|
EVLİYÂ HAYÂTINDAN SAHÎFELER
İstanbul'da yetişen büyük
velîlerden Abdülehad Nûrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) Resûlullah
efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek işâretleri ile Midilli'ye
gönderildi. Giderken en kısa zamanda tekrar İstanbul'a döneceğini bildirdi.
Abdülehad Efendi Midilli'yi teşrif ettiklerinde, yetmiş gayri müslim, onun
vâsıtasıyla İslâmiyeti kabûl etti. Midilli halkı Abdülehad Efendiyi çok sevdi ve
hemen hepsi ona talebe oldu. Dayısı ve hocası olan Abdülmecîd Sivâsî bu durumu
duyunca; "Âferin Abdülehad'a! Umduğumuzdan fazla tasarruf kuvvetine sâhipmiş."
buyurdu. O sırada, donanma komutanlarından hayır sâhibi bir zât olan Bâlî-zâde
Hasan Bey, Midilli'ye gelişinde; câmi, dergâh ve pekçok odalar ve yemekhâneden
meydana gelen bir külliye yaptırdı. Burayı Abdülehad Efendi ve ondan sonra
gelecek talebelerine tahsîs etti.
Zamânın şeyhülislâmı Yahyâ
Efendi, Midilli'de Abdülehad Efendinin verdiği vâzları, dersleri ve hizmetleri
çok beğenerek, kalbten bir sevgi beslemeye başladı. Bir gün Abdülmecîd
Sivâsî'nin ziyâretine giden Yahyâ Efendi ona; "Abdülehad Çelebi'yi dâvet edin
de, Mehmed Ağa dergâhını ona verelim. İnşâallah o, İstanbul'da vâzları ve halkı
doğru yola götürmesi ile, zamânının bir tânesi olacaktır." dedi. Abdülmecîd
Sivâsî bu teklifi kabûl etti. Bir mektup yazıp, Abdülehad Efendiyi çağırınca,
derhal İstanbul'a geldi. Doğruca dayısı ve hocası Abdülmecîd Sivâsî'nin huzûruna
girdi. Dayısı; "Oğul, Şeyhülislâm Yahyâ Efendi seni ister. Varın ziyâret edin.
Murâd-ı şerîfleri nedir? Bir görün." buyurdu. Yahyâ Efendinin huzûruna varınca,
Şeyhülislâm; "Abdülehad Çelebi! Sana merhûm Mehmed Ağa dergâhını verdik. Burası
şerefli bir dergâhtır." dedi. Abdülehad Efendi, Şeyhülislâm Yahyâ Efendi'nin bu
teklifini kabûl etti ve duâ buyurdu. Oradan ayrılıp, hocası Abdülmecîd
Sivâsî'nin yanına gitti ve durumu arz etti. Dayısı da; "Allah mübârek eylesin.
Midilli'yi, feth ile gönülleri ihyâ ettin. İnşâallah İstanbul'da da çok kimsenin
ebedî saâdetine vesîle olursun. Hiç durma, yerine bir talebeni tâyin edip,
vâlideni ve talebelerinden gelmek isteyenleri alıp gel! Dergâhında talebelerini
terbiye ile meşgûl ol." dedi. Abdülehad dayısı ve hocası Sivâsî'nin emrine uyup,
talebelerinden fıkıh ve tasavvuf yolunu iyi bilen, Alîmî Efendiyi yerine
bıraktı. Vâlidesini ve talebelerinden birkaçını alıp, İstanbul'daki Mehmed Ağa
dergâhına yerleşti. Burada yirmisekiz sene vâz ve nasîhatla meşgûl oldu. 1635
senesi Rabî'ul-âhir ayından îtibâren; Ayasofya, Fâtih ve Sultan Ahmed
câmilerinde vâz vermeye başladı.
|
|