|
EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Tâbiînin
büyüklerinden, meşhûr bir âlim ve velî Şa'bî (rahmetullahi teâlâ aleyh)
büyük bir fakih (fıkıh âlimi, İslâm Hukuku âlimi) ve muhaddis (hadîs âlimi)dir.
Hattâ İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe gibi, Ehl-i sünnet vel-cemâatın reîsi olan büyük
bir müctehidin en büyük hocalarındandı. Saîd bin Müseyyib Medîne'de, Mekhûl
Şam'da, Hasan-ı Basrî Basra'da, Şa'bî Kûfe'de o asırda dînin dört direği gibi
idiler.
Şa'bî
hazretleri tefsîr hususunda, çok ihtiyatlı ve tedbirli davranırdı. Tefsîr ile
ilgili açıklamaları, Resûlullah'tan ve Eshâb-ı kirâmdan gelen rivâyetlere
dayanırdı.
O kırâat
ilmini Abdurrahmân es-Selemî ve Alkame'den, Muhammed bin Ebî Leylâ da ondan
rivâyet etmiştir. Şa'bî hazretleri, Hâris el-A'ver'den de hesap öğrenmiştir.
Hârikulâde (çok üstün) bir zekâsı vardı. Onun kuvvetli ezber kâbiliyeti, darb-ı
mesel hâline gelmiştir. Eline kalem alıp, hiçbir şey yazmamıştı. Bununla
berâber, kendisine rivâyet edilen hadîs-i şerîfi hemen ezberler, hiçbirinin
tekrâr edilmesine lüzum hissetmezdi. Derdi ki: "En az rivâyet ettiğim şey
şiirdir. Bununla birlikte, istersem size tekrâr etmeksizin, bir ay devamlı şiir
söyliyebilirim."
|
|