AHMED BİN SÜLEYMAN ERVÂDÎ
Evliyânın
büyüklerinden. İsmi Ahmed bin Süleyman Ervâdî'dir. Trablusşam vilâyetine bağlı
Ervâd kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Evliyânın en
büyüklerinden Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin ders ve sohbetlerinde
yetişti. Şam sâhillerinin büyüğü adıyla meşhur oldu. Çok talebe yetiştirdi. 1858
(H.1275) senesinde Trablusşam'da vefât etti. Dibâ Mescidi yanına defnedildi.
Kabri ziyâret mahallidir.
Ahmed Ervâdî
ilk tahsîline memleketinde başladı. İlim ve irfânını arttırmak için Trablusşam,
Mısır ve başka yerlere gitti. Zamânın meşhur âlimleriyle görüştü. Kendilerinden
icâzet, diploma aldı. Görüştüğü âlimlerin en meşhurları; Ezher Üniversitesi
hocalarından İbrâhim el-Bacûrî, Muhammed el-Fudalî, Mısır Müftüsü Ahmed
et-Temîmî, Muhammed el-Muşmûnî, Ahmed es-Sâvî, Mustafa el-Mubellât, Mustafa
Belâkî, Şeyh Abdurrahmân Küzbürî, Hüseyin ed-Decânî ve Allâme Muhammed ibni
Âbidîn hazretleridir.
Ahmed bin
Süleyman Ervâdî aynı zamanda muhîtindeki birçok velînin sohbetlerine devâm etti.
Meczûb, kendinden geçmiş hak âşığı, ümmî olan sâlih kimselerle görüştü.
Bunlardan insanları terbiye usullerini öğrendi. Ekberiyye, Rıfâiyye, Düsûkıyye,
Ahmediyye (Bedeviyye), Halvetiyye ve Şâziliyye tarîkatlerinde icâzet aldı. Daha
sonra da Şam'da evliyânın gözbebeği Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin
sohbetlerine katıldı. Kısa zamanda olgunlaştı. Kendisine icâzet verilip
insanlara doğru yolun bilgilerini anlatıp öğretmek için Trablusşam'a gönderildi.
Ervâdî hazretleri böylece Nakşibendiyye, Kâdiriyye, Sühreverdiyye, Kübreviyye,
Çeştiyye yolunun ilim ve irfânına kavuşmuş oldu.
Ahmed Ervâdî
hazretleri, hocasının; "Sana Şam sâhillerinin büyüğü denilse yeridir."
iltifâtına kavuşup, Trablusşam vilâyetinde talebe yetiştirmekle meşgul oldu.
Talebelerini bâzan muhabbet nazarıyla, bâzan etrafına toplayıp onların
kalplerine teveccüh ederek boş ve zararlı düşüncelerden kurtarmak sûretiyle
terbiye etti.Talebelerinin en meşhuru, İstanbul'a teşriflerinde icâzet verdiği
Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî'dir. Bu zâta, İstanbul'daki evliyânın en
büyüklerinden biri olanAbdülfettâh-ı Bağdâdî Akrî hazretleri ile görüşmesini ve
ona bağlanmasını tavsiye etmiştir.
Selîm Mesûtî,
Abdüllatîf bin Ömer el-Buhârî Ahmed Ervâdî hazretlerinin diğer kıymetli
talebelerindendir.
Ahmed Ervâdî
hazretlerinin çok kerâmeti görülmüştür; talebesi Selim el-Mesûtî anlatır:
"Birgün
hocamın elinde az mikdârda su alan bir kap vardı. Onunla abdest almaya başladı.
Su yetmedi ve bitti. Bunun üzerine hocam su kabına baktı. Kap âniden su ile
doluverdi. Bir müddet sonra yine bitti. Yine aynı şekilde baktı. Kap evvelki
gibi su ile doldu. Bu hâl abdestini alıncaya kadar üç-dört defâ devam etti. Bu
hâdiseye gözlerimle şâhid oldum."
Ahmed Ervâdî
hazretleri tayy-i mekân eder, bir anda başka yerlere gider gelirdi. Bir
defâsında kendisinden çok uzak bir yerde haksızlığa uğrayıp hapsedilmiş bir
talebesinin yardım istemesi üzerine tayy-i mekân ederek, bir anda oraya gidip
gelmek sûretiyle onu kurtardı.
Ahmed Ervâdî
hazretleri yüz otuza yakın eser yazdı. Eserlerinden en meşhurları şunlardır:
1) Ferâid-ül-Fevâid, 2) Mir'ât-ül-İrfân, 3) Târîh-u Kebîr, 4) Keşf-üs-Sütûr
an Meânî Salât-in-Nûr, 5) Risâletün fil-Halvet, 6) Evrâd.
KAYNAKLAR
1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.350
2) Hadikat-ün-Nediyye; s.7
3) İrgam-ül-Merîd; s.85
4) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.1, s.236
5) Tıbyân-ül-Vesâil-il-Hakâyık; c.1, s.329
6) Menâkıb vet-Tevessül; s.27
|