CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

ALFABE - CİLD                      1.   2.   3.   4.   5.   6.
     
 

EVLİYÂ HAYÂTINDAN SAHÎFELER

Evliyânın büyüklerinden Hâcegî Muhammed İmkenegî (rahmetullahi teâlâ aleyh) insanları Hakka dâvet eden; doğru yolu göstererek, saâdete kavuşturan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin yirmi birincisidir. H.918 de Buhârâ'nın İmkene kasabasında doğdu.  H.1008 de vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Derviş Muhammed hazretlerinin oğlu ve Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin hocasıdır. Zâhirî ve bâtınî ilimleri babasından öğrendi. Babasından feyz alarak tasavvufta yetişip kemâle erdi. Tasavvuf ilminin ve hallerinin mütehassısıydı. Bütün ömrü; İslâmiyete hizmetle ve Peygamber efendimizin güzel ahlâkını insanlara duyurmakla ve öğretmekle geçti. Çok velî yetiştirdi.

Yetiştirdiği velîlerin en başta geleni talebesi ve kendisinden sonra halîfesi olan Muhammed Bâkî-billah'tır. Muhammed Bâkî-billah bir gece rüyâsında Hâcegî Muhammed İmkenegî hazretlerini gördü. Hocası ona; "Ey oğul! Senin yolunu gözlüyorum." buyurdu. Bâkî-billah hazretleri buna çok sevindi. Hemen huzûruna gitti. Huzûruna varınca ona çok iltifât gösterip, yüksek hâllerini dinledi. Sonra üç gün üç gece birlikte bir odada başbaşa kalıp, sohbet ettiler. Hâcegî hazretleri ona feyz verip, yüksek faydalara kavuşturdu. Sonra Bâkî-billah hazretlerine; "Sizin işiniz, Allahü teâlânın yardımı ve bu yüksek yolun büyüklerinin rûhlarının terbiyeleriyle tamâm oldu. Tekrar Hindistan'a gitmeniz lâzım. Çünkü bu silsile-i aliyyenin, orada sizin sâyenizde parlıyacağını görüyorum. Bereket ve terbiyenizden çok istifâde edip, büyük işler yapacak kimseler gelecek." buyurdu.

Hâce Bâkî-billah kendilerini bu işe lâyık görmediğinden, özür dilediyse de, Hacegî İmkenegî, ona istihâre yapmasını emretti. Rüyâlarını İmkenegî hazretlerine anlattığı zaman, şu karşılığı aldılar: "Derhâl Hindistan'a gidiniz. Orada sizin bereketli nefeslerinizden bir azîz meydana gelecek, bütün dünyâ onun nûruyla dolacak. Hattâ, siz de ondan nasîbinizi alacaksınız."

Hâce Bâkî-billah hazretleri Hindistan'da Serhend şehrine geldiği zama, kendisine; "Kutbun etrâfına geldin." diye ilhâm olundu. Bu kutb, İmâm-ı Rabbânî hazretleriydi. Demek ki, bu kıymetli tohum, Semerkand ve Buhârâ'dan getirilmiş, Hindistan toprağına ekilmiş oluyordu.