili cezm eder. (Geri kalan 11 tanesi de 2 fiili cezm eder-sonunu sakin kılar ve şart, ceza ifade ederler.)

Beşincisi: (….) dir. (Eğer, se, sa anlamınadır.) Ör: ....= “Tevbe edersen, günahların afv olunur.”

Altıncısı: (….) dır. (ne-herne anlamınadır.) Ör:....... = “Her ne yaparsan,ondan sorulursun.”

Yedincisi: (….) dır. (Ne-her ne anlamınadır.) Ör :......... = “Sen hayır bakımından ne yaparsan, Allahü teâlâ yanında onu bulursun.”

Sekizincisi: (…..) dir. (Kim-her kim anlamınadır.) Ör:......... = “Herkim iyi amel işlere, kurtulmuş olur.”

Dokuzuncusu: (…..)dir. (Nerede-nereye anlamınadır.) Ör: ......... = “Sen nerede olursan ol, ölüm seni bulur.”

Onuncusu: (…..) dır. (Ne zaman anlamındadır.) Ör:......... = “Ne zaman hased edersen, helâk olursun.”

On birincisi: (…..) dır. (Bu da dokuzuncu gibidir.) Ör:......... = “Nerede günah işlersen işle, Allâh seni bilir.”

On ikincisi: (…..) dır. (Hangi, anlamınadır.) Ör: ....... = “Hangi âlim büyüklenirse, Allahü teâlâ ona kızar.”

On üçüncüsü: (....) dır. (Bu da dokuzuncu gibi ne-nerede anlamınadır.) Ör: .... = “Nerede yaparsan yap, fiilin yazılır.”

On dördüncüsü: (…..) dır. (Ne zaman anlamındadır.) Ör:... = “Ne zaman tevbe edersen, tevben kabul edilir.”

On beşincisi: (…...) dır. (Bu da, ne zaman anlamınadır.) Ör: ....... = “Ne zaman ilminle amel edersen, insanların (en) hayırlısı olursun.”

Bu on bir (harf veya kelime) şart ve ceza (=karşılık) adı verilen iki fiili cezm eder yani son harfini sakin kılar.)

Kıyâsî

Kıyası âmil dokuz tanedir:

Birincisi: Mutlak fiildir. Her fiil, fâilini ref ‘(=ötüre), mef’ulünü nasb (=üstün) yapar. Ör: ....... = “Allahü teâlâ her şeyi yarattı.” Diğer bir örnek: ....... = “Kur’an öyle bir indi ki.” gibi.

Her fiil için bir fâil lazımdır. Eğer bu fâil ile söz tamamlanıyorsa, bu fiile tam fiil adı verilir. Ör: ... = “Allahü teâlâ bildi” gibi. Eğer fâil ile cümlenin ma’nası tamamlanmıyorsa, ancak mansub bir haber olarak tamamlanıyorsa, (= mansub bir habere muhtac ise) bu fiile de nakıs fiil adı verilir. Ör: ....... = “Allahü teâlâ âlim ve hâkimdir.” Diğer örnekler: ... = “Asi azaba müstahık oldu (azabı hak etti). ........... = “Günahkâr, Allahü teâlâ’dan uzak olmakta devam etti.” ......... = “Ruh bedende dahil olduğu müddetçe, tevbe kabul edilir.” gibi. .........= “Allahü teâlâ cisim olmadı (veya cisim değildir).”gibi.

İkincisi: İsm-i fâildir. Bu, kendi ma’lûm fiilinin ameli gibi amel eder. Ör: ........... = “Her hasetçinin hasedi, amelini yakıcıdır. (yakar)”

Üçüncüsü: İsm-i mef’ûldur. Kendi mechûl fiilinin ameli gibi amel eder. Ör: ......... = “Her taibin tevbesi kabul edilir.”

Dördüncüsü: Sıfat-ı müşebbehedir. Bu da, kendi fiilinin ameli gibi amel eder. Ör: …... = “İbadetin sevabı güzeldir.” Diğer bir örnek: ....... = “Ma’sıyetin azabı çirkindir.” gibi.

Beşincisi: İsm-i tafdildir. O da kendi fiilinin ameli gibi amel eder. Ör: …... = “Hiç bir kimsede, âlimdeki olan yumuşaklıktan daha güzel yumuşaklık olmadı.”

Altıncısı: Masdardır. O da kendi fiilinin ameli gibi amel eder. Ör: ........... = “Allahü teâlâ, kulunun, kendisi için fakire bir dirhem vermesini sever.”

Yedincisi: Muzaf isimdir. O da (harf-i cerr gibi), cer (=esire) amel eder. Ör: ….... = “Allahü teâlâ’ya ibadet hayırlıdır.”    

 Sekizincisi: Tam mübhem isimdir. O da, nasb amel eder. (yani kelimenin sonunu üstün yapar.) Ör: ....... = “Teravih, rek’at yönünden yirmidir.”

Dokuzuncusu: Ma’na fiildir. Yani kendisinden fiil ma’nası anlaşılan her lafızdır. Ör: .......= “Günahkâr, Allahü teâlâ’dan uzak oldu.” Diğer örnekler: ......... = “Günahı terk et.”  ....... = “Dünyada rahat hâsıl olmadı.” ....... = “Âlimin ahlakının Muhammedi olması gerekir.”

1.2. Mânevî

Manevi âmil iki tanedir.

Birincisi: Mübteda ve heri ref’ eden (=sonlarını ötüre yapan gizli) âmil. Ör: …... = “Muhammed, Allâh’ın Resulüdür.” gibi. (Burada âmil gizlidir, görünürde âmil yoktur.)

İkincisi: Müzari’ fiili ref’  eden (=sonunu ötüre yapan gizili) âmil. Ör: ....... = “Allahü teâlâ, tevbe edene acır gibi.”