|
EBÛ ALİ MÜŞTEVLÎ
Evliyânın
büyüklerinden. Adı, Hasan bin Ali bin Mûsâ, künyesi Ebû Ali'dir. Ebû Ali Kâtib,
Ebû Ya'kûb Sûsî ve başka zâtlardan ilim öğrendi. Mısır'a on fersah mesâfede
bulunan Müştevl köyündendir. 951 (H. 340) senesinde orada vefât etti.
Ebû Ali
Müştevlî (rahmetullahi aleyh), bir gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü.
Buyurdu ki: "Yâ Ebâ Ali! Seni, dervişleri sever ve onlara meyleder görürüm." Ebû
Ali "Öyledir yâ Resûlallah!" dedi. "Seni, dervişlerin mühim işlerini yerine
getirmek üzere vekil kıldım." buyurdu. Ebû Ali (rahmetullahi aleyh), bu vazîfeyi
îfâ ederken, uygunsuz bir iş yapmaktan ve yapamıyacağı bir işle karşılaşmaktan
korkup; "Yâ Resûlallah! Ben bu vazîfeye lâyık mıyım? Bu iş için lâzım olan
günâhtan korunma ve kifâyet, yeterlilik şartı bende mevcut mudur?" dedi.
Peygamber efendimiz; "Günahtan korunma ve kifâyet şartıyle..." buyurdu. Ebû Ali;
"Peki efendim." deyip sustu. Bundan sonra Allahü teâlâ, Ebû Ali'ye mal varlığı
ihsân etti. Bu malı ile dervişlerin ihtiyâçlarını karşıladı. Arzularını,
isteklerini yerine getirdi. Hiçbirinin bir sıkıntısı olmaması için çok gayret
ederdi. Onun bu hâli açığa çıktıktan sonra, dervişler kendisine gelerek
ihtiyâçlarını, sıkıntılarını arzederlerdi. Bâzıları onun hakkında; "Dervişlik,
bir şeye mâlik olmamak, başkalarının ihtiyaçlarını temin etmek için de olsa,
zenginlikten iyidir" dediler. Abdullah-i Ensârî, "O, bu işi kendiliğinden
istemedi. Bilakis, Peygamber efendimiz tarafından vazîfelendirildi. Sakın
gaflete düşmeyesiniz ve aldanmıyasınız" buyurdu.
KAYNAKLAR
1) Nefehâtü'l-Üns; s.196
2) Nefehât-ül-Üns Tercümesi.; s.250
3) Tabakât-ı Ensârî; s.384
4) Sefînetü'l-Evliyâ; s.148
5) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.4, s.19
|
|