ÜFTÂDEZÂDE KUTUB İBRÂHİM EFENDİ
Bursa'da yaşayan büyük velîlerden. 1606 (H.1015) senesinde doğdu. Büyük velî
Üftâde hazretlerinin torunudur. Babası Mustafa Efendi, dedesi Üftâde'nin
dergâhında şeyhlik yapmış, 1608 târihinde vefât etmiştir.
Kutub
İbrâhim Efendi, Azîz Mahmûd Hüdâî'nin sohbetlerinde kemâle geldi. Rivâyete göre,
Üftâde Efendi bir gün Azîz Mahmûd Hüdâî'ye; "Bizim evlâdımızdan biri size talebe
olacak ve sizin vâsıtanızla hakîkat sırrına kavuşacaktır." demiş, böylece
torununun Hüdâî'den hilâfet alacağını kerâmetiyle haber vermiştir. Kutub İbrâhim
Efendi, hilâfet alıp Bursa'ya dönerken; "Sultanım ne kadar zaman sonra ziyârete
müsâde buyrulur?" diye arz edince, Hüdâî; "Biz sizin hizmetiniz için bu vakte
kadar tevakkuf eyledik (bekledik)." diye cevap verdi.
Kutub
İbrâhim Efendi 1628'de Bursa'ya vardığında, Azîz Mahmûd Hüdâî'nin vefât haberi
geldi. Kutup İbrâhim, Bursa'da dedesinin zâviyesinde 50 seneden fazla talebe
yetiştirmekle meşgûl oldu. İnsanlara doğru yolu anlattı. Vefâtı yaklaştığı
zaman; "Ben vefât edince naaşımı türbeye defnetmeyin. Dedemin huzûrunda
cesedimin dahi ayak uzatması rûhumu sıkar." buyurdu. 1678 (H.1089) senesinde
vefât eden Kutub İbrâhim Efendi, vasiyeti üzerine Üftâde hazretlerinin
türbesinin dışına defnedildi. Vefâtına;
"Göçdi bin seksen dokuzda
Cennet'e Kutb-ı zaman"
mısraı
târih düşürüldü. Yerine oğlu Muhammed Efendi geçti.
Vefâtından 50 sene sonra, türbedâr ve câmi imâmı her gece rüyâlarında, Kutub
İbrâhim Efendiyi gördü. İbrâhim Efendi onlara; "Rahatsızım, göğsüme bir tuğla
parçası düştü, lütfen bu tuğlayı alın!" diyordu. Aynı rüyâ birkaç akşam tekrar
edilince, kabri açmaya karar verdiler. Lahid açıldığında, mezardan mis gibi bir
koku yayıldı. Daha kefeninin çürümediği görüldü. Naaşının göğüs kısmına düşen
tuğla parçası alınıp kabir kapatıldı.
KAYNAKLAR
1)
Bursa Evliyâları; s.108
2)
Vekâyi-ul-Füdalâ; c.1, s.573
3) Azîz
Mahmûd Hüdâyî; s.127
4)
Güldeste-i Riyâz-ı İrfân; s.112
|