AÇIKBAŞ MAHMÛD EFENDİ
On yedinci
yüzyılda Anadolu'da yetişen evliyâdan. İsmi Mahmûd olup, babası Ahî Mahmûd
Efendidir. Meczûb olup, başı açık gezdiği için Açıkbaş lakabıyla anılmıştır.
Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Âmid yâni Diyarbakır'da doğdu. 1660
(H.1077) senesinde Bursa'da vefât etti.
Diyarbakırlı
olan Açıkbaş Mahmûd Efendi küçük yaşından îtibâren, zamanın âlimlerinden ilim
tahsil etti. Olgunluk yaşına gelince, tasavvufa yöneldi. Nakşibendiyye yolu
büyüklerinden "Urmiye Şeyhi" diye bilinen amcası Mahmûd Efendinin sohbetlerinde
bulundu. Ona talebe olup tasavvuf dersleri aldı. İlimde ve tasavvufta yüksek
derecelere ulaştı. Bir ara Mardin emîri olarak vazîfe yaptı. Bu sırada içinde
bulunduğu tasavvufî hâlin verdiği bir cezbeye kapılarak memleketinden ayrıldı.
Mısır'a ve başka beldelere gitti. Gittiği yerlerde büyüklerin kabirlerini ve
mübârek makamları ziyâret etti. Âlimlerin ve evliyânın sohbetlerinde bulundu.
Bir müddet sonra İstanbul'a geldi. Sonra Bursa'ya yerleşti. Bursa'da Ulu Câmi ve
Dâye Hâtun Câmilerinde vâzlar vererek insanlara İslâm dîninin emir ve
yasaklarını anlattı. İnsanların dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşmalarına vesîle
oldu. Talebe okuttu. Nakşibendiyye büyüklerinden Muhammed Hemedânî hazretlerinin
topladığı duâ, virdleri
ve tesbihleri içine alan Evrâd-ı Fethiyye'yi okuttu.
Şöhreti her tarafa yayıldı. İnsanlar uzaktan ve yakından sohbetlerine koşup
istifâde ettiler.
On iki
ilimden bahseden bir eser yazarak vezîriâzam Köprülüzâde Ahmed Paşaya hediye
etti. Vezîriâzamın ve zamânın pâdişâhının iltifât ve ihsânlarına kavuştu. Resmî
mahlâsıyla Arapça, Farsça ve Türkçe olarak pekçok şiir yazdı. Şiirlerinde daha
çok dünyânın fâni ve kendisinin de garîb olduğunu anlatır.
Bu âlem-i fânîde ne mîrim ne emîrim
Üftâde-i vâdi-i fenâ merd-i hakîrim.
El-minnetü lillah ki olup cân ile bende
Meydan-ı muhabbette nazar-kerde-i pîrim.
Bâriye şükür mâlik-i gencîne-i râzım
Yok sîm ü zerim gerçi bu dünyâda fakirim.
beyitleri
buna örnektir.
Ömrünü,
İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmekle, insanlara anlatmakla geçiren Açıkbaş Mahmûd
Efendi, 15 Ekim 1666 (15 Rebîulâhir 1077) Cumâ günü ikindi vaktinde Bursa'da
vefât etti. Dâye Hâtun Câmii hazîresinin batı kısmında defn edildi. Kabri
sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir. Açıkbaş Mahmûd Efendinin vefâtından
sonra yerine birâderi Kâsım Efendinin oğlu Mahmûd Efendi geçip talebe
yetiştirdi. O da vefât edince, oğlu Mustafa Efendi geçti.
İlmiyle amel
eden, güzel ahlâk sâhibi olgun bir velî olan Açıkbaş Mahmûd Efendinin kıymetli
eserleri de vardır. Bu eserlerinin başlıcaları şunlardır:
1)
Güzîde: Türkçe olup tecvîde yâni Kur'ân-ı kerîmi okuma ilmine dâirdir. Beşiktaş'ta Yahyâ
Efendi Kütüphânesinde bulunan ve yirmi dokuz bâb (bölüm) üzerine yazılmış olan
bu eser pek kıymetlidir.
2) Evrad-ı
Fethiyye: Farsçadan tercüme edilmiş bir eserdir. Nakşibendiyye büyüklerinden
Muhammed Hemedânî'nin topladığı, duâ, zikir ve virdleri ihtivâ eden eserin şerh
ve tercümesidir.
3) Risâle-i Nurbahşiyye:
Emir Sultan hazretlerinin mensûb olduğu Nurbahşiyye tarîkatının
evrâd ve silsilesini açıklayan bir risâledir.
4) Arapça,
Farsça ve Türkçe olarak yazılmış olan şiir mecmuâsı.
Açıkbaş
Mahmûd Efendinin eserleri yazma olup, hiçbirisi basılmamıştır.
KAYNAKLAR
1) Vekâyi-ul-Fudâlâ; c.1, s.562
2) Güldeste-i Riyâz-ı İrfan; s.154-159
3) Sicilli Osmânî; c.4, s.319
4) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.29
|