ŞÂH MUHAMMED MA’SÛM ÖMERÎ
Hindistan velîlerinden. İsmi Şâh Muhammed Ma’sûm Ömerî bin Abdürreşîd Sâhib bin
Ahmed Saîd’dir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunlarındandır. 1846 (H.1263)
senesinde Delhi’de Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin dergâhında doğdu. 1922
(H.1341) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Babasının yanına defnedildi.
Küçük
yaşta Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Zâhirî ilimleri dedesinin talebelerinin önde
gelenlerinden Molla Muhammed Nüvâb ve küçük amcası Muhammed Mazhar’dan okudu.
Hadîs
ilmini Şâh Abdülgani ve Şeyh Sıddık Kemâl Mekkî’den öğrendi. Dedesinden ve
babasından tasavvuf yolunda yetişti ve kemâle geldi.
1858
senesinde zâlim İngiliz orduları, Hindistan’ı işgâl edince, milyonlarca müslüman
hunharca katledildi. Bir kısmı da aç bırakılıp ölüme terkedildi. İngilizlerin
ellerinden kaçıp kurtulabilen müslümanlardan bir kısmı, Medîne-i münevvereye
hicret etti. Bunlar arasında Şâh Muhammed Ma’sum-i Ömerî de vardı. Babası
Abdürreşid Sâhib’in (r.aleyh) vefâtından sonra, 1873 senesinde Hindistan’a
döndü. Otuz üç sene sonra akrabâları ve talebelerinden altmış kişi ile beraber,
1905 senesinde Medîne’ye tekrar hicret etti. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin,
Mebde’ ve Me’âd kitabını Arabiye tercüme etti ve çok kitap yazdı. Bunlardan,
Ahsen-ül-Kelâm fî-İsbât-i Mevlid-i vel-Kıyâm kitabı, Hindistan’da
konuşulan Urdu dilinde olup, Eshâb-ı kirâm düşmanlarını, kabir ehline ve
evliyâya dil uzatan mezhebsizleri red ve rezil etmektedir. Hindistan’da basılmış
ve Arabîye tercüme edilmiştir. Es-Sebe-ul-Esrâr fî Medâric-il-Ahyâr
kitabı, tasavvufu çok açık anlatmaktadır. Urdu dilindedir. Oğlu Muhammed
Abdülkâdir Medenî tarafından 1911 senesinde Arabîye tercüme edilmiş, 1913
senesinde İstanbul’da basılmıştır. İkinci oğlu Ebü’l-Feyz Muhammed
Abdürrahmân’ın kitabının başına yazdığı takrîz çok istifâdelidir. Kitabın
önsözünde buyuruyor ki: “Şâh Veliyyullah Dehlevî, Mukaddimet-üs-Seniyye fî
İsbât-i Mezheb-is-Sünniyye kitabında, İmâm-ı Rabbânî’yi uzun uzun övmekte
ve; “Müminler onu sever, münâfıklar, şakîler ise kötüler”
demektedir.
KAYNAKLAR
1)
Hadîkat-ül Evliyâ; s.144
2)
Makâmât-ı Ahyâr; s.87
3) Tam
İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1034
4)
Zikrussaîdeyn
|