Büyük hadîs âlimlerinden. Hâfız, ismi, Ahmed bin Yahyâ bin Züheyr olup, künyesi
Ebû Ca'fer'dir. Dinde hüccet olan zâtlardan birisi olan Ahmed bin Yahyâ, dünyâya
kıymet vermeyen, harâmlardan son derece sakınan bir zât idi. 230 (m. 310)
yılında Tüster'de (Hz. Ömer zamanında feth edilen (İran'ın batısında bir
şehirde) doğdu. Hadîs-i şerîf toplamak için çok dolaştı ve 310 (m. 922)'de vefât
etti.
Ahmed bin Yahyâ Ebû Kureyb, Muhammed bin Harb en-Nesâî, Hüseyn bin Ebû Zeyd
ed-Dabbâğ, Muhammed bin Ammâr er-Râzî, Amr bin Îsâ ed-Dab'i ve onların
zamanındaki pekçok âlimden hadîs-i şerîf öğrendi. Hadîs-i şerîf öğrenmek için
diyar diyar dolaştı. Hadîs ilminde hâfızlık derecesine ulaştı. Yüzbin hadîs-i
şerîfi sened ve râvileriyle ezbere bilirdi.
Ebû Hatim bin Hibbân, Ebû İshâk bin Hamze, Ebû Kâsım-et-Taberânî, Ebû Bekr
el-Muhrî ve pek çok âlim de Ahmed bin Yahyâ'dan hadîs-i şerîf rivâyet ettiler.
Halife Ebû Abdullah İbni Münde: "Dünyâda Ebû İshâk bin Hamze'den daha hâfız bir
kimse görmedim" dedi. Hamze bunu işitince, "Dünyâda Ebû Ca'fer Ahmed bin Yahyâ
Tüsterî'den daha hâfız bir kimse görmedim" dedi. Ebû Ca'fer Tüs-terî de "Ebû
Zür'a'dan daha hâfız bir kimse görmedim" dedi. Ebû Zür'a da "Dünyâda Ebû Bekr
bin Ebî Şeybe'den daha hâfız bir kimse görmedim" buyurdu. Büyük âlim olan zâtlar
kendilerine ilimlerinden birşey söylenildiği zaman kendilerini aşağı bilir,
hemen başka bir zâtın, ilimdeki üstünlüğünü beyân ederlerdi. O büyük âlimler,
son derece tevazu sahibi idiler. İbn-i Mukrî ise "Hadîs âlimlerinin baş-tâcı
Ahmed bin Yahyâ, şu hadîs-i şerîfi rivâyet etti" diye bahsederdi.
Ahmed bin Yahyâ Tüsterî, Muhammed bin Abdullah bin Ubeyd, Ebû Âsım, Süfyân,
Na'îm bin Ebî Hind, Ebî Müshîr, Hüzeyfetübn-il Yemân'dan (r.a.) rivâyet etti.
Peygamberimiz (s.a.v.): "Kim sağlığında
(ölmeden önce)
Allah rızâsı
için bir gün oruç tutarsa Cennete girer. Kim Lâ ilâhe illallah derse Cennete
girer. Kim ölmeden önce Allah rızâsı için bir fakîre yemek yedirirse Cennete
girer"
buyurdu.
Hadîs-i şerîf ilmine ait hadîslerin illetlerini anlatan bir kitap yazmıştır.
KAYNAKLAR
1)
Tezkiret-ül-huffâz cild-2, sh-757
2)
Mu'cem-ül-müellifîn cild-2, sh-203
|