Hadîs âlimi. Künyesi, Ebû Bekr olup, adı Ca'fer bin Muhammed bin Hasen bin el-Mustefad'dır.
El-Firyâbî diye tanınır. 207 (m. 822) yılında doğdu. Kâdılık yapmış olan Ca'fer
bin Muhammed, aslen
I-rak'lıdır.
Birçok âlimden ders almak, ilim öğrenmek ve hadîs-i şerîf dinlemek için birçok
yer dolaşmıştır. İlim, ma'rifet ve idrak sahibi olan Ca'fer bin Muhammed, 301
(m. 913) senesinde vefât etmiştir.
Ca'fer bin Muhammed; Hedbe bin Hâlid,
Muhammed bin Hasen, Abdulalâ bin Hammâd, İbn-i Medînî, İbn-i Müsennâ, Ebû Bekr
bin Ebî Şeybe, Osman bin Ebî Şeybe, Yûnus bin Habîb, Ubeydullah bin Ömer
Kavârîrî, Ebû Mus'ab ez-Zührî, Ebû Kudame es-Serahal, Kuteybe bin Sa'îd,
Muhammed bin Hasen, İbrâhîm bin Abdullah el-Hilâl, Muzahim bin Sa'îd, İshâk bin
Raheveyh, Abdurrahman bin Habîb, Hişam bin Ammar, Yezîd bin Mevheb er-Remlî,
Ahmed bin Îsâ el-Mısrî, İshâk bin Mûsâ el-Ensârî, Muhammed bin Ebî Ömer ve daha
birçok âlimden ilim tahsil etmiş, hadîs-i şerîf dinlemiştir.
Kendisinden ise, İbn-i Mübârek, Ahmed bin Süleyman, Ebû Bekr eş-Şafiî, Ebû
Hüseyn el-Munadî, Abdüssamed bin Ali et-Tustî, Ahmed bin Süleymân en-Necad, Ebû
Ali es-Savvâf, Ahmed bin Mâlik el-Kıtil ve daha birçok âlim ilim öğrenmiş ve
hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.
Birçok âlim, Ca'fer bin Muhammed'in sika (sağlam, güvenilir) ve huccet olduğunu
kabul ederter. Ca'fer bin Muhammed Mâlikî mezhebinde idi. Onun meclisine hadîs-i
şerîf dinlemek için binlerce insan gelirdi.
Bağdâd'da yaşıyan Ca'fer bin Muhammed, ilim
öğrenmek için Irak, Hicâz, Mısır, Şam ve Cezîre'yi dolaşmıştır. Ali bin es-savvâf,
onun şöyle dediğini söyler: "Ben doğudan batıya ilim öğrenmek ve hadîs-i şerîf
dinlemek için gittiğim yerlerde, âlimlerden 2014 hadîs-i şerîf öğrenerek
yazdım." Kâmil el-Kâdı ise: "Ca'fer bin Muhammed, çok emin ve güvenilir bir
kişidir" demiştir.
Ca'fer bin Muhammed, vefâtından 5 yıl önce
yaptırdığı Ebû Eyyüb kabristanı ndaki mezarına uğrar ve orada tefekküre dalardı.
Kendisi vefâtından sonra buradaki mezarına değil de, Bak-ül-enbar kabristanına
defn edildi.
Şöyle anlatılır: "Bir gün Ca'fer bin Muhammed Basra'da Ubeydullah bin Muaz'ın
meclisinden dönüyordu. Yolda bir mecnun genç gördü. Halk etrafında toplanmıştı.
Oradaki halk kendisinden, bu gencin kulağına ezan okumasını istediler. Ca'fer
bin Muhammed onların isteğini kabul ederek, o mecnun gencin kulağına ezan
okumaya başladı. Tam, "Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah" dediği sırada, mecnun
gençte bir değişiklik oldu. O gencin şuursuzca yaptığı hareketler kayboldu. Genç
bir süre sonra tamamen iyileşti."
Yine şöyle anlatılır: "Biri Ca'fer bin Muhammed'e gelerek şöyle dedi:
"Akrabalarımla bir ihtilafım var, ben bundan vazgececeğim. Fakat bunu benim
zilletime sayacaklarından korkuyorum." Bunun üzerine Ca'fer bin Muhammed "Zillet
sahibi sen değil, zalim olan kimsedir" buyurdu.
Ca'fer bin Muhammed, gece vakti mezarlığa
uğrar, onlara selâm verir ve: "Size ne oluyor ki, sözlerime cevap
vermiyorsunuz?" der. Sonra da kendi kendine: "Vallahi, onlarla cevap vermeleri
arasında büyük engel vardır. Ben de yakında onlar gibi olacağım" derdi. Bunun
üzerine sabaha kadar orada namaz kılardı.
Ca'fer bin Muhammed buyurdu ki:
"Dostlarınızla sofraya oturduğunuzda, oturmayı uzatın. Çünkü bu sofra başı,
Allah huzurunda hesabını vermeyeceğiniz ömrümüzün bir parçasıdır."
"Ben, bir daha bana ihtiyac arz etmezler korkusu ile, düşmanlarımın bile
ihtiyaclarını gidermeye, bütün imkanlarımla gayret ederim."
"Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir."
Ca'fer bin Muhammed birçok kitap yazmıştır.
Bu kitabları arasında Menakıb-ı Mâlik ve Kitab-üs-sünen en meşhûrlarıdır.
KAYNAKLAR
1)
Ed-Dibâc-ül-müzehheb sh-102
2)
Târîh-i Bağdâd cild-7, sh-199
3)
Şezerât-üz-zeheb
cild-1, sh-144
4)
Mir'ât-ül-cinân
cild-2, sh-238
5)
El-A'lâm cild-2, sh-127
6)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-3, sh-146
|