CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

ALFABE - CİLD                      1.   2.   3.   4.   5.   6.
     
 

EVLİYÂ HAYÂTINDAN SAHÎFELER

Anadolu'da yetişen velîlerden Taşkesenli İbrâhim Efendi (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerini sevenlerden Agıt Bey şöyle anlatır: “Bir akşam bâzı sürgün arkadaşlarla birlikte İbrâhim Efendiyi ziyârete gittik. Hepimiz sıkıntılı ve geleceğimizin ne olacağı merâkı ve endişesi içinde sohbeti dinliyorduk. Bir süre sonra bizlere; “Hiç üzülmeyin, yakında hepiniz evlerinize gideceksiniz. Çoluk çocuğunuzla refah içinde yaşıyacaksınız. Ben de geleceğim, ancak ne zaman ve nasıl geleceğimi söyleyemem” dedi. Birkaç gün sonra vefât etti ve Demirci'de defnedildi. "Ben de gelirim." deyip burada kalışına, hepimiz hayret ettik. Bir süre sonra biz evlerimize gönderildik. "Ben de gelirim." sözünün mânâsını ancak yirmi yedi sene sonra naaşının nakli sırasında anladık.”

İbrâhim Efendi (H.1346) senesinde Demirci’de vefât etti ve buraya defnedildi. Sevenleri tarafından üzerine bir türbe yaptırıldı. 1954 senesinde türbenin bulunduğu yerden yol geçeceği için, kabrin nakli gerekti. Durum oğlu Abdülkuddüs Efendiye bildirildi ve izin istendi. Abdülkuddüs Efendi, babasının naaşını Erzurum’a nakledeceğini bildirerek, yola çıktı. Kalabalık bir cemâat ile kabir açıldı. 27 sene toprak altında kalan İbrâhim Efendinin kefeninde en ufak bir leke yoktu. Durum Erzurum ve Demirci'de büyük yankı uyandırdı. Taşkesenli Şeyh Ahmed Efendinin oğlu Şeyh Mehmed Sırrı Efendinin nezâretinde ve büyük bir cemâatle Taşkesen köyüne defnedildi. Kabri ziyâretgâh mahallidir.