ABDÜLMELİK ET-TABERÎ
Evliyânın
büyüklerinden. Hayâtı hakkında Kaynaklarda fazla ve yeterli bilgi yoktur. On
ikinci asırda Mekke'de yaşadı. Nizâmiye Medresesinde fıkıh ilmi tahsil etti.
Zühd ve verâ
bakımından zamânında yaşayan evliyânın önde gelenlerindendi. Haramlardan
şiddetle kaçınır, şüpheli korkusuyla mübahların çoğunu terk eder ve dünyâya
zerre kadar meyl etmezdi. Çok ibâdet eder, nefsini terbiye etmek için sıkı
riyâzet ve mücâhede ederdi. Nefsinin isteklerini hiç yapmaz, istemediklerini
yapmak için çok uğraşırdı. Elbise olarak sert kumaşları tercih eder, katıksız
yemek yer, vaktini sıkıntılara göğüs gererek sabırla geçirirdi. Kendisine zikir
olarak şu iki kelimeyi seçmişti. "Sübhânallahi ve bihamdihi, sübhânallahilazîm
ve bihamdihi."
Mekke'ye
gelen Hibetullah Kuşeyri, Abdülmelik Taberî'yi ziyarete gitti ve ateşler içinde
buldu. Binbir zorlukla oturan Abdülmelik Taberî; "Hummaya yakalandığımda bununla
sevinirim. Çünkü nefs, hummâ, ile meşgûl olup, beni meşgûl etmez. Bu haldeyken
kalbimle istediğim gibi yalnız kalırım." buyurdu.
Suyuna el
ulaşamayacak kadar aşağıda olan ve Anber denilen bir havuz vardı. Abdülmelik
Taberî abdest almak için havuza elini uzattığında su yükselir abdestini
bitirdiğinde alçalırdı.
Bir gün
yanına giden Hüseyin Zegandânî onu, başını göğsüne tamamen eğmiş murâkabe
hâlinde buldu. O sırada bir kısım insanlar gelerek ona sorular sordular.
Abdülmelik Taberî sorulan ilk iki suale cevap vermedi. Üçüncü sual sorulunca
cevap verdi. Hüseyin Zegandânî ona bunun sebebini sorunca; "Resûlullah efendimiz
sadece üçüncü suâlin cevabını telkin etti. Öncekilerine ise sükut buyurdular.
Onun için ilk ikisine cevap vermedim." buyurdu.
Abdülmelik
Taberî, bir gece El-Hüseynî isimli bir zâtla beraber Mescid-i Haram'da
bulunuyordu. Soğuk bir gece idi. Abdülmelik Taberî'nin gömleği olmadığından
sırtı soğuktan çatlayıp yarılmıştı. Mescidin kapısında sağ elini yanağı altına,
sol elini başı üzerine koymuş bir halde Allahü teâlâyı zikrediyordu. El-Hüseynî
ona; "Şâyet mescidin bir köşesinde uyursanız daha iyi olur. Soğuktan korunmuş
olursunuz." deyince; "Bir gece Mescidde uyudum. İki kişi gördüm. Mescide
girdiler bana yaklaşıp "Mescidde uyuma." dediler. Onlara kim olduklarını
sorunca; "Biz melekleriz." dediler. Bunun üzerine uyandım ve bundan sonra
mescidde uyumadım." diye cevap verdi.
KAYNAKLAR
1) Tabakât-üş-Şâfiiyye; c.7, s.190-192
2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.5, s.379
|