CÂFER-İ SÂDIK BİN ALİ AYDERÛSÎ
Yemen'de
yetişen büyük velîlerden. İsmi Câfer-i Sâdık bin Ali Zeynelâbidîn bin Abdullah
bin Şeyh bin Abdullah Ayderûsî'dir. Seyyid bir âileye mensub olup, soyu
Peygamber efendimize ulaşır. 1588 (H.997) senesi Terîm şehrinde doğdu. 1653
(H.1064) senesi Hindistan'da Bendersûre şehrinde vefât etti. Kabr-i şerîfi,
velîlerden olan amcası Muhammed Ayderûsî'nin kabri yanında olup ziyâret
mahallidir. Ziyâretine gelenler murâd ve arzularına kavuşmaktadır.
Câfer-i
Sâdık Ayderûsî, babasının terbiye ve himâyesinde büyüdü. Kur'ân-ı kerîmi
ezberledi ve kendisinden ilim öğrendi. Sonra âlim ve velî olan amca oğlu
Abdurrahmân Sakkaf'ın derslerine katıldı. Bundan başka Ebû Bekr bin Abdurrahmân,
Zeyn bin Hüseyin'den tefsîr, hadîs, fıkıh ve başka ilimleri okudu. Tasavvuf
ilminde yükseldi. Hocalarından insanlara güzel ahlâkı öğretmek üzere icâzet
aldı. Allahü teâlânın lütfu olarak zamânındaki insanlardan anlayış, kâbiliyet ve
başka bakımlardan üstün idi. Herkesi hayran bırakan bir ahlâkı vardı.
Câfer-i
Sâdık Ayderûsî hazretleri hac için Mekke-i mükerremeye gitti. Oradan Medîne-i
münevvereye varıp, ceddi Resûlullah efendimizi ziyâret etti. Mekke'ye dönüşünde
orada bulunan birçok evliyâ ile sohbetlerde bulundu. Sonra memleketi olan
Terîm'e döndü. Dönüşünde şehrin ileri gelenleri büyük bir saygı ve sevgi ile
kendisini karşıladılar. Ayderûsî hazretleri bir müddet Terîm'de kaldı. Bir zaman
sonra Hind diyârına gitmek, oradaki evliyâ ve âlimlerle görüşmek istedi. Zîrâ
orada akrabâlarından bir çok kimse vardı.
Câfer-i
Sâdık Ayderûsî, Hindistan'a gidince Bendersûre şehrinde amcası Şerîf Muhammed'i
ziyâret etti. Sohbetlerinden istifâde etti. Daha sonra Dekken diyârına gidip
oradaki âlimlerle görüştü. Bölge hâkimi Melik Anber'den büyük hürmet ve îtibâr
gördü. Orada kalıp insanlara ilim ve edeb öğretti. Pekçok kimse kendisinden
istifâde etti. Melik Anber'in vefâtından sonra yerine geçen oğlu Fetih Han da,
Câfer-i Sâdık Ayderûsî hazretlerine çok hürmet etti. Câfer-i Sâdık Ayderûsî daha
sonra Bendersûre'ye döndü. Orada irşâd, insanlara doğru yolu anlatma vazîfesine
devâm etti ve ibâdetle meşgûl oldu. Çok talebe yetiştirdi. Kerâmetleri görüldü.
Sevdiklerinden biri anlatır:
"Bir zaman
memleketim olan Mekke-i mükerremeye dönmek istedim. Câfer-i Sâdık Ayderûsî'ye
gelerek hayırlısı ile dönmem için duâ istedim. Bana duâ edip; "İnşâallah falan
gün Mekke'ye varıp Kâbe'yi ziyâret eder, Safâ ile Merve arasında tavâf
edersiniz." buyurdu. Ben uzun bir yolculuktan sonra Mekke'ye vardım. Kâbe'yi
tavâf ettim. Sa'y edecek iken; birisi Câfer-i Sâdık Ayderûsî hazretlerinden
haber sordu. O zaman onun sözünü hatırladım. Günleri saydım. Hakîkaten bana
haber verdikleri gün ve saatte Mekke'ye gelmiştim. Bu, Câfer-i Sâdık Ayderûsî
hazretlerinin kerâmetlerinden biri idi. Ona daha çok sevgim arttı."
KAYNAKLAR
1)
El-Meşre-ur-Revî; c.2, s.85
|