Hadîs hâfızlarından. Künyesi, Ebû Hasen. 239 (m. 853) senesinde vefât etti. İlim
ve hadîs-i şerîf öğrenmek için çok memleketler dolaştı. Şüreyk, Heşîm, İsmâil
bin lyâş ve İbn-i Mübârek gibi âlimleri dinledi. Ondan da, Buhârî, Müslim, Ebû
Dâvûd, Nesâî, İbn-i Mâce, Ebû Ya'lâ ve daha başkalar! (r.aleyhim) rivâyette
bulunmuşlardır.
İbn-i Maîn onun sika ve emîn bir zât
olduğunu söyler. Ahmed bin Hanbel hazretlerine onun hâlini sorduklarında,
hâkkında hayır ve iyilikten başka bir şey bilmiyorum, demiştir."
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba'zıları şunlardır:
Enes (r.a.) anlattı: Bir defa ben ve Resûlullah (s.a.v.) mescidden çıkıyorduk.
Bize mescidin eşiğinde bir adam rastladı. "Yâ Resûlallah! Kıyâmet ne zaman
kopacak?" diye sordu. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.): "Sen onun için
ne hazırladın?"
buyurdu. O zât "Yâ Resûlallah! Ben onun için, çok namaz, oruç ve sadaka
hazırlamadım. Fakat Allahü teâlâ ve Resûlünü severim" dedi. Resûlullah (s.a.v.):
"O halde sen sevdiklerinle berabersin" buyurdu.
Abdullah bin Mes'ûd rivâyet etti: Resûlullah (s.a.v.) "Ağaç,
yapraklarını nasıl döküyorsa, Allahü teâlâ da, kendisine hastalık veya başka bir
şeyden zarar isabet eden müslümanın günahlarını öylece döker"
buyurdu.
Câbir (r.a.) anlattı. Birisi Resûlullaha (s.a.v.) gelerek, "Yâ Resûlallah
rü'yâmda başımın vurulup yuvarlandığını, kendimin de peşinden koştuğumu gördüm"
dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz (s.a.v.): "Uykun esnasında
şeytanın seninle oynamasını herkese anlatma"
buyurmuştur.
Haris bin Süveyd anlattı: "Abdullah hasta iken onu ziyâret etmek için yanına
girdim. Resûlûllahın şöyle buyurduğunu işittim" dedi: "Allahü
teâlâ, mü'min kulunun tövbesine; çorak, helâk korkusu olan bir yerde, üzerinde
yiyeceği ve içeceği bulunan devesi de yanında olduğu halde uyuyan; uyandığında,
devesinin yanından gittiğini gören, sonra onu aramaya çıkan, nihayet çok
susayan, sonra
(kendi kendine) yerime döneyim
de ölünceye kadar yatayım diyen, başını ölmek için dirseğinin üzerine koyan,
sonra uyandığında devesini, üzerindeki yiyecek ve içecekle beraber bulan bir
kimseden daha çok sevinir."
KAYNAKLAR
1)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-6, sh-278
2)
Târîh-i Bağdâd Cild-11, sh-283
3)
Tezkiret-ül-huffâz
cild-2, sh-444
4)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-92
5)
Mîzân-ül-i'tidâl cild-3, sh-35
|