TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

4.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

MUHAMMED BİN AHMED EL-EZHERî (Radıyallahü Anh)

Şâfiî mezhebi âlimlerinden. Tefsîr, fıkıh ve lügat ilimlerinin inceliklerine vâkıf olan yüksek bir âlimdir. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Ezher bin Talha bin Nuh bin Ezher el-Hirevî el-Ezherî el-Lügavî'dir. Künyesi, Ebû Mensûr'dur. Horasan'a bağlı Herat kasabasında doğdu. Doğum târihi 282 (m. 895) senesi olup, 370 (m. 980) senesinin Rabî-ül-âhır ayında Herat'da vefât etti.

Ebû Mensûr-i Ezherî, Şâfiî mezhebinin meşhûr fakîhlerindendir. Fıkıh ilminde, mezhebinin inceliklerine vâkıf, yüksek bir âlimdi. Mes'eleleri kavrayışında, hâdiselere bakışında eşsiz bir istidada (kâbiliyete) sahipti. Birçok âlimden ilim tahsil etmek için çok yer dolaştı. Hîre'de Rebî' bin Süleymân, Hüseyn bin İdrîs, Muhammed bin Abdullah-ı Şâfiî ve onlardan ilim alan pekçok âlimden, bizzat yanlarına gidip dinleyerek çok ilim öğrendi. Daha sonra Bağdâd'a geldi. Orada da Ebû Kâsım el-Begâvî, Ebû Bekr bin Ebî Dâvûd, Niftaveyh, İbn-i Serrâc, Ebû Fadl-ı Münziri, Abdullah bin Urve ve daha birçok âlimi dinleyip ilim tahsil etti. Kendisinden de; Ebû Ya'kûb el-Karrâb, Ebû Zer Abd bin Ahmed, Ebû Osman Sa'îd-ül-Kureşî, Hüseyn-i Bâsenî, Ali bin Ahmed ve daha pekçok âlim derslerinde bulunup ilim aldılar.

Ezherî, önceleri fıkıh ilmi ile meşgul olmuş, Şâfiî mezhebi âlimleri arasında haklı bir şöhrete kavuşmuştu. Daha sonraları Arapçanın lügat bilgisinde ince bilgilere sahip olmak arzusuna düştü. Çok çalışmalarının sonunda Arapçanın lügat, edebiyat bilgilerinde, zamanındaki âlimlerin üstadı oldu. Zamanındaki âlimler, bu ilimde kendisini imâm, önder kabul ettiler. Bundan dolayı daha çok bu ilimde meşhûr oldu.

Lügat ilmini geliştirmek için birçok Arap şehirlerinde dolaştı. Lügat ilmine ait 10 cildlik "Tehzîb-ül-lügat" kitabının sahibidir. Ayrıca bir cildlik "Garîb-ül-elfâz" adında bir eseri daha vardır. Bu eseri, fıkıh ve tefsîr ilimlerini alâkadar eden müşkil kelimeleri ihtiva etmekte olup, onların açıklamaları hakkında yazılmıştır. Fıkıh âlimlerinin mürâcaat ettiği kaynak bir eserdir.

Büyük lügat âlimi Ezherî, uzun zaman Karamita adındaki eşkıyâlık yapan ve sapık bir inanca sahip olan bir topluluğun eline esir düşmüştü. Çok zaman bâdiye ve sahralarda garîb ve zelîl yaşadı. Çok sıkıntı çekti. Fakat çektiği bu sıkıntıların, ba'zı faydalarını da gördü. Onun bu esareti, dolaştığı bütün beldelerin, konuştuğu kelimelerin lügat ma'nâlarını öğrenmesine sebep oldu. Uzun zaman onların elinde esir kaldı. Böylece onlardan lügat bakımından çok istifâde etti. Çeşitli lügatların sırlarını ve inceliklerini bir araya toplayan "Tehzîb-ül-lügat" adındaki meşhûr eserini kaleme aldı.

Ezherî ve diğer İslâm âlimleri "Karamita" hakkında kısaca şu bilgileri vermektedirler Karamita, 281 (m. 894) senesinde Muktedir bin Mu'tedad-billâh'ın halifeliği zamanında ortaya çıkan eşkıya topluluğudur. Hamdan Karmat adında İsmâilî fırkasına mensûb birisi, Kûfe şehrinde tüccarlık yapardı. Etrafına birçok kimseyi toplayıp, Karmutî tarikatını kurdular. Bunlar, harâmlara helâl deyip, yetmiş seksen sene hacıları soydular. Hacca gidenlerin yollarını kesip, zorla mallarını ellerinden aldılar. Zamanla büyüyüp, kuvvetlendiler. Hükümet kurup, birçok İslâm şehirlerini istilâ ettiler. Nihayet hükümetleri, 372 (m. 983) târihinde yıkılınca, dağıldıkları yerlerde gizlendiler. Bunlardan Hassan Sabbâh'ın kurduğu İsmâiliyye Devleti de 654 (m. 1256)'da yıkıldı.

Ebû Mensûr-ı Ezherî, tefsîr ilminde de yüksek bir âlimdi. "Kitâb-üt-takârîb" adındaki eseri, tefsîr ilmine aittir. Onun, İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin ictihâdlarına bağlılığı çoktu. Onun mezhebindeki hükümlerin, Kur'ân-ı kerîmdeki ve hadîs-i şerîflerdeki delillerini göstererek müdâfaasını yapardı.

Ezherî, zühd ve takva sahibiydi. Haramlardan çok sakınır, şüphelilerin yanına yaklaşmazdı. Ayrıca, ilim öğrenmedeki ve öğretmekteki gayreti de çoktu. Tehzîb-ül-lügat" adındaki eserinin el yazısıyla olan nüshasındaki bir şiirin açıklaması şöyledir:

"Kendisini senden daha âlim sanıp duran bir câhile ilim öğretmeğe çalışman, doğrusu büyük bir yorgunluktur.

Bir binâ, ne zaman olur da bir gün nihayete erebilir ki, sen onu yapmaya uğraştıkça, başkası yıkmaya çalışır durur.

Evet, bir bina nasıl tamamlanabilir ki, arkasında binlerce, binlerce ve belki daha fazla yıkıcı bulunur."

Onun yazmış olduğu eserlerinden başlıcaları şunlardır:

1. Kitâb-üt-tahrîb. Tefsîre dairdir.

2. Tehzîb-ül-lügât (Süleymâniye kütüphanesi Şehîd Ali Paşa kısmı, 26/4 numarada kayıtlıdır.)

3. Kitâb-ü ilel-il-kırâat

4. Tefsîr-us-seb'ı'tıvâl

5. Kitâb-ü tefsîr-il-esmâ-ül-hüsnâ

6. Kitâb-ür-rûh ve mâ verede fîhâ minel-kitâb ves-sünne

7. Tefsîr-i divân-ı Ebî Temmâm

8. Kitâb-ü elfâz-il-Müzenî9.Tefsîr-ü Islâh-ıl-mantık

10. Garib-ül-elfâz elletî İsta'meleh-el-fukahâ

(On cildlik bu eserin bir kısmı, "El-Âlem-üş-Şarkî=Le Monde Orientel" mecmuasında kısmen neşredilmiştir.

 

KAYNAKLAR

1) Vefeyât-ül-a'yân cild-4, sh-334

2) Mu'cem-ül-müellifîn cild-8, sh-230

3) Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh-72

4) Bugyet-ül-vuâtcild-1, sh-19

5) Miftâh-üs-se'âde cifd-1, sh-111

6) Tabakât-üf-Şâfiiyye cild-3, sh-63

7) Tabakât-ül-müfessirîn cild-2, sh-62

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider