CŻLD       ALFABE       KONU       KABR-Ż ŽERŻFLER

1.   2.   3.   4.   5.   6.   7.   8.   9.   10.   11.   12.
     
 

MUSTAFA EFENDİ

On sekizinci yüzyılda Anadolu'da yetişmiş olan evliyādan ve ālimlerden. İsmi Mustafa olup, Hacı Mustafa Efendi veya Debbağzāde diye meşhur olmuştur. Rize'de doğdu, İstanbul'da vefāt etti. Doğum ve vefāt tārihleri belli değildir.

Doğum yeri olan Rize'de ilim tahsiline başlıyan Debbağzāde Mustafa Efendi İstanbul'a geldi. Zamānının ālimlerinden aklī ve naklī ilimleri tahsil edip derin ālim olduktan sonra Fātih Cāmiinde ders okuttu. Selānik kādılığına tāyin edildiyse de gitmedi. Daha sonra Mısır kādılığına tāyin edildi. Mısır kādılığı sırasında insanların Allahü teālānın emirlerine uygun olarak yaşamaları iēin gayret etti ve bu vazīfeyi adāletle yürüttü. Derin ilmiyle ve güzel ahlākıyla insanlara örnek oldu. Sonra Medīne-i münevvere kādılığına getirildi. Sevgili Peygamberimizin kabr-i şerīflerini ziyāret edip, mübārek beldenin ahālisine hizmette kusūr etmedi. Mekke-i mükerremeye giderek hac vazifesini yerine getirdi.Hac ibādeti esnāsında başka İslām memleketlerinden gelen ālim ve velīlerle görüşüp sohbet etti. Sonra İstanbul'a dönmek üzere oradan ayrıldı. Ancak Bayas (veya Payas) Vālisi Küēük Alioğlu onun bu yolculuğuna māni oldu. Onu hapsettirdi. Debbağzāde Hacı Mustafa Efendinin hapsedildiği haberi İstanbul'a ulaşınca, zamānın pādişāhı, onun serbest bırakılması iēin emir gönderdi. Fakat vāli, pādişāhın emrini de dinlemeyip, onu serbest bırakmadı. Hatta Debbağzāde Hacı Mustafa Efendiye sıkıntı ve ezā ettirdi. Mustafa Efendi hapsedildiği hücrede devamlı olarak namaz kılıp, ibādet etti ve Allahü teālāya duā ve niyāzda bulundu.

Hücrede bulunduğu sırada başını secdeye koyup kendisinin kurtulması ve onu hapseden vālinin cezalandırılması iēin Allahü teālāya duā ve niyāzda bulundu. Allahü teālā ālim ve velī olan bu zātın duāsını kabūl etti. Ona zulmeden bu vāli feci bir şekilde öldü.Vālinin yerine geēen oğlu, Debbağzāde Hacı Mustafa Efendiyi hapishāneden ēıkarttırdı. Ona ikrām, iltifāt ve ihsānlarda bulundu. Bu hālin, Hacı Mustafa Efendinin kerāmeti olduğunu anlayan vāli, onu kendi adamlarıyla İstanbul'a kadar yolladı.

İstanbul'a gelen Debbağzāde Hacı Mustafa Efendi, ilim öğretmeye ve insanlara Allahü teālānın emir ve yasaklarżnż anlatmaya devām etti. Sahīh-i Buhārī'yi, İbn-i Hacer'in Nuhbe'sini okuttu. Pekēok kimse ondan ders alıp ilim öğrendi. Âkifzāde Abdurrahmān Efendi de ondan ders ve hadīs-i şerīf okutmak husūsunda icāzet alan kimselerdendir. Sahīh-i Buhārī'nin senedinde bulunan zātları ihtivā eden bir eser te'lif eden Debbağzāde Hacı Mustafa Efendi, ilim ve fazīlet sāhibi, olgun, ēok ibādet eden, velī bir zāt idi.

 

KAYNAKLAR

1) Mecmū fi'l-Meşhūd ve'l-Mesmū'; s.26