Hadîs, tefsîr, kırâat ve fıkıh âlimlerinden. İsmi, Süreyc bin Yûnus bin İbrâhîm
el-Mervezî'dir. Künyesi, Ebû Hâris'tir. Bağdâd'a yerleşip, orada ilimle meşgul
olduğu için "Bağdâdî" denmiştir. Doğum târihi bilinmemektedir. 235 (m. 849)
senesinin Rabî'ül-evvel ayında vefât etti.
İslâm âlimlerinin büyüklerinden olan Süreyc bin Yûnus, Süfyân bin Uyeyne, Huseym
İbni Âliyye, Abbâd bin Abbâd, Mervân bin Şüca', İsmâil bin Ca'fer, Amr bin
Ubeyd, Selem bin Sâlim, İbrâhîm bin Hayseme bin Irak ve daha birçok âlimden ilim
aldı. Onlardan hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de, Ebû Yahyâ bin Sâika,
Muhammed bin Ubeydullah bin Münâdî, İshâk bin Süneyn el-Hatlî, Mûsâ bin Hâ-rûn,
Abdullah bin Ahmed bin Hanbel, Ebû Kâsım Begâvî, Müslim bin Haccâc en-Nişâbûrî,
Ebû Zür'a ve daha pekçok âlim hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir.
O, hadîs âlimleri arasında "İmâm" derecesine yükselenlerdendi. Ahmed bin Hanbel,
Yahyâ bin Maîn, Ebû Dâvûd es-Sicistânî ve daha bir çok hadîs âlimi. Onun sika
(güvenilir), sadûk (rivâyetleri sağlam), zekâsı ve anlayışı kuvvetli bir âlim
olduğunu bildirdiler.
Kendisi şöyle anlatıyor: Bir gece su kenarına yakın bir evde yatarken, bağıran
bir kurbağa sesi işittim. Sesin geldiği tarafa baktığımda, kurbağanın yılanın
ağzında çırpındığını gördüm. Yılana: "Allah aşkına onu bırak!" dedim. Yılan da
kurbağayı bıraktı.
İbn-i Ca'd şöyle anlatıyor: Süreyc, çocuğu
doğduğu gece bana geldi. Bana üç dirhem verip; bal, yağ ve yemeklik birşeyler
istedi. "Bende bunlar yok!" dedim. Bana: "Kaplarına bir bak!" dedi. Gidip
baktığımda boşaltmış olduğum kapları dolu buldum. İstediklerinden daha çok
çeşitli yemekler vardı. Getirip kendisine vermek istediğimde: "Bunlar ne böyle?
Hani yanımda birşey yok dememiş miydin?" dedi. Ben de ona: "Al ve sus!" dedim. O
ise, "Hayır, alamam!" deyince, ona durumu anlattım. Bana, "Ben hayatta olduğum
müddetçe bu hâlden kimseye bahsetme" dedi.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba'zıları şunlardır:
"Şüphesiz ki, kişinin namazı uzun, hutbeyi kısa
tutması, anlayışlı olduğuna alâmettir. Binâenaleyh siz, namazı uzun tutun. Fakat
hutbeyi kısa kesin!"
Abdullah İbni Abbâs da şöyle anlatıyor: "Resûlullah (s.a.v.), zemzemden ayakta
olduğu hâlde içerlerdi."
Çeşitli ilimlere ait yazmış olduğu eserlerden ba'zıları şunlardır:
1. Kitâb-üt-tefsîr, 2. Kitâb-üt-târih, 3. Kitâb-ün-nâsih ve'l-mensûh, 4. Kitâb-ül-kırâat,
5. Kitâb-üs-sünen fi'l-fıkh.
KAYNAKLAR
1)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-4, sh-209
2)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-84
3)
Târih-i Bağdâd cild-9, sh-219
4)
Tehzîb-üt-tehzîb
cild-3, sh-457
|