İBRÂHİM MEDENÎ
Anadolu
evliyâsından. Boyabat'ta doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1601 (H.1010)
senesinde Medîne'de vefât etti. Bakî Kabristanında hazret-i Abbâs'ın türbesi
yakınına defnedildi. İstanbul'da ilim tahsîli yaptı. Müftî ve Nakîb-ül-eşrâf
olan Ma'lumzâde'den ilim öğrendi. Sonra tasavvufa meyledip Alacahisarlı Hasan
Efendiden feyz aldı. Tasavvufta yetiştikten sonra Kefe halkını irşâd etmekle
vazîfelendirildi. Kefe'de bir müddet insanlara dînin emirlerini ve yasaklarını
anlatmakla meşgûl oldu. Sonra hocası Hasan Efendinin ziyâretine gidip, müsâde
alarak, Medîne-i münevvereye gitti ve orada yerleşti.
İbrâhim
Medenî âhiret adamı olarak yaşamış, dünyâya aslâ meyletmemiştir. Üç senede bir
gömlek diktirir, soğuktan sıcaktan korunmak niyetiyle giyerdi.Başka elbise
bulundurmazdı. Vefât ettiğinde fakir kimseler kapısında toplanıp ağlaşmaya
başladılar. Birisi bu fakirlere; "Sizin ağlaştığınız bu zât fakir biriydi. Neden
böyle ağlaşıyorsunuz?" dedi. Fakirlerden biri; "Gerçi o, görünüşte fakirdi.
Fakat bambaşka halleri vardı. On beş seneden beri bu zât her sene bizim
ihtiyâcımızı karşılayacak kadar yiyecek, giyecek ve para dağıtırdı. Bundan sonra
bizim hâlimiz ne olacak diye ağlaşırız." demiştir.
Lemezât
müellifi şöyle der: 1618
senesinde hacca gittiğimde İbrâhim Medenî'nin talebelerinden Abdülhay adında bir
zât ile görüştüm. Onun
hakkında anlatılanları söyleyince, bana dedi ki: "Evet, onun bir çömleği vardı.
İçinde dâimâ buğday bulunur ve hiç eksilmezdi. Ondan fakirlere dağıtırdı. Bir de
eski bir çantası vardı. O çantadan da para çıkarıp dağıtırdı."
KAYNAKLAR
1)
Lemezât; s.161 b (Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4536
2)
Şakâyık-ı Numâniyye Zeylî; s.470
|