AHMED KÂRAZÎ DİYÂRIBEKRÎ
On dokuzuncu
yüzyılda Anadolu'da yetişen evliyâdan. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî'nin
halîfelerinden Şeyh Muhammed Hânî'nin talebesidir. İsmi, Ahmed olup, Kârazî ve
Diyârıbekrî nisbeleriyle bilinir. Diyarbakır'a bağlı Kâraz'da doğdu ve orada
vefât etti. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir.
Küçük yaştan
îtibâren zamânının usûlüne göre ilim tahsîl eden Ahmed Kârazî ilmî yönden
kendini yetiştirdi. Tasavvufa karşı büyük alâka duydu. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî
hazretlerinin halîfelerinden Şeyh Hâlid-i Cezerî'nin sohbetlerinde bulundu. Onun
terbiyesinde yetişti. Birçok mânevî derecelere kavuştu. Bu sırada hocası Hâlid-i
Cezerî vefât ederek Cezîre (Cizre) taraflarında Bâsır denilen yerde defn edildi.
Onun yerine geçen dâmadı Şeyh Sâlih, Hâlid-i Cezerî'nin talebelerine şöyle bir
mektup yazdı: "Hemen herkesin Bâsıra'ya, Şeyh Hâlid'in kabrini ziyârete gelmesi
gerekir. Her kim gelmeyecek olursa, bu tarîkattan kovulmuştur."
Şeyh
Sâlih'in mektubunda bildirdiği husûsa karşı çıkan, Şeyh Hâlid'in talebeleri bir
araya geldiler. Bunlar arasında Ahmed Kârazî de vardı. Bu talebeler Şeyh
Sâlih'in bu isteğini ve düşündüklerini bir mektup yazarak Mevlânâ Hâlid-i
Bağdâdî hazretlerinin halîfelerinden Muhammed Hânî'ye bildirdiler. Bunun üzerine
Şeyh Muhammed Hânî, Şeyh Sâlih'e mektup yazıp, anlatılan işlerden kendisini
şiddetle sakındırdı. Böyle bir şeyi yapmamasını istedi ve bu işin dînî yönden
mahzûrlarını anlattı. Yaptığı işin yanlış olduğunu anlayan Şeyh Sâlih fikrinden
vaz geçti.
Bu hâdiseden
sonra memleketinden ayrılan Ahmed Kârazî Şam'a giderek Muhammed Hânî'ye talebe
oldu. Onun bereketli sohbetlerinde bulunarak ilim ve feyzinden istifâde etti.
Hocasının iltifât ve ihsânlarına kavuştu. Kısa zaman içinde tasavvuf yolunda
ilerleyip kemâle, olgunluğa ulaştı. Muhammed Hânî hazretleri ona hilafet verdi.
Daha önce ayrılmış olduğu vatanına yâni Diyarbakır taraflarına, insanlara
İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmak ve onların dünyâ ve âhirette
kurtuluşlarına vesîle olmakla vazîfeli olarak gönderdi. Memleketine dönen Şeyh
Ahmed Kârazî Nakşibendiyye yolunun Hâlidiyye kolunun yayılması için gayret sarf
etti. Sohbetlerine uzaktan yakından gelen insanlar onun ilim ve feyzinden
istifâde ettiler. Pekçok kimse onun vasıtasıyla saâdet yoluna kavuştu.
İlmiyle amel
eden fazîlet sâhibi bir velî olan Ahmed Kârazî'nin birçok kerâmetleri görüldü.
Ömrünü İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmekle geçiren, tek gâyesi Allahü teâlânın
rızâsına kavuşmak olan Ahmed Kârazî memleketinde vefât etti.
KAYNAKLAR
1) Hadâik-ul-Verdiye;
s.273 |