EBDAL MURÂD
Bursa
velîlerinden. İsmi Murâd olup Horasan'da doğdu. Bursa'nın fethinden önce
Buhârâ'dan Bursa'ya gelen hak âşığı adı verilen kırk abdaldan biridir. Doğum ve
vefât târihi kesin bilinmemektedir. Bursa'nın fethinden sonra vefât etti. Ebdâl
Murâd'ın kabri, Bursa'nın dağ yamacında Alacahırka semtinin yukarısında, hâkim
bir tepe üzerindedir.
Ebdal Murâd,
Orhan Gâzinin Bursa'yı fethinde yanında bulunan mücâhidlerden idi. Yanında dâimâ
bir tahta kılıç bulundurur, bu nasıl kılıç deyip alay edenlere; "Siz onun ne
kadar keskin olduğunu bilmezsiniz" derdi.
Ebdal Murâd
fetih esnâsında Bursa kalesini gözetleme vazîfesi yaptı. "Hıdmet-ül-Mülûk nısf-üs-sülûk"
(Devlet başkanlarına hizmet tarîkat yolculuğunun yarısıdır) sözü gereğince
fetihde Sultan Orhan Gâziye maddî ve mânevî yardımlarda bulundu. Dört arşın
uzunluğundaki tahta kılıç ile şaşılacak kahramanlıklar gösterdi. Tahta kılıcını
kocaman bir kaya parçasına vurmasıyla kayayı ikiye ayırması düşmanı dehşete
düşürdü.
Harp bitip
Bursa feth olunduktan sonra Ebdal Murâd'ın, Keşiş Dağı eteklerindeki tekkesine
çekildiği ve Orhan Gâzinin tekkeye binden fazla bakır kapkacak verdiği rivâyet
edilmektedir.
Eskiden bu
tekkede esnafa peştemal kuşatılır ve çeşitli eğlenceler yapılır, sonra da Ebdal
Murâd'ın türbesine gidilerek duâ edilir ve; "Destini destime vergil
destikeremdir. Allah bir dedik, pervâne geldik, yönümüz dergâha döndük. Gün
kubbe altında, yeşil seccâde üzerinde, erenler meydanında, sizler huzurunda
peştemal kuşanıp bir murâd almaya geldik." denirdi. Sonra tekbirler getirilir.
Velîlere rahmet okunurdu. Kalfalar, çıraklar esnâfın en yaşlısının ve ustasının
elini öperlerdi. İhtiyâr usta da; "Allah mübârek etsin oğlum, sanatına doğru
ol." diyerek duâ ederdi.
KAYNAKLAR
1) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi; s. 34
2) Tâc-üt-Tevârih; c.5, s.11
3) Güldeste-i Riyâz-ı İrfân; s.212
4) Âşıkpaşazâde Târihi; s. 200
|