|
TÂCÜDDÎN İBRÂHİM KARAMÂNÎ
Anadolu
velîlerinden. İsmi İbrâhim bin Bahşî, lakabı Tâcüddîn'dir. Doğum târihi
bilinmemektedir. 1467 (H.872) senesinde Bursa'da vefât etti. Kabri, Zeynîler
semtinde hocası Abdüllatîf Makdisî'nin yanındadır.
Tâcüddîn İbrâhim, aslen Manavgat'ın Demirciler köyündendi. Babası Fakîh Bahşî
diye meşhûr du.Tâcüddîn İbrâhim, tahsîlini Eğridir'de yaptı. Şeyh-ul-İslâm'ın
dâmâdı, Pîrî Halîfe'den zamânın zâhirî ilimlerini öğrendi. Pîrî Halîfe,
hocasının Konya'ya yerleştiğini işitince, yanına Tâcüddîn İbrâhim'i de alarak
onu ziyârete gitti. Abdüllatîf Makdisî'nin hizmet ve sohbetinde bulunup, onun
teveccühlerine kavuştu. Pîrî Halîfe, tekrar Eğridir'e dönmek için hocasından
müsâade isteyince, hocas Abdüllatîf Makdisî; "Molla Tâcüddîn'i bizim yanımızda
bırakınız." buyurdu. Pîrî Halîfe, yalnız olarak Eğridir'e döndü. Sonra
Abdüllatîf Makdisî, Bursa'ya gidip yerleşti.Tâcüddîn İbrâhim de hocasından
ayrılmadı. Onun hizmetinde bulundu. Bu bağlılığı sebebiyle, mânevî dereceler
elde etti. Talebe yetiştirme makâmına yükseldi. Abdüllatîf Makdisî 1461 (H.866)
senesinde vefât edince, Tâcüddîn İbrâhim hocasının yerine geçip, insanlara emr-i
mârûf ve nehy-i münkerde bulundu. Hocasının kabrinin çevresini satın alıp, oraya
dergâh, mescid ve hamam yaptırdı.
Sevdiklerinden Bostancı Dede şöyle anlatır: "Bir gün Tâcüddîn İbrâhim Efendiyi
dergâhında bulamadık. Çok aradıktan ve araştırdıktan sonra, onu bir dağda, orman
içinde ibâdetle meşgûl iken bulduk. Kendisi orada bir süre riyâzette kaldı."
Bundan sonra Hâce Rüstem Kastamonî, oraya, Tâcüddîn İbrâhim'e sevgisi
dolayısıyla bir dergâh yaptırdı. Orası mâmûr bir yer oldu. Tâcüddîn İbrâhim'in
hizmetinde bulunan Çanakçı Dede'nin; "Bir gece, orada bulunan talebelerine 110
kap yemek götürdüm." diye bildirmesi, vaktiyle orada pekçok kimsenin ilim ve
edeb öğrendikleri anlaşılmaktadır.
Veliyyüddînzâde Ahmed Paşa onun hakkında; "Tâcüddîn, mânevî sırlar hazînesinin
emînidir. Tâcüddîn, nurlar bahçesinin süsüdür." demek sûretiyle, onu övmüştür.
KAYNAKLAR
1)
Şakâyik-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.131
2)
Nefehât-ül-Üns; s.555
3)
Şakâyik-ı Nu'mâniyye; c.1, s.120
4)
Kâmûs-ul-A'lâm; c.3, s.1607
5)
İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.13, s.89
|
|