KÂSIM AYNÎ
Anteb'in meşhur velîlerinden. Doğum târihi bilinmemektedir. 1562 (H.970)
senesinde Haleb'de vefât etti. Orada medfûndur. Îneci Kâsım denilmekle de
meşhurdur. Tasavvuf yoluna girmesi şöyle olmuştur: Bir gece rüyâsında kendi
evinde otururken pencereden bakmış ve Mısır'ı görmüş. Bir hurma ağacı alıp
evinin bahçesine dikmiş. Bu rüyâyı gördükten bir müddet sonra hacca gitmek üzere
yola çıktı. Yol arkadaşları ile birlikte Mısır'a vardılar. Bir Cumâ günü
evliyânın meşhurlarından Şeyh Emîr Ahmed Hayâlî hazretlerini görüp elini öptü ve
duâ istedi. O sırada gördüğü rüyâyı hatırlatarak; "O hurma bizim sırlarımızdır.
Hemen icrâsı gerekir." dedi. Bunun üzerine ona talebe oldu. Sohbetlerinde
bulunup feyz aldı. Tasavvufta yetişip kemâle erdi.
Kânûnî
Sultan Süleymân, Emîr Ahmed Hayâlî hazretlerini İstanbul'a dâvet etmişti.
Giderken Haleb'e uğradı. Haleb'de onu sevenler huzûruna koşup; "Efendim bize
nasîhat etmesi, rehberlik yapması için talebelerinizden birini burada bırakma
lütfunda bulunsanız, olmaz mı?" dediler. Bu arzularını kabûl edip, kendisine
halîfelik verdiği Kâsım Aynî Efendiyi orada halkı irşâd ile vazifelendirdi.
Haleb'de insanlara rehberlik yapmakla meşgûl oldu.
Bir
defâsında biri Kasım Aynî hazretlerine gelip duâ istedi. O kimseye; "Niyetini
düzelt!" dedi. Aynı kişi başka bir gün yine geldi. Ona; "Sen Basra'ya da gitsen
seni bulup öldürürler." dedi. Meğer o kimse memleketin ileri gelenlerinden
birinin oğluymuş ve Osmanlı Devletine ihânet etmiş. Bu sebeple cezâlandırılması
gereken birisiymiş. O şahıs bir müddet sonra Bağdât'a ve oradanBasra'ya giderken
Osmanlı askerlerinden biri tanıyıp yakalamış ve öldürmüştür.
KAYNAKLAR
1)
Lemezât; s.180 Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4536
|