Hadîs, kırâat,
nahiv ve Mâlikî fıkıh âlimi. Künyesi, Ebû Bekr olup, ismi Muhammed bin Abdullah
bin Muhammed bin Sâlih bin Ömer bin Hafs bin Ömer bin Mus'ab bin Zübeyr bin Sa'd
bin Ka'b bin İbâd bin Nizâl bin Merre bin Ubeyd bin Hâris bin Amr bin Ka'b bin
Sa'd bin Zeyd Menât bin Temîm'dir. Kazvin ile Zencân arasındaki Ebher köyünde
289 Cm. 902) yılında doğdu. Doğduğu yere nisbetle Ebherî denildi ve bu
nisbetiyle meşhûr oldu. 375 (m. 986) yılında Bağdâd'ta vefât etti. Namazını,
zamanın büyük âlimlerinden Ebû Hafs İbni Acerî kıldırdı.
İlim tahsili
için Bağdâd'a gelen Ebherî, Ebû Arûbe Harranî, Muhammed bin Muhammed el-Bâgandî,
Muhammed bin Hüseyn Esnâni, Abdullah bin Zeydân Kûfî, Ebû Bekr bin Ebî Dâvûd
Sicistânî, Ebû Bekr bin Cehm Verrâk, İbn-i Dâme, Begâvî, Ebû Zeyd Mervezî ve
daha birçok âlimden ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyet etti. Hadîs ilminde büyük
âlim oldu. Fıkıhta dört mezhebin hükümlerinde âlimdi. Mâ-likî mezhebi
mensûblarının Irak'ta imâmı oldu. Diğer üç mezhebten birçok büyük âlimin
bulunduğu ve mezheplerin merkezi durumunda olan Bağdâd ve civarında Mâlikî
mezhebini yaydı. Kırâat ve Kur'ân ilimlerinde de âlim olan Ebherî'yi Ebû Amr
Dârî "Tabakât”ında zikredip, kırâat şekilleri ve tecvid ilminde ilim sâhibi
olduğunu bildirdi. Bütün çalışması ve gayreti Allahü teâlânın rızâsını kazanmak
için idi. Dünyâya ehemmiyet vermez, Allahtan çok korkardı. Harama düşmek
korkusundan mubahların çoğunu terk ederdi. Zamanındaki âlimlerin en i'tibârlısı
olmasına rağmen, kendisine yapılan kadılık tekliflerini vera'sının çokluğundan
reddetti. Vaktini, ilim öğrenmek, öğretmek ve ibâdetle geçirirdi. İnsanlara
nasî-hatlerde bulunur, hakka tâbi olup, ondan ayrılmamalarını tenbih ederd).
Hadîs, fıkıh ve
kırâat ilimlerinde pekçok talebe yetiştirdi. Kendisinden; İbrâhîm bin Mahled ve
oğlu İshâk bin İbrâhîm, Ahmed bin Ali, Ebû Bekr Berkâni, Muhammed bin Müemmil
Enbârî, Ali bin Muhammed bin Hasen Harbi, Kâdı Ebû Kâsım Tarûhi, Hasen bin Ali
Cevherî, Ebü'l-Hasen Dâre Kutnî, Kâdı Bakıllâni, İbn-i Fâris Mukrî, Kâdı Ebû
Muhammed bin Nasr, Ebû Ubeydullah Cübeyrî, Asili Ebü'l-Kâsım Vehrânî ve daha
birçok âlim hadîs-i şerîf dinleyip ilim öğrendi. Afri-kıyya (Tunus) ve
Endülüs'te Mâlikî mezhebini yayan ve mezhebinde birçok kitap yazmış olan Ebû
Muhammed bin Ebî Zeyd Kayravâni de kendisinden ilim öğrenip icâzet aldı.
Talebeleri de hocaları gibi İslâmiyetin yayılması için çalışıp, Allahü teâlânın
rızâsını kazanmaya gayret ettiler.
Kendisi şöyle
anlatır: "İbn-i Abdilhakem'in "Muhtasar”ını beşyüz defa, "El-Esediyye"yi
yetmişbeş defa. "Muvattâ"yı yetmişbeş defa, "Mebsut”u otuz defa ve
İbnül Berhi'nin "Muhtasar"ını yetmiş defa okudum ve talebelerime okuttum."
Ebherî'nin okuttuğu bu eserlerden İbn-i Abdilhakem'in büyük "Muhtasar”ında
onsekizbin mes'ele, "Müdevvene"de otuzaltıbin mes'ele, "Muhtasar-il-evsâf'ta
dörtbin mes'ele, "Muhtasar-ı sagîr"de ise bin mes'ele, olduğu bildirilmektedir.
Ebherî'nin
büyüklüğünü dile getiren âlimlerden ba'zıları şöyle demişlerdir. Ebû Kâsım
Vekrânî; "Ben ondan cömert âlim görmedim. Gariplere ve talebelerine yardımcı
olurdu. Onları giydirir ve para verirdi. Buna rağmen, cebinden hiç para eksik
olmazdı." Muhammed bin Ebi'l-Fevâris, "O sika (güvenilir) idi ve Mâlikî
mezhebinde riyaset (reislik) onda son buldu." Kâdı Ebü'l-Alâ Vâsıtî ise; "Ebû
Bekr Ebherî zamanının âlimlerinin en büyüklerindendi. Hadîs, fıkıh ve diğer
ilimlerde eserler verdi."
Kâdı Ebü'l-Alâ
el-Vâsıtî anlatır: "Ebû Bekr Ebher! zamanındaki âlimlerin en çok hürmet göreni
ve ilmi derecesi en yüksek olanı olup, her mecliste öne geçirilirdi. Başkadı Ebû
Hüseyn bin Ümm-i Seyhan, kadılar ve fıkıh âlimlerinin bulunduğu bir mecliste,
Ebherî'yi sağ yanına oturttu. Kendisine kadılık teklif etti, istemedi Bu hususta
kimin ehil olduğunu sordu. Ebher!: "Ahmed bin Ali Râzî'dir" dedi. Râzî, çok
ibâdet eden, hâli düzgün bir zâttı. Râzi de kadılığı istemeyip, Ebherî'yi işaret
ederek onun kadı olmasını bildirdi. Bunun üzerine iki zâta da kadılık
verilmedi."
Ali bin
Muhammed anlatır: "Ebû Bekr Ehberi'ye birisi geldi. Onunla yolculuk hakkında
istişâre etti. Ebherî, şu meâlde bir şiirle ona nasîhat etti:
"Sana
dostunun küseceği haber verildiği hâlde, Sen dostunun darılmayacağını ne
biliyorsun? İstemek, zilleti gerektiren boyun bükmektir, Senin ise,
ihtiyaçlarını istememek şereftir. Uzaklarda rahat bir şekilde yaşamaktansa,
Yuvanın yakınında sıkıntı içinde yaşamak yeğdir."
Ebherî'nin;
usûl, fıkıh ve hadîs ilimlerine dâir birçok eseri vardır. İki Muhtasar,
"Kitâb-ür-red alel Müzenî", "Kitâb-ül-usûl" "Kitâb-ül-icmâ ehli'l-Medîne",
"Meseletü isbâtı hükmü'l-kâfet", "Kitâbu fadli'l-Medîne ale'l-Mekke", "Meseletü
cevâb yed-delâil vel-ilel" adlı kitabları bunlardan ba'zılarıdır.
KAYNAKLAR
1) El-A'lâm cild-6, sh-225
2) Târîh-i Bağdâd cild-5, sh-462
3) El-Vâfi
bil-vefeyât cild-3, sh-308
4) Ed-Dibâc-ül-müzehheb sh-255
5) Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh-85
6) Tezkiret-ül-huffâz cild-3, sh-971
7) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh-50
8) Tabakât-ı Şirâzîsh-167
|