DÂVÛD SAMADÎ
Havran
civarında yaşıyan velîlerden. Doğum ve vefât târihi belli değildir. On üçüncü
asırda yaşamıştır. Hayâtı hakkında
kayanklarda fazla bilgi yoktur. Zamânın
âlimlerinin sohbetlerinde bulunarak kemâle geldi.
Dâvûd Samadî
bir gün hizmetçisine:
"Muhârebemiz
var, bana silahlarımı getir." buyurdu. Giyinip silahlarını kuşandıktan sonra
evinden dışarı çıkıp gözden kayboldu. Bir süre sonra elbiseleri çeşitli
yerlerinden parçalanmış olduğu halde geri döndü. Hizmetçisine; "Ellerime su dök
yıkayayım." buyurdu. O anda hizmetçisi onun ellerinin dirseklerine kadar kan
içinde olduğunu gördü ve merakla; "Efendim! Bu nedir?" diye sual etti. O da;
"Evlâdım, şu anda Akka'yı fethettik!" dedi. Sonra, Akka'nın fethinin Şeyh
Dâvûd'un elini yıkadığı vakitte tamamlandığı öğrenildi.
Zamânın
şarkıcılarından biri, Dâvûd Samadî'nin yanında tövbe etti. Bunun üzerine Dâvûd
Samadî, ona bir misvak hediye etti. O şahıs bir müddet sonra bir kafile ile
Şam'a gitmek üzere yola çıktı. Yolculuk sırasında, kervandan birisi ondaki
misvağı görünce istedi, o da verdi. Misvağı alan şahıs, misvak ile alay etti ve
edebe aykırı hareketlerde bulundu. Sonra başka birisi de misvağı isteyince ona
attı. Fakat isteyen yakalayamadı. Bir süre sonra ikisi de yaptıkları bu
hareketlerin cezâsını çekti. Misvağı isteyip de yakalayamayan, vücutta su
birikmesi hastalığına yakalanarak öldü. Diğerinin ise karnı büyüyüp, hâmile
kadınlara döndü. Bir süre sonra da öldü.
KAYNAKLAR
1) Câmiu
Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.7
|