|
EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Yemenli
meşhûr velîlerden Ebû Bekr bin Sâlim Ayderûs (rahmetullahi teâlâ aleyh)
tahsil devresinden sonra Aynat köyüne dönüp, bir ev yaptırarak kendi köşesine
çekildi. İlim ve ibâdetle meşgul oldu. Geceleri az uyur, çok ibâdet ederdi.
Nefsini ıslah için çok gayret gösterdi. Nihâyet Allahü teâlânın ihsanları
peşpeşe gelmeye başladı. Pek az kimseye nasîb olan üstün hallere ve kemal
derecelerine kavuştu. Kerâmetleri ve keşifleri görüldü. İnsanlar arasında güneş
gibi parlayan bir evliyâ oldu. Bu hâlini görenler ziyâretine ve sohbetine
koştular. Uzaktan yakından gelenlerle etrâfı dolup taştı. Sohbetleriyle
insanlara rehberlik etti. Meşhur hocası Seyyid Ahmed bin Alevî bin Hacder
duyunca, memnun olup, onu çok methetti. Sonra bu hocasının huzûruna gitti.
Hocası; "Sende bu yüksek haller hangi sebeple hâsıl oldu?" diye sorunca, hâlini
kısaca bildirip hepsinin Allahü teâlânın ihsânı olduğunu ifâde etti. Hocası ona
Aynat köyüne dönüp orada insanlara rehberlik yapmasını söyleyince, Aynat köyüne
döndü. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. İslâmiyete
uymalarını sağlayıp, saâdete ermelerine sebeb oldu. Ayrıca talebelere ders
verdi. Bulunduğu yerde sohbetinden ve ilminden istifâde edilen ve herkesin
mürâcaat ettiği bir kimse oldu. Pek çok talebe yetiştirdi.
Son
derece merhâmetli ve cömert idi. Mallarını muhtaç, fakir, zayıf ve kimsesizlere
yardım için ortaya koymuştu. Üstün ahlâk ve hoş muâmelesi ile herkes tarafından
sevilirdi. O kadar mütevâzi idi ki, kendisini tanımayanlar kendi halinde halktan
biri zannederlerdi. Kerâmetlerini son derece gizlerdi.
|
|