OSMAN ŞİRVÂNÎ
Evliyânın büyüklerinden. İsmi Osman'dır. İran'da Şirvan şehrinde doğdu. Doğum
tarihi bilinmemektedir. Tebriz'de yetişti. 1426 (H.830) yılında Mısır'da vefât
etti. Karâfe kabristanlığında Ebülleys hazretlerinin kabri yanına defnedildi.
Osman
Şirvânî hazretleri, Muhammed Harezmî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip
olgunlaştı. Uzun zaman Harezm'de kaldı. Sonra Tebriz'e gitti. Bir ara Hirat'a
gelip İbrâhim Zâhid hazretlerinin yanında kaldı. Kırk gün kimseyle görüşmeyip
ibâdetle meşgûl oldu.
Hocasını tanıması şöyle anlatılır: İlk zamanlarında OsmanŞirvânî hazretlerini
kendinden geçme halleri kaplamıştı. Çeşitli yerlerdeki şeyh denilen kimseleri
ziyâret etti. İbrâhim Irakî hazretlerinin talebesi Şeyh Cemâleddîn Aksarâyî'nin
sohbetlerine katıldı. Bir zaman onun yoluna bağlanıp, hizmetine girmek istedi.
Bu niyetini Cemâleddîn Efendiye açınca, kendisine istihâre etmesini bildirdi.
İstihâre sonunda, mânen Herat şehrinde Muhammed Harezmî'ye talebe olması
bildirildi. Derhal oraya gidip, Muhammed Harezmî hazretlerine talebe oldu.
Netîcede aradığını bulmuştu. Kısa zamanda velîlik makamlarında yükseldi ve
kerâmetleri görüldü.
KERÂMET ve MENKÎBELERİ
BASKINA
UĞRAYAN KERVÂN
Osman
Şirvânî hazretlerini seven bir bezirgan vardı.Ticâret için bir şehre geldi.
İşleri sebebiyle biraz fazla meşgul oldu. O sırada kervan arkadaşları oradan
ayrıldılar. O buna çok üzüldü. Zîrâ kervandan geri kalmış ve bir kısım malları
kervanla birlikte gitmişti. Kervan bir boğaz mıntıkasına vardığında eşkıyâların
saldırısına uğradı. Bu baskın haberi her yerde duyuldu. Bezirgan üzüntülü bir
halde kendi kendine; "Varayım hiç olmazsa ölenleri defnedeyim." diyerek yanına
birkaç kişi alıp kervanın basıldığı yere gitti. Hakîkaten kervan soyulmuş ve
kervandakiler öldürülmüşlerdi. Bezirgan etrâfı dolaşırken bir kenarda kendi
develerinin çökmüş olduğunu gördü.Üzerindeki mallar da hiç zarar görmemişti.
Develerin başında ise nûr yüzlü ihtiyar bir zât elinde asâ bekliyordu. Bezirganı
görünce; "Be hey evlâdım! Biz senin için gözcülük ettik. Gel develerini ve
mallarını al." dedi.Bezirgan bu zâta yaklaştığında onun Şeyh Osman Şirvânî
hazretleri olduğunu anladı. Ellerini öpmek istedi. Lâkin ihtiyar zât birden
kayboldu. Bezirgan mallarını alıp memleketine döndü ve doğruca dergâha Osman
Şirvânî hazretlerinin huzûruna vardı. Harezmî hazretleri Bezirganın ellerinden
tutup bu hâdisedeki yardımımızı biz hayatta iken kimseye anlatma diye tenbih
etti.
KAYNAKLAR
1)
Lemezât, Üniversite Kütüphânesi, No: 1894, v.127
|