Zamanının hadîs, kırâat ve Şâfiî mezhebi âlimlerinden. İsmi, Zübeyr bin Ahmed
bin Süleyman bin Abdullah bin Âsım ez-Zübeyrî'dir. Künyesi Ebû Abdullah'dır. Ebû
Abdullah ez-Zübeyrî olarak meşhûr olmuştur. Doğum târihi bilinmemektedir.
Basra'da doğup büyüdü. İlim tahsili için Bağdâd'a gitti. Birçok âlimden ilim
alıp, hadîs, fıkıh ve kırâat ilimlerinde yüksek derecelere kavuştu. Şâfiî
mezhebinin hükümlerini bildiren "el-Kâfi" adındaki fıkıh kitabı meşhûrdur. 317
(m. 929) senesinde vefât etti.
Hadîs ilminde büyük bir âlim olan Ebû Abdullah ez-Zübeyrî, Bağdâd'da Dâvud bin
Süleyman el-Müeddeb'den, Muhammed bin Sinan'dan ve İbrâhîm bin el-Velîd'den
hadîs-i şerîf öğrendi. A'mâ olduğu halde, yüzbinden fazla hadîs-i şerîfi,
râvileri ve senedleriyle birlikte ezberlemişti. Bunun için Ebû Abdullah ez-Zübeyrî'ye
hadîs-i şerîf hâfızı denilmektedir.
Kendisinden de, Muhammed bin el-Hasen bin Ziyâd en-Nakkâs, Ömer bin Bişrân es-Sekrî,
Ali bin Hârûn es-Simsâr, Muhammed bin Abdullah ve daha birçok alim ilim tahsil
etmiştir.
Tefsîr ve fıkıh ilimlerinde kıymetli eserleri vardır. Bu eserlerden ba'zıları
şunlardır:
1.
El-Kafi: Şâfiî fıkhını anlatmaktadır.
2.
En-Niyyet
3.
Setr-ül-avret:
İslâmiyetin örtünme ile ilgili emirlerini anlatmaktadır.
4.
El-istişâre vel-istihâre.
Ebû Abdullah ez-Zübeyrî, Kur'ân-ı kerîmin
Fussilet sûresi 33.ncü "İnsanları
Allaha da'vet edip iyi iş ve hareketlerde bulunan ve: Ben gerçek
müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel sözlü kim var!"
âyet-i kerîmesini tefsîr ederken, Allaha da'vet eden güzel sözün, ezan olduğunu
açıklamaktadır. "Amel-i sahîh"in, ya'nî yararlı işin de, namaz olduğunu
bildirmektedir. Namazın büyüklüğü, onu herkese haber vermek için seçilmiş olan
ezan kelimelerinin büyüklüğünden anlaşılmaktadır. [Ebû Abdullah ez-Zübeyrî ve
diğer İslâm âlimleri, a'mal-i sâlihanın, en üstününün namaz olduğunu şöyle
açıklamaktadırlar:
Namaz;
İslâmın beş rüknünden biri olup, dînin direğidir. İslâmın bir beş temelini, bir
kimse hakkı ile, kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulması kuvvetle umulur. Çünkü
bunlar, aslında sâlihler olup, insanı günahlardan ve çirkin şeyleri yapmaktan
korur. Nitekim Allahü teâlâ, Ankebût sûresi kırkbeşinci (45) âyetinde
"Kusursuz kılınan
bir namaz, insanı pis, çirkin işleri işlemekten korur"
buyurmaktadır. Bir insana,
İslâmın beş şartını yerine getirmek nasîb olursa ni'metlerin şükrünü yapmış
olur. Şükrü yapınca, Cehennem azabından kurtulmuş olur. Çünkü Allahü teâlâ, Nisâ
sûresi, yüzkırkaltıncı (146) âyetinde, "İmân
eder ve şükür ederseniz, azab yapmam"
buyuruyor. O hâlde, İslâmın beş şartını yerine getirmeğe, can ve gönülden
çalışmalıdır. Bedenle yapılacakların en mühimi namazdır ki, dînin direğidir.
Namazın edeblerinden bir edebi kaçırmıyarak kılmağa gayret etmelidir. Namaza
dururken, "Allahü ekber" demek; Allahü teâlânın, hiçbir mahlûkunun ibadetine
muhtac olmadığını, her bakımdan hiçbirşeye ihtiyacı olmadığım, insanların
namazlarının ona faidesi olmıyacağını bildirmektedir. Namaz içindeki tekbirler
ise, Allahü teâlâya karşı yakışır bir ibadet yapmağa liyakat ve gücümüz
olmadığını gösterir. Namaz, mü'minin mi'râcı olduğu için, namazın sonunda,
Peygamber efendimizin (s.a.v.) mi'râc gecesinde söylemekle şereflendiği
kelimeleri "Ettehiyyatü'yü okumak emr olundu. O halde namaz kılan bir kimse,
namazı kendine mi'râc yapmalı, Allahü teâlâya yakınlığının nihayetini namazda
aramalıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu ki: "İnsanın,
Rabbine en yakın olduğu zaman, namaz kıldığı zamandır."
Namaz kılan bir kimse, Rabbi ile konuşmakta, O'na yalvarmakta ve O'nun
büyüklüğünü ve O'ndan başka herşeyin hiç olduğunu görmektedir. Bunun için,
namazda korku, dehşet, ürkmek hasıl olacağından teselli ve rahat bulması için,
namazın sonunda, iki defa selâm vermesi emr buyuruldu. Namaz, şartlarına,
edeblerine uygun olarak kalınır ve yapılan kusurlar da böylece örtülüp, namazı
nasîb ettiğine de şükür edip ve ibadete, O'ndan başka hiç kimsenin hakkı
olmadığı, kalbinden, temiz ve halis olarak kelime-i tevhîd ile bildirilince, bu
namaz kabul olunabilir. Bu kimse namaz kılanlardan ve kurtulu-culardan olur.
KAYNAKLAR
1)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-4, sh-179
2)
Vefeyât-ül-a'yân
cild-2, sh-313
3)
Tabakât-üş-Şâfiiyye
cild-3, sh-295
4)
Târîh-i Bağdâd cild-8, sh-471, 472
5)
Mektûbât-ı
İmâm-ı Rabbânî 104. mektub
|