BAHRİ DEDE
Evliyânın
meşhurlarından. Edirne'de doğdu ve orada yetişti. Doğum târihi bilinmemekte
olup, 1566 (H.974) senesinde Bursa'da vefât etti. Kabri Bursa'daki zâviyesinde
olup, ziyâret mahallidir.
Edirne'de
zamânının âlimlerinden ilim öğrenen Bahri Dede, tasavvufta İbrâhim Edhem
hazretlerinin yolunda yetişip kemâle ermiştir. Önce Kovacı Dede Dergâhında
insanları irşâd, doğru yolu anlatma ile vazîfelendirildi. Daha sonra Bursa'da
Murâdiye Dergâhında insanlara rehberlik etti. Sohbetleri çok tesirli ve duâsı
makbul idi.
Bursa'da
Hibe Halîfe ismiyle tanınmış bir kimse, Bahri Dede'yi çok üzmüştü. Allahü
teâlânın evliyâ bir kulu olan bu zâtı üzmesi sebebiyle âniden kulunç hastalığına
yakalandı. Bu hastalıktan kurtulmak için ne yaptıysa çâre bulamadı. Sonunda o
evliyâ zâtı üzmesi sebebiyle başına böyle bir sıkıntı geldiğini farketti. Bahri
Dede'nin huzûruna gidip özür diledi. Affetmesini ve duâsını istedi. Merhamet
göstererek onu affetti. Sıhhate kavuşması için de duâ etti. Hibe Halîfe daha
huzûrundan ayrılmadan sıhhatine kavuştu.
Kânûnî
Sultan Süleymân Zigetvar seferine çıkmadan önce hazırlıklarını tamamlayıp,
evliyâ kabirlerini ziyâret edip zafer kazanmak için duâ etti. Ayrıca hayatta
olan evliyâ ve ulemâdan da duâ istedi. Devrin meşhûr evliyâsı olan Bahri
Dede'den de duâ istemişti. Ayrıca fakirlere muhtaçlara dağıtır diye bir kese
içinde bin flori altın hediye etti. Bahri Dede bu hediyeyi kabul edip bir yere
sakladı. Sonra savaşa kendisinin de katılacağını söyledi. Ordunun hareket günü
gelince o da orduyla yola çıktı. Böyle evliyâ bir zâtın aralarında bulunması
pâdişâh, komutanlar ve askerler için büyük bir ümit ve moral oldu.
Zigetvar
Kalesi kuşatılıp peşpeşe iki taarruz yapılmasına rağmen kale fethedilemedi.
Ordunun içinde büyük bir mânevî destek olan Bahri Dede, kalenin fethedileceğini
müjdeledi ve zafer için çok duâ etti. Nihâyet üçüncü defâ büyük bir taarruz
yapıldı. Bu taarruz sırasında şiddetli yağmur yağdığı için arâzi çamur ve
bataklık hâlini almıştı. Her şeye rağmen Bahri Dede gibi evliyâ bir zâttan fetih
müjdesi almışlardı. Bu sebeple büyük bir azim içinde idiler. Yeniçeri
bölükbaşısı abdest alıp vasiyetini yazdı. Merdivenlerle kaleye tırmanıp
mazgallardan birine humbara yerleştirip fitilini ateşledi. O anda düşmanın
hücûmuna uğrayan yeniçeri bölükbaşısı şehît düştü. Fakat ateşlediği humbara
patlayıp kalede büyük bir gedik açtı. Osmanlı askerleri bu gedikten dış kaleye,
daha sonra da iç kaleye girerek kaleyi fethetti. Ordu zafere ulaştı. Bu seferde
pâdişâh hastalanıp vefât etmişti. Ordu Bursa'ya döndükten sonra, Bahri Dede,
sultanın kendine hediye ettiği bin altını sakladığı yerden çıkarıp geri iâde
etti. Kısa bir müddet sonra da vefât etti.
KAYNAKLAR
1) Şakâyık-ı
Numâniyye Zeyli (Atâî); s.190
|